17- final

554 41 31
                                    

Acı. Sadece 3 kelime. Tüm benliğinizi, duygularınızı sarsabilecek kadar güçlü olan o acı, yıkılmaz denen insanları bile enkaza çevirebilirdi.

Rhaenys Targaryen'in hıçkırıkları acı ile yankılandı odada.

Mektubu bir eliyle sıkarken inanmak istemedi. Bunların gerçek olmasını istemedi.

Rhaenys Targaryen ilk kez ağlıyordu.

Sam odaya girerken Rhaenys'i yerde cenin pozisyonunda ağlarken buldu. Bir eliyle sımsıkı tuttuğu mektubu bırakmıyordu.

"Özür dilerim," diye fısıldadı ağlamaktan çatallaşmış sesiyle.

Sam kadını sallıyor, kendine gelmesini sağlamaya çalışıyordu.

Odaya şifacı ve hizmetçiler girdi, Rhaenys ilk kez krize giriyordu.

Şifacı Rhaenys'i sakinleştiricek bir ot parçasını ona yedirdi. Rhaenys'in dili ota değdiği anda tüm kasları ve sinirleri gevşedi. Kendini serbest bıraktı.

Uykuya dalmadan önce tüm kasları gevşemişti ama, elleri hala mektubu sımsıkı tutuyordu.

*

Uyandığında, ellerinin acıdığını hissetti. Gözlerini eline çevirirken elini kanattığını gördü. Hala bırakmamıştı mektubu.

Sam başucunda oturuyordu, gözaltlarında halkalar oluşmuştu. Rhaenys in başında beklemiş.

"Rhaenys..." diye başladı söze ama devamını getiremedi. Uygun sözleri bulamadı.

Rhaenys kafasını başka yöne çevirdi, konuşmayacaktı.

"Bana bak," dedi Sam. Rhaenys ısrarla boşluğa bakmaya devam etti. Kimseyle konuşmak istemedi.

Sam ısrar etmedi ve odadan çıktı. Rhaenys o gidince ellerini açtı. Mektup kan olmuştu.

Rhaenys o kadar kırgın hissediyordu ki. Aegor'a değil. Valleria'ya değil. Babasına değil.

Kendine.

Hayatı boyunca Aegor'u sevmişti ancak Valleria ile olan evliliğinden sonra gücün herşey olduğuna inanmıştı. Tek hedefi yönetmek olan bir kadın olmuştu.

Rhaenys bunu haketmiyorum diye fısıldadı.

Bu acı onun kaldırabileceğinin çok fazlasıydı.

Gözlerini kapattı ve ağladı. Uzun uzun ağladı. Yılların üstündeki yükünü atmaya çalıştı.

*

Rhaenys Sam'in odasına doğru yürüyordu. Eline bir bez sarılmıştı. Tırnak izleri hala duruyordu.

Kapıyı tıklattı. Sam yorgun gözleri ile kapıya çıktı. Rhaenys onun yüzüne baktı. Kahverengi gözlerde birçok duygu gördü. Ama onu en çok üzen o güzel gözlerde gördüğü kırgınlıktı.

Rhaenys odanın içine geçti ve yatağa yavaşça oturdu. Sam kapıyı kapattı ve yanına geldi. Yatağa onun yanına otururken ikisi de konuşmadı. Sam nerede susması gerektiğini bilen bir adamdı.

"Aegor çocukluk aşkımdı, birlikte büyüdük." Rhaenys ona açıklama yapmıyordu. Birilerine anlatma ihtiyacı ile dolup taşıyordu.

"Yapamadım. Valleria ile evlenmek istemedim. Aegor ile aşıktık, bir kez öpüştük," Rhaenys kendine itiraf edemediği şeyleri ona itiraf edecekti.

"Kraliçe olmak istemedim. Onun leydisi olmak istedim." Rhaenys Sam'e baktı. Adam önüne bakıyordu.

"Seni onun seni sevdiği gibi sevebilirim," dedi adam çaresizce. Aegor yerine onu sevsin.

"Benim zavallı sevgilim," dedi Rhaenys elleriyle adamın yüzünü avuçları arasına alırken. Adamın sakalları ellerine batıyordu. Sam'in gözleri doldu.

"Seni seviyorum Rhaenys." Adam hala gözlerine bakıyordu.

"Biliyorum," dedi Rhaenys.

*

O gece, ona etmesi gereken vedayı etmişti.

İkisi yanyanalardı. Rhaenys Sam'in omzuna minik bir öpücük bıraktı. Üstüne elbisesini geçirdi ve Sam için ayırdığı kağıdı masaya bıraktı. Ağır ağır odadan çıktı, uyansın istemedi.

Rhaenys sarayı terk ederken kimseye aldırmıyordu, yaralı elinde Aegor'un verdiği mektubu sımsıkı tutmaya devam etti.

Targaryen mezarlığına gidiyordu.

Rhaenys oraya varana kadar Aegor'u düşündü.

Mezarı bulunca gülümsedi ve yavaşça yanına çöktü.

"Aegor. Mektubunu okudum. Bende seni seviyorum Aegor. Ben seni her zaman sevdim."
Rhaenys ağlıyordu ama gözlerini sildi. Onun burada olmasını ve gözlerini silmesini istemişti.

"Beni öptüğünü hatırlıyorum. Ne zaman unuttum ki? O kadar güzeldi ki. Belime sarılıp beni kendine çektiğin an... ikimizde çocuktuk, ama o öpücük asla sıradan olmadı."

Elini toprakta gezdirdi.

"Valleria'ya çocuk vermedim. Ona asla çocuk vermedim Aegor. Bir çocuğum olacaksa senden olmalıydı, ondan değil." Gülümsedi ve ellerine baktı. Toprak vardı parmaklarının arasında.

"İsyan... başarılı olsaydı şuan yanımda olacaktın sevgilim, sorun değil. Yanımda olacaksın, İnan bana." Kocaman gülümsedi Rhaenys, ayni zamanda ağlıyordu. Bunu yapacaktı.

"Seni seviyorum Aegor Targaryen. Her zaman sevdim seni."

"Ve şimdi yanına geliyorum."

Rhaenys Targaryen ayağa kalktı. Mektubu elinde sımsıkı tutmaya devam etti. Uçuruma yürüyordu.

Hisler, düşünceler, yaşananlar.
Belki hepsi birer yanılgıdır.

Sevgi, nefret, güç. Hiçbiri sizinle ölüme gelmezdi.

Rhaenys Aegor'u istiyordu. Kendi ölümüne yürürken kendine kızıyordu.

Hayatını güce adamış bir kadın intihar ediyordu.

Bunun neresi güç? Dedi kendine.

Gülümsedi. Gücü istemedi, hayatında o an tek istediği şey sevgiydi. Mektubu daha sıkı kavradı.

Ve kendini uçurumdan aşağı attı.

BLOOD OF QUEEN. (Kraliçe #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin