14- toplantı

347 41 5
                                    

Rhaenys şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi. Anında kafası Sam'e çevrildi. Sam de gayet şaşırmıştı. Kafasıyla kapıdaki muhafızlara işaret verdi ve ikisi Jaime'nin kollarını tuttular, olası bir saldırıya karşı.

"Buraya nasıl gelirsin?" Dedi Rhaenys. Yüzünü ifadesiz tuttu.

"Size hizmet etmek isterim," dedi ve güldü adam. Rhaenys onu fazla tanımazdı, pek vakit geçirmemişlerdi ama, kendini ölümüne yollayacak bir adam değildi. Bir planı olmalıydı.

"Ne istiyorsun Jaime?" Rhaenys yine ellerini birleştirdi ve dizlerine koydu. Tüm kasları gerilmişti.

"Melanie'nin bedenini," Jaime o kadar sakindi ki, bu Rhaenys'in ruhuna işledi. Jaime 20 lerinin başlarında uzun, koyu mor gözledi ve platin saçları omuzlarına gelen biriydi. Sakal bırakırdı.

"Cesedi sana veremem." Ceset bir mahzende çürümeye mahkum edilmişti. Rhaenys cesetleri düşününce aklına Aegor geldi. Onu yakmış ve küllerini gömmüştü, en azından daha rahat uyuyordu.

Aegor'u düşününce gözlerini sımsıkı kapadı.

"Cesedi bana vereceksin," dedi her kelimesini ayrı ayrı vurgulayarak. Rhaenys kafasını kaldırarak Sam'e baktı. Sam onun en önemli danışmanıydı. Rhaenys in kulağına eğildi.

"Bir toplantı yapmadan karar verme. Onu şimdilik mahzene gönder." Dedi Sam.

"Pekala, seni biraz misafir edeceğiz." Rhaenys kafa salladı ve adamlar onu mahzeni götürken Rhaenys sıkıntıyla çenesini sıktı. Muhafız seçme görevini Sam'e devretti ve nuhafızları çağırın.

"Yedi krallıkta olan, sadık Targaryen'lerin hepsini yarın öğlene kadar kalede görmek istiyorum. Reşit tüm Targaryenler gelecek." Muhafızlar kafa sallarken Rhaenys tahttan kalktı ve odasına doğru yürümeye başladı.

*

Tüm Targaryenler oradayı.

tüm  Targaryen Hanesi masadaydı. Yelleria'nın karnı burnundaydı.

"Sizler sadık Targaryen'lerden birisiniz. Hepinizi buraya, hanenin geleceği hakkında konuşmak için çağırdım," kraliçe en başta oturuyordu. Uzunca bir masanın en başındaydı.

"Sorun nedir abla?" Yelleria ilk cevap veren olmuştu.

"Bir süre önce Melanie Targaryen'i idam ettim," bunu söyledikten sonra Galla'ya baktı. Onun yakın arkadaşıydı. Galla'nın gözleri doldu, kafasını yere indirdi. Rhaenys bakışlarına buz gibi bir soğukluk perdesi çekerek devam etti.

"Targaryen geleneklerine göre cesetler yakılır. Biz cesedi bekletiyoruz, Jaime kardeşinin cesedini istiyor." Sessizlik.

"Cesedi ona vermek zorundasın!" biri anında ayağa kalktı ve ellerini masaya vurdu. Rhaenys tek kaşını kaldırırken sekerler onu yerine oturttu.

"Çöpe atmadığına şükretsin." Uzaktan akrabaları olan Shanna Targaryen, bunları söyledi.

"Ailesine ceset verilmeli." Queryn, her zaman iyi kalpli olmalıydı.

"Cesedi minik parçalara ayırıp öyle de verebilirsiniz." Shanna Targaryen bu sözleri ile soğukkanlılığını birkez daha göstermişti.

Rhaenys'in kafası iyice dağılmıştı. Cesedi vermek istemiyordu.

"Daha sıkı Targaryen bağlarına ihtiyacımız var," Yelleria bunu söylerken gülümsedi.

Odadakilerin çoğunluğu Rhaenys'i severdi. Ona destek olurlardı. Özellikle Queryn'in ailesi sürekli krallığa Ordu ve yiyecek sağlıyordu.

"Pekala. O sürtüğün cesedini alabilirler."

BLOOD OF QUEEN. (Kraliçe #1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin