Bağımlı

GİZEM!

 Zili çaldım ve kapıyı Mert açtı. Suratı birden asıldı. Egemen'i görmek ona iyi gelmiyordu. İçeri girdik ve ben Mert'e sarıldım. ''Naber?'' dedim. ''İyi.'' dedi. Egemen çoktan içeri gitmişti. Mert beni kolumdan tuttu ve beni odama doğru çekti. ''Ne oldu anlat.'' dedi bana. Mert beni çok iyi tanır. Benim konuşmamdan her şeyi anlar. ''Neyi?'' dedim. ''Üstündeki yoğun sigara kokusundan başlayabilirsin.'' dedi. Lanet olsun! Üstümde yoğun sigara kokusu vardı. Ve biraz da içki. ''Mert ben onlarla takılıyorum. Ben içmiyorum ama diğerleri içiyor. Bilirsin.'' diye cevap verdim. ''Peki ya neden titriyorsun? Yoksa...Onu bunu yaptığına pişman edeceğim!'' dedi.  ''Mert dur! Lütfen olay çıkartmayın. Anlatacağım. Tamam.'' dedim. ''Hadi!'' dedi telaşlı bir şekilde. 

'' Mert lütfen. Olay çıksın istemiyorum.'' dedim. Çok sinirli görünüyordu. '' Tamam konuyu kapatalım.'' dedi ve odadan çıktı. Yatağıma yattım ve boş duvarı izlemeye başladım. Çok olay yaşamıştım. Hemde çok. Çok uykum vardı. Şuan gözlerimi kapatıp uykuya dalmayı çok istiyorum ama... Egemen ve ailesi aşağıdaydılar ve bütün bir akşamı birlikte geçirecektik. 

Aşağıya indiğimde halam ve Burcu teyze yemek hazırlıyorlardı. ''Hoş geldin.'' dedi Burcu teyze. ''Hoş buldum.'' dedim ve yanlarına gittim. Salata yapmak için dolaba doğru yürüdüm. Dolaptan malzemeleri aldıktan sonra masaya oturdum. ''Mira senin salatan çok güzel oluyor.'' dedi Burcu teyze. ''Bana çekmiş.'' dedi halam ve güldü. Salatalığı doğramaya başladım.

''Mira! Elin kanıyor. Ah! Bakamıyorum.'' diye bağırdı halam. Elime baktım ve kanlar elimden fışkırıyordu. Lanet olsun! Hiç farkında bile değildim. Hemen elime bir peçete aldım ve elimi sardım. ''Tamam sorun yok. Ben iyiyim.'' dedim ve halamı teselli etmeye çalıştım. ''Hadi sen Mert'in yanına git. Biz yemeği hallederiz.'' dedi halam. Kafamı salladım ve bahçeye çıktım. Bütün erkekler oraya toplanmış oturuyorlardı. Sadece Egemen ve Mert susuyordu. Yanlarına gittim ve oturdum. ''Hoş geldin kızım.'' dedi dedem. ''Hoş buldum.'' dedim ve arkama yaslandım. Egemen çok suskundu. Ona sormam gereken şeyler vardı.Telefonumu çıkardım ve Egemen'e mesaj atmak için mesajlar bölümünü açtım.

Gönderen:Mira

Seninle konuşmam gereken konular var.

Mesajı attıktan sonra bana baktı. Kaşları hala çatıktı. 

Gönderilen:Egemen

Söyle!

Mesajı aldıktan sonra ona baktım. Hiç umursamıyordu. Ona göre bu çok önemsiz bir şeydi. 

Gönderen:Mira

Ben şimdi taksiden indiğimiz yere gidiyorum. Sen de birazdan oraya gel. Seni orada bekliyor olacağım.

Mesajı attıktan sonra "Ben markete gidiyorum." dedim ve aralarından kalktım.

Hava çok soğuktu. Ve Egemen hala gelmemişti. Oturdum ve bir sakız çıkarıp çiğnemeye başladım. Sakızın tadı ağzımı bozunca sakızı yere attım.

Beş dakika sonra Egemen geldi ve duvara yaşlandı. "Söyle." dedi.

 "Aklında neler var?" 

 "Hiçbir şey. Sana sadece doğruları söyledim." dedi. 

 "Benimle oynuyorsun. Bunu yapma!" dedim ve arkamı döndüm.

 "Benimle inatlaşma! Sonucunu ağır ödersin!" dedi. 

"Ne yaparsın?"

 "Yeter! Sıkıldım artık." dedi ve beni duvara yasladı. Elleri benim iki yanımdaydı. Bana yaklaştı ve dudağımı hafifçe ısırdı.  Ve beni öpmeye başladı. Çok sert bir şekilde beni öpüyordu. Onu öne doğru ittirdim. "Sen ne yapıyorsun? Ve sokakta! Bunu sana ödeteceğim Egemen!''