Ben Cemre.Mardinde'ki adımla Şerivan.Gazintep...Burada herhangi bir adım yok.Hayatımda kalan hiçbir şey yok aslında sadece bir imam nikahım var.Mutsuzluğum, ruhsuzluğum, huzursuzluğum var bir de.Hayat bana hiçbir zaman bir seçenek vermedi; karar verme hakkı bende değil, kaderimdeydi.Peki ben yıllarca neden okumuştum?İstanbul'da özel bir liseyi çalışarak boşuna mı tam burslu kazanmıştım?Kimsesiz hissediyordum kendimi.Zaten kim kalmıştı ki yanımda tanıdığım... Babam mı?Annemi severken çocuklarını unutan adam...Ya da annem?Babamın sözünden çıkmayan...İki erkek kardeşim...Onların haberi yok. Zaten yıllar önce babam onları eğitim için gönderdiğinde aramız epeyce açılmıştı.Beni bıraktıkları odanın kapısı açıldığında o adam adeta bir zebellah gibi karşıma çıktı.Adam diyorum çünkü adı konusunda hiçbir fikrim yok.
"Aşağı inmek için davetiye mi bekliyorsun!"
"İnmek istemiyorum."
"Sana ne yapıp ne yapmak istemediğini sormadım.Benim asabımı bozma düş önüme in aşağı."dedi elleri yumruk olup sertçe sıkmaya başladı.Yirmilerin ortasında bir adamdı.Siyah saçlı, kömür gözlü ,beyaz tenli ve kirli sakallıydı.Yerimden kalkmayıp başımı konağın avlusuna çevirdiğimde omuzlarımda hissettiğim elle kendimi geri çekmeye çalıştım.
"Bırak beni."
"Sözümden sakın çıkma anladın mı! Allah şahidim olsun ki bu evden gittiğin an, ailenin katili ben olurum.Bunu aklına sok küçük şimdi aşağı!"
Omuzlarımdaki ellerini adeta bir çöpü tutar gibi tiksinerek kendinden uzaklaştırdı.
"Bak benim seninle bir derdim yok seni tanımıyorum bile bırak beni."
"Seni bırakayım öyle mi?Sen bu işleri çocuk oyuncağı mı sandın! Böyle bir şey olursa baban dahil iki kardeşini birlikte toprak ederim."
"Bu kadar acımasız olamazsın..."
"Gör bakalım oluyor muyum olmuyor muyum.Cezalısın küçük yemek yok sana."dedi kapıyı kilitleyip odadan çıktı.Kapıya vurup
"Bu şekilde yaparak senin istediklerini yapacağımı düşünme anladın mı?!Beni açlıkla terbiye edemezsin!"Kapıdan adamın kahkaha sesinin gelmesinin ardından
"Biz de başka şekilde terbiye ederiz küçük."dedi sakince.
Burada erkekler ağlamazdı. Burada erkekler bey olurdu, ağa olurdu.Peki kadınlar?-bazılarına göre-üzülürdü, ağlardı, burada kadınları esir görürlerdi.Ne için farklı oldukları için mi?Kırılgan oldukları için...Odadan çıkıp giderken arkasından bakmaya bile gerek duymadım.Bu olayda birini günah keçisi seçeceklerdi ve o bendim.Yaptığım sadece kendi hayatımı yaşamaktı onların yaptığı ise kan parası için benim hayatımı mahfetmekti.
Bazı dertlerde susmak çare değildi.Konuşmalıydın... Konuşurdun da ama sonuç: Karşında seni dinlemeyen insanlar yer alırdı çoğu zaman.O zaman biz ne için çabalıyorduk?Okuyorduk sonra meslek için çabalıyorduk.Sonra rüşvet almadan mesleğini yapmak için ,sonra iyi bir insan olabilmek için, çocukların için, sevdiklerin için yaşıyordun.Peki benim yaşamak için bir sebebim yoksa?Ya hiç yaşamak istemiyorsam?Ya ben kendimden vazgeçmişsem...Camın önündeki sedirden kalkıp çift kişilik beyaz tüllerle kaplı yatağa yatıp yorganı üzerime çektim.Daha önceden de duymuştum babannemden 'kan parası için elli koyun akçesine sattılar ablamı.Dayanamadı iki yıl geçmeden öldü dayaktan.'derdi.Elli koyun biçtiler bana fiyat.Elli koyuna sattı ailem.Tüm gün yaşadığım olayların ağırlığıyla gözlerim kapanırken daha fazla açık tutmak için direnmedim.Belki mutlu gelmedim, belki hayatımı zehir ederek geldim ama ben kürekle valizler dolusu kendi yanlızlığımı taşıdım bu eve.
Bölüm biraz kısa ama girişi yapalım devamı gelir dedim tabi siz de isterseniz?
Ayrıca bu olaylar sadece doğu illerimizde olmuyor.Gerçekten hâla daha devam eden yerler var.
Baştan uyarayım dedim...
OY & YORUMLARINIZLA DESTEKLEMEYİ UNUTMAYIN...
Allah (Cc)'a emanet olun."Nerede bir can ölse,oralı olur yüreğim"
Terör umudumu kıramaz ben TÜRKİYE'YİM...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şerivan #wattys2017
Ficção GeralBildiğiniz tüm hikayeleri unutun Bildiğiniz tüm yaşanmışlıkları unutun Sadece bir gerçek kalsın elinizde ...ACI... Hayatı elinden alınırken, Sadece imam nikahı kıyılırken, Sevmediği bir adamla evlendirilirken, O sadece 17'sini yeni bitirmişti. Anteb...