Az kaldı dayan!

8.5K 346 73
                                    

Bölümü düzenlemeye fırsat bulamadım arkadaşlar.Hazır plajda dinlenirken bölümü atayım dedim iyi okumalar...

Günler sanki birbirlerini kovalayan kedi köpek gibi hızlıca ilerlerken değişmeyen şeyler vardı hâla.İki hafta geçmişti. Koskoca iki hafta içerisinde babanne köyünden daha fazla uzak kalamayacağını söyleyerek köyüne geri dönmüştü.Evdekiler ise bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyerek konakta görünmememi istiyorlardı.Evet o cümledeki yılan bendim.Amcasının katilinin kızı...Ailemle hala daha konuşmamıştık.Zaten ne konuşabilirdik ki beni bir mal gibi satmışlardı bu konağa. Yediğim, içtiğimin parasını almışlardı.Annem babam bildiğim insanlar köşelerine çekilmiş sattıkları kızlarının parasını yiyordu.Bu evde bana ait hiçbir şey yoktu.Mesela benim buraya geldiğim kıyafetimden başka eşyam yoktu.Her genç kızın hayalindeki düğüne giden adım olan, çeyizim de yoktu bu evde.Benim bu evde sadece kimsesizliğim vardı.Odadan çıkıp avluya indiğimde kaynanamın ortalığı ayağa kaldırarak hazırlık yaptığını farkettim.Merakla yanımdan geçen çalışana işaret edip
"Hayrola Seher ne bu telaş?"

"Komşular gelecekmiş senin için onun telaşesindeyiz hanımım"

"Neden benim için?"

"Hem görmeye hem tebrik etmeye ayıp olmasın ama asıl bahane dedikodu yapmak"

"Tamam Seher." dediğimde odaya girip aynada üzerimi kontrol ettim, başka da yapacak bir şey yoktu.Aşağıdan gelen seslerle merdivenlerden indiğimde kaynanam beni gördüğünde suratını buruşturmuş gelen misafirler ise baştan aşağı süzmüşlerdi.Onların bakışlarına aldırmayarak yanlarına gidip
"Hoşgeldiniz"dedim

"Buyrum salona geçelim"diyen kaynanamın peşine takılan misafirlerin yanında bende gittiğimde misafirler oturup süzmeye devam ettiler.

"MaşAllah gelinin güzelmiş"

"Ne gelini Hamiyet iki gün sonra kapının önüne koyarız"

"Neden neyi var kızın da kapıya koycan"

"Babası ödeyemedi parayı kan konuşmasın dedik aldık kızı yoksa karı diye ne oğluma alacam bu haspamı"dediğinde yanındaki kadın

"Ne biçin konuşuyosun gelinin yüzüne karşı.Almışşsın, bitmiş işte.Bizim buralarda kapının önüne koyma mı var?Koyarsan da öldürürker şuncağızı"

"Çok da umrumda o kız"dediğinde yanındaki kadınlardan bazıları gülmüş bazıları da acıyarak bakmıştı bana.Olayı anladığımda şaşkınca baktım yüzlerine.Nasılda rahat konuşuyordu yüzüme karşı.Haketmediğim bir suçun vebali altında eziliyordum kimse dönüp de bakmıyordu ben bana acısınlar istemiyordum ki!Ben acınacak hiçbir şey yapmamıştım.Peki ya onlar? Suçum olmayan bir katliamın cezasını ödetiyorlardı.Reva mıydı bu bana?

Sakin olmaya çalışarak odaya girip boş koltuğa oturdum.Hepsinin bakışları, oturduğumda bana dönmüş ayıplar gibi bakıyorlardı.İçimden bir sabır çekip aldırmamaya çalıştım bakışlarına.Kaynanam konuşmaya başladığında anlamayarak yüzüne baktım
"Kalk!"dedi hiddetle.

"Neden?"

Kadınlar cık çıklayıp başlarını çevirdiklerinde daha demin beni savunan kadın
"Anladım bacım seni"dediğinde kaynanamda tüm kayışlar kopmuş yerinden kalkıp bağırmaya başlamıştı.

"Anan baban hiç mi terbiye vermedi sana.Büyüklerin yanında nerede görülmüş oturmak.Çık git mutfağa bize çay yap"dediğinde odadan çıkıp mutfağa giderken duyduğum son şey
"Çok iyi yaptım bacım hakediyo"cümlesi oldu.Hiç aklıma gelmemişti büyüklerin yanında oturulmaması gerektiği tek o değildi.Kendi fikrini söyleyemezdin onlar bir şeyler söylerse 'he' demen gerekirdi. Annem söylemişti bunları, nasıl aklımdan çıkmıştı anlattıkları?O gün söylediklerini düşündüm.
"Bak şimdi sana bir kez anlatacağım iyi dinle"demişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Şerivan #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin