'' hadi anne hızlı olun meryişimi bekletmeyin '' dedim ve zili beli bir ritim ile çalmaya başladım hemen kapı açıldı ve kendimi meryişimin kollarına attım
'' meryem annecim ''
'' dur deli kız dur boğdun beni '' dedi ve bende kapının başındaki mermere vurarak ayakkabımı çıkartıp içeri girdim ve girer girmez meryiş bana sarıldı ardından ayrılıp yüzümü tuttu
'' kız sen güzelleştin mi ? ''
'' ne güzelleşmesi anne tam tersi dahada çirkinleşmiş '' meryiş ahmet de yandan bir bakış attı
'' sen sus böylemi karşılıyorsun kardeşini hem bak bir farklılık var bunda ama ne olduğunu anlayamadım ''
'' karnım aç meryiş karnım aç bak bir deri bir kemik kaldım yazık bana '' dedim ve gözlerimi kıprıştırdım
'' bilmez miyim gel bak sana en sevdiğin yemekleri hazırladım '' dedi beni es geçip annemin yanına gitti annemle meryiş çok önceden arkadaştı eskiden evlerimiz bitişikti ilk ahmet doğmuştu o üç aylıkken ise ben doğmuştum zaten babalarımızda arkadaştı ve biz kardeş gibi büyümüştük iki yıl önce ise biraz salim amcanın işleri iyi gitmiş ve buraya taşınmışlardı yinede fazla uzak değildi evlerimiz selamlaşma fastlı bitince hemen ellerimi yıkayıp sofraya oturdum ve yemeğe gömüldüm
Bir Nazar'ı mutlu etme yolları :
onu besleyin
onu besleyin
onu besleyin
................................................................................
NMEY nın ilk üç maddesini gerçekleştirdikden sonra sırıtarak karnımı ovaladımfakat bu tabloda bir şey eksikti bir velet
'' meryem anne velet nerde '' birden meryem anne elini ağzına koydu
'' ahmet koş koş kardeşini unuttuk ''
'' ben ne yapayım anne ''
'' hadi kardeşini getir ''
'' ya banane nazar gitsin '' topun bana gelmesiyle durdum ama banane yağğ ne hoş yemek yedim şimdi bunları oturup depolamam lazım
'' bak ilk günden başladın yine hadi koş koş '' hehehe yine paçayı kurtarmıştım taki annem konuşana kadar
'' nazar hadi sende git hava alırsın biraz '' anne sözlüğünün 3. maddesinin 7. paragrafının 2. fıkrasına göre bunun anlamı siktir ol git büyükler bir şey konuşacak demek olduğunu anlayınca usulca yerimden kalktım şuna bak ayakkabılarımı giydim ve ahmetle yürümeye başladım ama yürü yürü yol bitmiyordu ve ben aşırı yorulmuştum
'' ahmet ''
'' ne var ''
'' beni taşır mısın ''
''hayır '' ahmete yavru hipopotam bakışları atmaya başladım
'' ne var '' dedi bakışlarımdan rahatsız olduğunu anlamıştım
'' lütfen '' ofladı ve elerini gel anlamında sallayıp yere eğildi bende onun sırtına çıktım
'' bu okulun yolu her zaman bu kadar uzak mıydı ''
'' evet sadece biz yarıştığımız için fark etmiyorduk '' dedi kısaca omuz silktim çokta umrumda zaten benim yerim rahat
'' ahmet ''
'' ne var nazar ''
'' sen kas mı yaptın lan ''
'' evet '' konuşacak bir şey bulamayınca sesiz kaldım ve etrafı izlemeye başladım insanlar bize bakıyordu ama bu bakışların nedeninin az çok benim geri dönmem ile ilgili olduğunu biliyordum biz küçükken bile hep böyleydik bunun nedeni düz yolda bile üç adımda bir yere yapışmam olabilir ama böyleydik lan okula yaklaştığımızda hemen ahmet e seslendim
'' ahmet dur ''
'' niye ? ''
'' mira beni böyle görmesin ona süpürüz yapıcam '' dedim ve sırtından atladım
'' bak sen şimdi git kızı al bende burada bekliyecem taamı h ? '' ahmet cevap verme gereksimi duymadan okul kapısına ve o anda zil çaldı her yer saniyeler içinde velet çığlıkları ile dolmuştu bende hemen kaldırıma çıktım ve duvara tırmanmaya çalıştım ve yaklaşık bir buçuk metrelik duvarın üzerinde sabit bir şekilde durdum küçükken azmı ağaçlara tırmanmıştık biz topumuz gıcık komşunun bahçesine kaçınca duvardan atlayıp nasılda topları alırdık bu yüzden temkinliydim veletler her yeri doldurmaya başlamıştı kimileri annesine gününü anlatıyor kimisi ise elindeki plastik top ile oynuyordu 5 dakika içinde neredeyse herkes gitmişti ama ahmet le mira ortalıkta yoktu ta ki en son okul kapısından çıkana kadar ortalık sesizleşmişti bu yüzden onları duya biliyordum
'' anlamıyorum ki neden en son okuldan çıkıyorsun ''
'' çıkışta bekle dediler onları bekliyordum ''
'' kimleri ''
'' şu ödlek veletleri güya beni döveceklermiş ''
'' sen iyice başıma Nazar kesildin sinirimi bozma yürü ''
'' ya sen niye geldin ya en azından eskiden nazar varken böyle kızmıyordun '' ahmet gözlerini kıstı anlamıştım konuyu bilerek bana getirtiriyordu bir kaç adım daha yaklaşsınlar o zaman planları uygulayacaktım
'' öyle mi eskiden nasıl kızıyordum '' dedi ve o anda kendimi duvardan aşağı attım
'' siz ikiniz olmamışsınız yapım hataları '' bunu aynı anda mira ile söylemiştik tabi o son iki kelimede önüne bir dana düştüğünü görünce çığlık atarak kaçmıştı ve ahmet'in arkasına saklanmıştı bir kaç saniye öyle durdu ve benim sesimi yeni hatırlamış olmalı ki kafasını eğip bana baktı ve ardından bana doğru koşmaya başladı
'' hazar '' tam önüme geldiğinde durdu ve bir şey hatırlamış gibi yumruk yaptığı elini kaldırdı ve yumrukları tokuşturduk
'' ne o Miraç özlemedin mi beni '' biz birbirimize böyle seslenirdik bana mahalledekiler bazen bana takılıp hazar diyordu özellikle maç sonu kavgalarında kız olduğumu kabul etmiyorladı bende mira ya miraç derdim izimden götürüyorum kızı
'' duygusal kızlar sarılırlar '' dedi mira güldüm bu kıza bayılıyorum
'' merak etme mira bugün Nazar'da bana sarıldı hemde öyle bir sarıldı ki yere yuvarlandık bugün sarılmak serbest '' ahmet in söyledikleri ile kollarımı kocaman açtım ve mira'yı kucakladım
'' geri mi geldin '' dedi kucağımdaki mira
''evet orası çok sıkıcıydı '' dedim yürürken bunun üzerine fazla bir şey konuşmamıştık eve gidip sohbet etmiş geceleyin ise Meryem anne eve dönmemize izin vermeyince onlarda kalmıştık aman ben zaten alışıktım zaten kovsalarda gitmezdim evde eşya yok bir kere amk yerde yatacağıma burada mis gibi yatakta yatarım
Yüzsüzlük time
BU BÖLÜMLE İLGİLİ DÜŞÜNCELERİNİZİ YORUMA BEKLİYORUM BU ARADA ANLAMAYANLARINIZ VARSA
MİRA AHMET'İN KÜÇÜK KARDEŞİ BİR KÜÇÜK NAZARCIK KLONU
VE AHMET İLE NAZAR BİRBİRLERİNİN AİLELERİNE KENDİ AİLELERİ GİBİ GÖRDÜĞÜ İÇİN ÖYLE HİTAP EDİYORLAR
HADİ DERSHANEYE GEÇ KALDIM BEN KISACASI
VOTE VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM BYUÜÜÜ <3<3<3
