Alpos

4. Bölüm

Doğanın Gücü 2

Kadim ağacın bilgeliği karşısında kendini bir sinek gibi hissetmişti Maou. Kadim ağaç çok uzun süredir doğa sınıfından birini görmemişti, pek heyecanlanmasa da birileriyle bir iki kelime etmeyeli çok uzun süre olmuştu, hemde bu çocuğun burada ne işi olduğunu merak etmişti. Ormana birçok araştırıcı geliyordu bazıları çok güçlü bazıları ise bir hiçten ibaretti, her ne kadar böyle olsa da Kadim ağaç bu çocuğu merak etmişti, yavaş yavaş ona doğru yaklaşırken izlemiş, bir şeyi unutmuş gibi görünen çocuğun halini görünce ufak bir kahkaha patlatmıştı.

-Haha çok düşünceli görünüyorsun küçük insan. Dedi Kadim Ağaç.

Kafasında yankılanan sesten sonra birden afallayan Maou'nun ayağı bir dal parçasına takılıp yüzü koyun yere düşmüştü. Çocuğun halini gören Kadim ağaç bir kahkaha daha patlatmıştı.

-Haha daha ayakta bile duramıyorsun küçük, söyle bakalım ne işin var bu ormanda. Dedi kadim ağaç.

Ağacın sesini duyan Maou sinirlense de pek belli etmedi, normalden fazla heyecanlanmıştı bu ağaç karşısında, ağacın ona sorduğu soruya nasıl cevap verebileceğini düşündü. Aradan bir sigara içimlik süre geçmişti, buraya geliş amacını açık açık söylemeye karar vermişti. Şimdiye kadar olanları okulun sınavlarını ve buraya geliş amacını tek tek anlatmıştı Kadim ağaca.

-Hahaha demek kan özü almak için geldin küçük. Normalde sana dikkat bile etmezdim ama doğa sınıfından birini görmeyeli çok uzun zaman oldu, onun için sana ufak bir yardımım dokunabilir. Dedi kadim ağaç.

Doğa sınıfını duyduktan sonra şaşırmıştı Maou, daha önce böyle bir sınıf duymamıştı okuduğu herhangi bir kitapta da karşısına çıkmamıştı. Şaşkınlığı yüzünden okunan çocuk Kadim ağaç için basit kendisi için bir sır perdesi olan soruyu sormuştu.

-D D-Doğa Sınıfımı oda ne oluyor? Diye sormuştu Maou.

Soruyu duyan Kadim ağaç bu küçüğün hiçbir şeyden haberi olmadığını anlamıştı.

-Haha demek Doğa sınıfının ne olduğunu bilmiyorsun, sana kısaca anlatıyım o zaman. Çok eskilerde insanlar daha bu gezegende yaşamaya başlamadan, hayat daha karaya ulaşmadan önce gezegenin hakimi biz ağaçlardık. Hayat karaya taşınmaya başladığında canlılar bizim sayemizde hayata tutundular, bazen gövdemizde kimi zaman üstümüzde dış tehlikelerden korunmak için konakladılar. Bu süreç uzun yıllar boyu devam etti. Ta ki insanlar gezegene adımını atana kadar. Bir çok canlı onların ne olduğunu bilmese de biz ağaçlar atalarımızdan bize aktarılan bilgiler sayesinde insanların nasıl bir ırk olduğunu biliyorduk. İnsanların nüfusu dünyada arttıkça bütün dünyayı işgal etmeye başladılar, büyük bir çoğunluğu doğaya saygısızlık etti büyük şehirler kurdular boş araziler yerine ormanları katletmeyi seçtiler. Ama aralarından bazıları doğanın ve dünyada yaşayan diğer canlıların önemini anlamıştı. Onlar ormanda yaşamaya başlamış, yemek için avlanmış, kendini koruyabilmek için güçlenmiş ve doğayla iç içe şehirler kurmayı başarabilmişlerdi. İşte biz o insanlarla kadim bilgilerimizi paylaşmaya karar verdik birçok konuda onlara yardım ettik, zaman içinde diğer insanların onları fark etmesiyle büyük savaşlar çıktı. O insanların büyük bir çoğunluğu o zaman öldü, sadece onların soyundan gelenler bizimle iletişime geçebildi. Sen daha keşfedememiş olsan da doğa sınıfının birçok farklı yeteneği ve gücü vardır. Eğer sen doğaya saygılı olursan zaman içinde bunları kavramaya başlayabilirsin.

Kadim ağacın söylediklerini sonuna kadar dinleyen Maou çok şaşırmıştı. Daha önce hiç duymamıştı bunları, Onun bu yeteneğini bilen sadece Rai ve şehri izlediği noktadaki ağaç vardı ama ikisi de daha önce bu konudan bahsetmemişti. Farklı bir sınıfı olduğunu duyan Maou sevinmişti ama yinede aklında binlerce soru oluşmuştu, Rai neden bu konu hakkında ona hiçbir şey söylememişti yada bu sınıfın ne gibi özellikleri vardı. Maou düşünürken 1 paket sigara içimlik süre geçmişti. Kadim ağaç tekrardan konuşmaya başlamıştı.