''Elis, hadi ablam. Yine dalmışsın düşüncelerine. Hem bak az sonra müşteriler gelir. Şuradaki saçları süpür sen.''
Gülşah ablanın sesiyle bir anda düşüncelerimden kopmuş ve ağzımdan zorla:
''Tamam abla.'' diyebilmiştim.
Annemin yokluğu canımı acıtıyordu. Yağmuru çok seviyordum. Çünkü annemi aklıma getirtiyordu. Aylardan da sonbaharsa azıcıkta olsa mutlu oluyordum. Küçükken yağmur yağarken ağlardım.
'' Annem ağlıyor bana gökyüzünden. Belki beni görür.Ama ağlarsam belki beni görebilir. ''
Ağlama alışkanlığımı artık bırakmıştım. Güçlü olmam lazımdı. Ayaklarımın üzerinde dimdik durmalıydım.Koluma birinin dokunmasıyla ağzımdan küçük bir çığlık kopuverdi.
"Seni korkutmak istemezdim canım. Ben maşa yaptırmak istiyordum da.''
Karşımda duran kıza hayran hayran bakarken ağzım kendiliğinden açılmayı ihmal etmedi tabi ki.
'
'Ta-tabi ki ben yaparım. Siz geçin ben maşayı getireyim.'' diyebildim.Kızın saçlarının uzun olması ve gözlerinin mavi olması çok dikkatimi çekti. Kapının oradan burcu abla girer girmez maşayı kaptığım gibi kızın yanına gittim.
Daha uğraşalı yarım saat olmuş ve daha ben bir türlü üstleri toplayamadım.
"Kaç yaşındasın?".
İşe kendimi çok kaptırmışım ki kızın sesini bile duyamamıştım.
"Ha şey pardon duyamadım da. Ben 18 yaşına giricem 2 ay sonra, yani 18 diyelim." dedim ve sırıttım.
"Bende 19 yaşındayım. Sen sormadın ama söylemek istedim." diyerek o kız da güldü.
Saçlarına, gözlerine, hatta kıza bayılmıştım."Ya kusura bakma şimdi Gülşah abla kızar diye kısa kestim de." diyebildim hızlıca.
Spreyi sıktıktan sonra kıza dönmeden konuştum."Saçların bitti. Şu aynadan bakabilirsin." dedim maşanın fişini prizden çıkarırken.
"Tamam Elis' cim sen içeri gidebilirsin" derken Gülşah abla, o kız lafa atıldı."Ha ben yarına yada başka bir güne yine geleceğim. Elisin saçlarımı yapmasını istiyorum. Kartınızı alıyım size haber ederim."
"Tabi ki yine bekleriz."dedi Gülşah abla gülerek.
Gelen her müşteri benden memnundu.
Dükkana gelen müşteriler beni hep Gülşah ablanın küçüklük hali olduğumu söylerlerdi. Haliyle de Gülşah abla beni çok severdi. Bu yüzden dükkanda beni kıskananlar vardı. Dükkanda ben, Gülşah abla, uyuz Narin, Ayşe ablam onu çok seviyorum, bide benim arkadaşım Yağmur. 5 kişi çalışıyoruz. Ama nedense hepimiz Narin'e sinir oluyorduk. Çünkü Yağmur ve ikimize iş buyurmaktan başka bir işe yaramıyordu. Gülşah abla da kovmak istiyor fakat yıllardır yanında olduğu için kovamıyor uyuz Narin'i. Sabır çekiyordum. Cidden, o kız eminim bir gün elimde kalacak."Gülşah abla, Elis yine burayı süpürmemiş. Ben buraya elimi sürmem."
Kızı uğurlamış içeri girecekken uyuz Narin'in sesini duydum.
Tam üzerine atlıyordum ki Gülşah abla kolumdan tutup,"Elis. Boşver ablam. Sen süpür, ona bakma." dedi.
Ama bu sinirimi yatıştırmaya yetmedi.
Mutfağa sinirli sinirli geçerken dükkanın kapısı açıldı. Yine elimden kurtuldun. Bir daha ki sefere emin ol kaçışın olmayacak."Gülşah biz geldik ayol kız. Benim kız gelin olacak biliyorsun saf bu bilmez sen şunu bi elden geçiriver." diyerek bi kahkaha patlattı tonton teyze.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYSAR(Düzenleniyor)
Roman pour AdolescentsHatırlamıyorum. Ben hiç aşık olmadım. Olamadım. Olduysam da geçmişe dair izlerim yok artık. Hatırlayamıyorum. Unuttum. Hani derler ya kızların ilk aşkı babaları olurmuş. Aşık olamadım. Çünkü; Ben hiç çocuk bile olamadım. Kendimi bildim bileli hep b...