O kadar unutturdu ki gökyüzü yere bir adam düşürdüğümü bile unuttum.
"Düşürdün bari yardım et" diye bir el konuşuyor. Hayır hayır el konuşmuyor adam konuşuyor elini kaldırmış yerde olduğu için ben elini görüyorum sadece. Elini tutup kendime doğru çekiyorum ayağa kalkıyor. Elimi bırakmadan sallamaya başlıyor.
"Yeri gelmişken tanıştığımıza memnun olmaya ne dersin. Ben Ali"
Şaşkınlıkla "Ben de Hazal" diyorum.
Ali elimi bırakıp üstünde ki tozları temizlemeye başlayınca benim jeton düşüyor ve bin bir türlü özür dilemeye başlıyorum.
"Tamam tamam sorun değil"
diye bir rahatlıkla geçiştiriliyor özürlerimi."Sen yenisin galiba" ne klişe bir laf ama
"Evet bugün başladım siz her çalışanı biliyorsunuz galiba" şirkette insan kıtlığı olduğunu tekrar düşünüyorum.
"Buralar benden sorulur" diyor yüzüne yerleştirdiği cool gülümsemeyle.
"Çok güzel o zaman söyler misiniz Emir bey nerede ?"
"2. Kat sağdan 2. oda buyur " diyip eliyle asansörü gösteriyor
"Ben o asansöre bir daha binmem. Merdiven yok mu? "
"23 kat inebilecek misin ayağındaki o şeylerle"
O şeyler dediği 13 santim topluklu ayakkabı. İş yerlerinde neden eşofman ve spor ayakkabı giyemiyoruz. Rahat edersek daha güzel çalışmaz mıyız. Burdan yetkililere sesleniyorum. Bir el atın şu duruma. Ama adam doğru söylüyor bunlarla inmek yerine şurdan atlasam daha iyi.
"Siz kaçınca katta ineceksiniz."
"Hahah korkma 2. kata kadar eşlik ederim sana"
Bu adama ben siz diyorum bu bana sen diyor. Acaba anladı mı ki stajyer olduğumu. Çok gerildim şuan.
Alnında dedi uzattı parmağını alnıma
Aha stajyer yazıyor alnımda. Kesin yazıyor. Bu Esin bana şaka olsun diye yazmasın. Yazar o ben bilirim onu. Akşam olmasın sana Esin. Çiğ çiğ yicem seni.
"Alnında bir tüğ var"
"Hıh teşekkür ederim" o tüğ benim içimi nasıl rahatlattı şuan anlatamam.
Alıp beslicem onu.
Asansöre bindik. Acaba bu adam burda ne iş yapıyor. Bu kadar rahat olduğuna göre üst düzey olmalı. Baksana çıkmış terasta sigara kahve keyfi yapıyor. Genel müdür mü acaba. Ya da ceo. Neyse yakında öğreniriz. Geldik 2. kata.
"Hadi görüşürüz sakar kız."
Gülümsedim indim asansörden. Al işte bir yerde daha sakarlığımla öne çıktım.
Evet şimdi nerdeymiş bu adam. Neydi adı ya Emindi galiba. Emre miydi yoksa. Yok yok Emin. Şu adama bir sorayım.
"Pardon bakar mısınız?"
Adam bana doğru ciddi bir şekilde dönüyor. Ay o ne. Yine gözümü bir şey alıyor. Yine terasa mı çıktım yanlışlıkla. Camdan güneş falan mı yansıyor ne oluyor.
Biri ayna mı tutuyor yoksa. Işıktan göremiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökyüzü Mavisi Kadar
HumorBir kız düşün doğal, içten, samimi, sakar, komik. Tıpkı sen gibi. Tıpkı ben gibi. Tıpkı hepimiz gibi. Bu hikaye senin, benim, bizim hikayemiz. Hepimizin içinden geçenlerin dışarı yansıması. Ve bu hikaye gökyüzü mavisi kadar samimi.