Off çıldırıcam ya bu ne ya her sabah kapımda çiçekle karşılaşıyorum. Artık alıştım çiçeklere direk çöpe atıyorum.
Annem de bir yandan beni çıldırtma peşinde bu akşam buluşacasın Selçuk la akıllı ol kızım.
Ben: ya anne anlamıyorsun ya ben onunla evlenmicem.
Annem: kızım bi tanı eli yüzü düzgün çocuk öyle eskisi gibi değil
Ben: çok da umrumda ben onun eski halini hatırlıyorum aklıma o sümüklü burnu geliyor. Ben onunla yaşayamam.
Annem: sen hele bi gitme bakalım neler olacak.
Ben: tamam anne bir uğrarımSıkıntı dolu sabah konuşmasından kurtulup işime gittim. Hemencecik akşam oldu. Evrende Selçuk tan yana resmen. Yola çıktım buluşacağımız kafeye geldim. Orada oturmuş bekliyordu.hemen yanına gittim.
Ben: merhaba Selçuk
Selçuk: selam
Ben: nasılsın?
Selçuk : seni görünce çok iyi oldum.sen
Ben: (şu an kötüyüm) iyiyim işte
Selçuk : buraya neden geldiğini biliyorsun herhalde ben açık konuşucam. Ben senden hoşlanıyorum.
Ben: selćuk kusura bakma ben istemiyorum. Bak başka birini bulursun. Dünya da kız mı yok. Seninle bir anlaşma yapalım. Anneme beni sevmediğini evlenemem demeni istiyorum.
Selćuk: ya söylemezsem .
Ben: sen bilirsin ben gidiyorum.Kolundan tuttu bırakmadı.
Selçuk: bir yere gidemezsin benimle evleniceksin
Ben: bırak beeeO anda Selçuk yerlere seriliverdi. Oha galiba içimdeki sinir radyoaktif dalgalar şeklinde selçuğu yere sermişti. Selçuk ayaklandı. Sen kimsin lan???!!! Kafamı döndüm. Enes???
Enes: o benim sevgilim