lilac ¦ kim taehyung

prolog

"Her gece kapına leylaklar bırakan o kişi bendim, Yun Hee." Kollarımın arasına sokulup, kafasını göğsüme yasladı.

"Saçlarımı okşar mısın?" Dedi kafasını kaldırıp gözlerimin içine bakarak. Ellerim, yumuşacık saçlarını okşamaya başlarken devam etti konuşmaya.

"Leylakları sen sevdin diye değil, hissettiklerimi söyleyemedim diye seçtim." Saçlarında dolaşan ellerimden birini kavrayarak sıcak avuçlarının arasına aldı.

"Sana beslediğim saf aşkın göğüs kafesinden kopardım o leylakları. Öyle bir acıdı ki canım koparırken, nefesim kesildi. Sana bir nefes daha yakın olabilmek için bile bile kıydım canıma." Dolan gözlerimi saklama çabasına bile girişmeden sessizce dinlemeye devam ettim onu. O da, karşımızdaki aynadan nasıl da güzel göründüğümüzü izledi.

"Her gün ölüyorum, ama her gün seviyorum seni." Avuç içimi öptü ve gözlerini yumdu dudaklarındaki minik bir gülümsemeyle.

"Her gün, biraz daha fazla."

O gece, kollarımın arasında uykuya dalışını izlerken ağladım sessizce. Ağlarken öptüm saçlarını, öperken kokladım.

"Leylak gibi kokuyorsun Tae Hyung." Gözlerimi yumarak yanağımı, saçlarına yasladım.

"Onun gibi çok güzel, hatta biraz daha fazla."

-

Bu hikaye, biriciğim caim-v'ye ithafen yazılmaktadır. Seni seviyorum, bebeğim.

Yeni bir kurguyla, herkese merhaba.