Ellerim tutmuyordu. Bedenim olduğu yerde sarsılıyordu. Kitlenmiş gibiydim. Bir adım atmak, kaçmak; bağırmak istiyordum ama gücüm yoktu. Sanki biri tüm enerjimi bir anda çekmiş gibiydi. İçi boş bir paket gibi. İşi bitince atılan...
Bedenimin içinde kurtlar varmış gibi hissediyorum. Ölü bir bedeni kemiren o küçük kurtlar varya, işte onlar benim bedenimi yiyorlar. Yavaş yavaş; acı vererek. Ölmedim ben! Bırakın beni, demek istiyorum ama ağzımı bile açamıyorum.
Yenik düştüm acılara. Yığıldım bir anda ıslak toprağa. Şimdi daha iyi alıyorum toprak kokusunu; ölüm kokusunu... Birkaç damla toprak üstünde duruyordu. Direniyorlardı sanki toprağın içinde kaybolmamak için. Bende kendimi o toprağın en dibinde hissediyorum...
Artık gözlerimi açık tutmak daha da güç bir hâl alıyordu. Kapatmak istemiyordum; korkuyorum karanlıktan. Açık da tutmak istemiyorum bir yandan da; o karanlıkta boğulmak istiyorum. Bu dünyadan kurtulmak istiyorum. Acılarımı burda bırakıp göçmek istiyorum. Sonsuzluğa doğru...