Bırakın Ruhunu

134 57 46
                                    

    Kollarındaki bu izler geçerdi, bileklerindeki ip izleri kızarıkları geçerdi.  Birgün ağlqmayı keserdi. Gözlerinin morluğu, dudağının patlaması geçerdi. Yolunan saç tellerinin yerine yeni saçlar eninde sonunda çıkardı.  Ama ruhunda ki o yara?
     Tabi ruh kalmış mıydı ki o günden sonra?  Gencecik kızın ruhunu çaldılar... Yaşam dolu, etrafa neşe saçan insanın benliğini çaldılar. Onu yaşarken ölmeye mahkum ettiler.
    Zaten yaşam; yavaş yavaş ölmek değil miydi?
     Maffettiler... Öldürüp daha da ölüme sürüklediler onu. Hayallerini,umutlarını, yaşamını, ailesini en önemlisi kimliğini çaldılar.  Kim olduğunu unuttu kadın. 
     Unuttu artık kim olduğunu, vazgeçti her şeyden.  Vücudunda olan o izler gitti.  Bağırmaktan, yalvarmaktan kısılan sesi geldi de ne oldu ki? Artık konuşabiliyor mu ki bir insanla?
    Önceden bağıra bağıra neşeyle şarkılar söylerken şimdi ağzından bir kelime bile duymak güç bir durum...
     Geçenlerde eline sıcak çikolata döktüler.  İnsan içerken yanardı ,dumanı hâlâ tütüyordu. Ne çığlık attı ne bir şey yaptı.  Minikleri bile oynamadı...
    Çok canını yaktılar, maffettiler onu! Suçlulara ne oldu?  Birkaç yıl yatıp çıkacaklar ama O? O hayatı boyunca taşıyacak o yaraları. Kimse görmeyecek yüzündeki morlukları ama O her aynaya baktığı zaman görecek.  Kimse onun attığı çığlığı duymayacak ondan başka.  O, her o günü hatırladığı vakit o çığlıkları yine atacak ama kimse duymayacak onu. 
      Birgün illa canına kıymak isteyecek. Belkide başarılı olacak kim bilir ... Ya da ölemeyecek... Defalarca deneyecek belki de ölmeyi, defalarca ölemeyecek belki. Daha da yararlanacak,  asla kurtulamayacak.
      Çalmayn kimsenin ruhunu,çalmayın umutlarını...
           Yeter Artık!!!

EfgânumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin