MELEZ EJDERHA

🐉 3. BÖLÜM 🐉

Büyük gün gelip cattı. Planı devreye sokma zamanı. Enter araçtan bilgisayar ile kameraları 1 dakika önceki görüntüde donuklaştırdı. Ayken 'a telsizden " Başlıyoruz, hazır mısın? " dedi. "Bitirelim şu işi." dedi cevap olarak. Ayken gizli gecidin olduğu mahzene sızdı. Oradan dolapların olduğu bölüme ilerledi. Mahzen fazlasıyla ürkütücüydü. Kullanılmayan bilgisayarlar, işe yaramaz silahlar, hancer, kılıç gibi gereksiz şeyler vardı.
Mahzen kırmızı ısıklarla aydınlatılmış, kokusu ise  çürümüş yumurta ve şeker  gibi kokuyordu. Ayken ın midesinin bulanmasına neden oldu.

"Enter, burası berbat kokuyor. Gaz maskesi mi taksaydım."

"İşine odaklan fazla zamanımız yok. "

Zaten bütün pis işleri ben yapıyorum, diye geçirdi aklından ve işine odaklandı.

"Kitaplık. Hmm. Burda gizli gecit olması lazım."

Kitapları gözden geçirdi. Hepsi aynıydı biri dışında altın kaplamalı kitap.

"Demek gizli geçidi açan şey sensin. Gel bakalım güzellik."

Kendisine doğru kitabı çekti ve kitaplık ortadan ikiye ayrıldı ve iste  geçit. Karanlık, hiç saşmamak gerek. Feneri çıkardı ilerlemeden önce gözetledi bir sorun yoktu hızlıca gecidi geçip ana kapıya ulaştı. Kapıyı hafiften araladı kimse var mı diye göz atacakken birileri tamda o sırada kapının önünden geciyordu. Ayken hızlı davranıp kendisini geriye attı ve feneri kapattı. Adamlardan biri kapının aralık olduğunu farketti o tarafa ilerledi kapıyı itip kimse var mı diye baktı neyseki Ayken kapının arkasında kalmıştı ve fark edilmemisine sebep oldu.

"Hey, George. Neye bakıyorsun? "

" Önemli değil, Chris. Kapı aralıktı. "

" Boşver, bizimkiler açık unutmuştur. 15 numaralı odayı kontrol etmemiz lazım. Hadi yürü."

"Tamam, gidelim."

Kapıyı kapatıp merdivenlere ilerlediler. Ayken kapıyı dinledi, kimse olmadığından emin olduktan sonra oradan çıktı. Karşı koridora geçip oradan bir kat aşağı indi. Enter, Ayken 'ın kamerasından yaptığı hamleleri izliyordu.

" Hadi kızım, az kaldı. Bir kapı sonra, hadi. "

Ayken kapıyı açması icin Enter'a seslendi. Enter bir tuşla kapıyı açtı. Kendisi bir hackerdı.  Bir kimsenin saatlerce uğraşıp  kıramadığı şifreleri birkaç dakika içinde hallediyordu. Ayken içeri girdi.  Lazerler, lanet şeyler bıktım sizden.

" Enter, lazer."

"Tamam." Tuşa bastı. "Şimdi git ve al. 2 dakikan var Ayken. Koridorlar boş. Çabuk ol. " Bunlar Enter 'ın son sözleri idi. Acele etmesi gerekti. Ayken kasanın şifrelerini hızlıca girdi.

" $$€0GEXJKUGH1234 "

Ne garip bir şifre. Neden böyle saçma yaparlarki insan biraz daha mantıklı sifre kullanır. Herkes fazlasıyla gergindi. Kasadan tılsımı aldığı gibi hızlı adımlarla odadan çıktı gecide koştu oradan mahzene gecitten çıkarken gecidin kapısını kapattı. Mahzenden çıkarken birileri Ayken ' ı fark etmis olmalı ki Ayken aracına atladığı anda alarmlar çalmaya ve ışıklar Ayken 'a dogrultuldu. Silahlar hedefini buldu nişan alınıp ateslenmeden Ayken hızla arabayı çalıştırıp gaza yüklendi. Kurşunların hedefinden kurtulmuştu belki ama peşine düsen adamlardan kurtulamadı. Hızını  120 ye çıkardı adamlar pes etmedi Ayken önünde ki araçları geçmek için sağ sol yapıp hızla ilerledi. Ilerden ara sokağa daldı oradan milli parka ve aniden aracını park edip ışıkları kapattı ve koltuğuna sindi. Park ettiği yer ağaçların gölgesinde kalıyordu ve fark edilmesi zordu. Araçlar Ayken ' ın yanindan geçti ucuz yırtmıştı. Ortalık sessizleştikten hemen sonra arabayı çalıştırdı Enter ' ın mekanına gitti. Tılsımı Enter 'a uzattı ve " Artık ben yokum, işi bırakıyorum. "