Bir gün önce :
Scott sabah erkenden hazırlanıp, okul için yola çıktı. Okula ulaştıgında Max ve Stiles araçlarından iniyordu. Selamlaşıp binaya girdiler. Sınıfa giderken dün sınıfa yeni gelen kız hakkında konuşuyorlardı.
"Acaba kızın gücü ne?" diyen Max diğerlerine baktı. "Bilmiyorum ama kıza dikkat etsek iyi olur. Gözümüzü kızdan ayırmayalım. Tabi fark edilecek türden değil. " dedi Scott cebap olarak.
"Haklısınız, ama bu konuyu burada konuşmasak daha iyi olur. Dün Robin enerjiyi hissetti. Kızı bulursa onu korumak zorundayız. " dedi Stiles kararlıydı. Amacı kız iyi tarafsa onu kendilerine çekip gücü iyi amaçlı kullanabilirlerdi. Tabi kız kabul ederse.
"Korumak. Biz. Ciddi misin? Yeterince başımızda bela var. Bir de bununla mı uğraşalım. Sizi bilmem ama ben yokum." Vurgularak söylediği sözlerde kararlıydı.
"Yapma Max. Kız daha yeni. Kimseyi bilmiyor. Kızın gücü fark edilirse biteriz. Neden mi? Daha kızın ne olduğunu bilmiyoruz. Vampir değil, kurtta. Karşılaşmadığımız bir şey. Dikkatli olmalıyız. Derek gelince bu konuyu ona da belirticem." cümlesi bittiğinde derin bir nefes aldı Stiles. Scott hak vermişti.
"Düşününce...galiba haklısın. Umalımda kız bizden yana olsun. Her neyse konuyu kapatalım. Jack ' in kafesinde konuşuruz. " Max sonunda yola gelmişti Stiles ona göz kırptığında Max kaşlarını çattı. Stiles ellerini kaldırıp sakin ol dostum tavırları sergiledi. Birbirleriyle uğraşırlarken herkes sınıfa girdi. Grup toplanıp kızın gelmesini beklediler. Ama kızdan eser yoktu. Herkes gelmişti ama bir o yoktu. Şüphelendiler. Ama ne olabilirdi ki kıza. Bu sorunun cevabını öğrenmek hiç kolay olmayacaktı. Ayken 'ı sorguya çekemezlerdi. Scott derin bir nefes alıp sesli bir şekilde dışarı verdi. Bay Orion derse girdi. Konu fizikti. Bay Orion zevksiz bir ders işleyişine sahipti. Sıkıcı bir anlatım ve mimikler, öğrenciler fazlasıyla bunalmıştı. Ilk ders bitip son derse girmişlerdi ama kız hala ortada yoktu. Okuldan çıkıp kafeye gittiler. Konuyu bayağı uzattılar.
" Yeter ama ne kızmış arkadaş! Ya gidip kıza insan gibi davranıp onunla iyi arkadaş olacağız ya da kendi haline bırakacağız. İşinize geliyorsa. Bir daha zıt pıt bu konuyu açmayın! " Max iyiden iyiye sinirlendi. Kız geldiğinden beri bu konuyu konuşuyorlardı. Digerleri Max 'in ani çıkışına susup kalmışlardı. "Bizim uğraşmamız gereken lanet olası Light. Siz burada gelmiş saçma sapan konuşuyorsunuz. Adam bizi öldürmeye , dağıtmaya çalışıyor. Bizim konuştuğumuz şeye bak! Anlattıklarınız varsayım. Akışına bırakın. Kızın hayatına yön vermeye çalışmayın. Bu tercih meselesi." Kelimeleri bir çırpıda dudaklarından döküldü. Nefes almak için çok kısa bir süre durdu. "Varsayım istemiyorum! " dedikten sonra sinirli bir şekilde kafeyi terk etti. Max 'in söylediklerini sindirmeye çalıştılar. Max öylesine sinirli konuşmuştu ki... Kız hakkında varsayım yapmaları doğru değildi. Tanımak için zamana ihtiyaç vardı.
Stiles "Light" kelimesinde kalmıştı."Light demişken. Ondan bir haber var mı?" diye söylendi kendi kendine Stiles.
Haklıydı. Bir de başlarında bu ezik vardı. Birbirlerine baktılar. Kaç gündür sesi soluğu yoktu. Bir tuhaflık vardı. Yapacak birşey olmadığından dağıldılar.
Max evine gelmişti. Odasına çıkıp bir duş almak için kıyafetleri hazırladı. Duşa girdi. Ilık suyun altında saçlarını köpürttü. Suyun altında biraz daha kalmayı tercih etti. Sinirleri onu harap etmişti. Kız geldiği günden beri yok kız böyle, yok kız şöyle, kızı kendi tarafımıza çekmeliyiz... Saçmalık. Başını ellerinin arasına alıp sakinleşmeye çalıştı. Bir müddet sonra aşağıdan sesler geldiğini duydu. Suyu kapattı. Hızlı bir şekilde üzerini giyindi. Siyah bir eşofman ve gri tonlamalı t-şört giydi. T-şört vücuduna yapıştığı için tüm kasları belliydi. Beyzbol sopasını aldığı gibi sessiz adımlarla aşağı indi. Sesin geldiği yöne odaklandı. "Mutfak mı?" kendisine sorduğu soruyla şaşırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEZ EJDERHA
Ciencia FicciónKacmak. "Gerceklerden kacamazsın. Hadi durma! Git. Ama gercekler karşına çıkacak. Istesende istemesende gercek bu. Ben senin babanim. Kaybolmuş gecmisinim." Ayken duyduklarını gözden gecirdi. İmkânsızdı. Ama karşısındaki insan degil bir ejderhaydı...