flying in the atlas // mendes

cold

Sigarayı içime çekerken birkaç kez öksürdüm. Atlas'ın dalga geçeceğini düşünüyordum fakat sadece bunu kesmemi bekledi.

Onunla neden oturuyordum?

Ne diyeceklerini merak ediyordum galiba. İlk kez bana karşı beyaz bayrağı çıkardığından şoke olmuştum galiba. Ona bakarken beni arada yakalayıp, hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu.

Arada ortadaki yuvarlağı çevirip çemberin hafif hafif dönmesine neden oluyordu. Hem nikotin hem de bu çember başımı tatlı tatlı döndürüyordu. Rahatsız edecek tarzda değildi. Sadece beynim kendi kendine eğleniyor gibiydi.

"Kostümünü beğendim," diye mırıldandı dudaklarının arasına yeni bir dal alıp. Çakmağı yakınca yüzü aydınlandı. Her zamanki gibi yumuşak, temiz bir yüzü vardı. Cadılar Bayramı'nda bile kostüm giymeyip, makyaj yapmayacak kadar havalı olduğunu düşünüyordu. Yine her zamanki büyük kot ceketi, siyah kotu ve spor ayakkabıları vardı üstünde. "Normal halinden daha iyi görünüyorsun."

İltifat etmeyeceğinden o kadar emindim ki...

"Ya sen? Kostümün ne? Yılın sürtüğü mü?"

Gözlerini devirip derince bir dumanı içine aldı. Sigarayı onun kadar sık içmediğim oldukça açıktı. Dumanın tek bir kısmını bile kaçırmıyordu. Ciğerleri sanki dumansız nefes alamayacakmış gibi içiyordu sigarayı.

"Çok garipsin," diye mırıldandı.

"Sürtük olduğunu yüzüne söylemekten korkmadığım için mi?"

Gülerek dirseğini dizinin üstüne koydu. Çenesini avcuna yaslarken görmediği bir şeyi bulmaya çalışıyormuş gibi gözlerini kısmıştı.

"Evet, o da var. Diğer erkekler gibi bana bakmıyorsun."

"Çünkü diğerlerinin aksine senin güzel ya da çekici olduğunu düşünmüyorum."

Kaşlarını kaldırdı. Alınacağını düşünmüştüm fakat sadece gülüyordu. "Vay canına. Bu kadar kaba olduğunu bilmiyordum. Herkes senin için aksini söylüyor oysa."

"Aksini mi? Benim hakkımda söylenenler umurunda mı?"

"Değil elbette. Ancak herkesin senden bahsetmesinden oldukça sıkılmış haldeyim. Herkes her konuda ne kadar harika olduğundan bahsediyor. Oysa bence sadece kendini düşünen kibirli çocuğun tekisin."

Sigarayı yere atıp dik dik ona baktım. Kimsenin Atlas yanında benden bahsettiği yoktu. Kimse ne kadar harika olduğumu düşünmüyordu.

"Kendimi düşünmüyorum. Sadece üstüme düşen şeyleri yapıyorum."

"A-ha," dedi Atlas alayla uzaklara bakarke. Kolunu yanındaki demire tembelce uzatmış, ayağını dizinin üstüne almıştı. "Asıl ben senin şu sinir bozucu ifadenin çekici olduğunu düşünmüyorum. Tüm kızlar sana ölüyor bitiyor sanıyorsun ama o koca burnundan bir şeyi görmen mümkün değil."

Evet, tam düşündüğüm gibi prensesin egosuna zarar vermiştim.

"Gerçekten dış görünüşüme hakaret etmen için mi burada oturuyorum? Ben de senin kilo problemlerinden bahsedebilirim ama susmayı tercih ediyorum; çünkü kibar bir insanım."

Bana öyle sert vurdu ki, bir kızdan bu yumruğu yediğimin bilincinde olmasaydım çığlık atabilirdim.

"Gerçekten aptalın tekisin."

"Kaç yaşındasın? On ik-- bana vurmayı kes!"

Ellerini yumruk yapıp ayağa kalktı. Bir anda ortadaki demire tekme atınca tüm çember sallandı. Yemin ederim bu kızın içinde bir yerlerde Hulk vardı.