Okunma sayısı HARIKA. cok teşekkür ederim. Umarım bu bölümü de begenirsiniz yazmak için çok ugrastim. Vote ve yorum yapmayı unutmayın. Teşekkür ederim iyi okumalar :)))
Elini dizine koymuş ritim tutarak düşünüyordu. Tam 15 dakikadır bana benden ne istediğini söylememiş sadece aynı bu şekilde oturmuş düşünüyordu.
Annemin ölüm yıl dönümü yalanını uydurup bana yakınlaşmasını sağlamıştım.
Aptal gibi inanmıştı. Bir amacım vardı ve bunu yapmak zorundaydım.
"Daha ne kadar düşüneceksin Devrim?" Elini dizinden çekip bana baktı ve gülümsemeye başladı.
Çok tatlı bir suratı vardı. Insanı kendine çeken. Ama o Avımdı ve ben avcıydım.
"Senden ne isteyeceğimi düşündüğümü kim söyledi?"
"A hadi ama dalga mı geçiyorsun benimle"
"Zaten senden isteyeceğim şeyi bundan 15 dakika önce bulmuştum sadece saçlarının renginin doğal olup olmadığını merak ediyordum" dedi umarsızca. Aptal.
"Hadi söyle ne istediğini işim gücüm var buraya geleli tam 2 saat oldu"
"2 gününü benimle geçireceksin, seni dağ evine götüreceğim" piç gibi gülerken bana bakmaya devam etti.
Tanrım 2 gün ona nasıl katlanırdım? Zaten şımarık, piç ve yeterince kendini beğenmiş bir erkekti.
"Neden bunu istedin?" Dediğimde çenemi tutup yaklaştı. Ah yine o his, bana ne zaman yaklaşsa ellerim donuyor.
"Sadece 2 gün kafandakileri atıp kahkaha atmanı eğlenmeni istedim art niyet arama"
"Ya ayılar varsa?" kahkaha atıp ellerini kaldırdı ve bana baktı.
"Ya sen şaka mısın kızım ne ayısı?"
"Ne var dağ dedin dağda ayı olur, gerçi yanımda sen varken ayıya gerek yok" hala kahkaha atıyordu. Ona sinir oluyordum.
"Ne zaman gidiyoruz" dedi nihayet gülmeyi bırakıp.
Ellerimi kaldırıp bilmiyorum gibi yapınca eliyle saçlarını tutup bana baktı.
"Ah ben neden sana soruyorsam, kalk gidiyoruz"
"Ne hemen mi?" Ayağa kalkıp elini uzattı.
"Evet hemen, eşyaya gerek yok"
"Geliyorum" odadan çıkıp arabaya doğru yürüyordu.
Ne yapacaktım? Babama haber vermeliydim. Telefonumu çıkarıp babamı aradım.
Olanları anlatıp odadan çıktığımda Devrim'in arabada beni beklediğini gördüm.
Kapıyı açıp arabaya girdim. Ben yokken arabayı ısıtmıştı.
Ben binince kafasını arkaya çevirip yola baktı ve ilerlemeye başladı.
"Şarkı?" dediğinde kafamı olur anlamında salladım. Eliyle düğmeye basıp ilerledi.
Kesik kesik duyduğum üç şarkıdan sonra durdu. Linkin parkın numb şarkısını dinlemeye başladık.
"Neden dağ evi?" dediğimde eliyle direksiyonu bırakmadan bana baktı ve gülümsedi.
"Rahatlamak istediğimde oraya giderim, senin için bişey yapmak istedim bilmiyorum"
"Ne derdin var ki? Annen baban yanında paran var araban var kızlar, istediğin her şey var"
"Rahat batıyor" dediğinde önüme dönüp yola bakmaya başladım.
Yol o kadar güzeldi ki iki tarafı ağaçlarla dolu sarı yapraklar yere düşmüş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devrim
Teen Fiction"Şeytan olan senmişsin sakar." Hala ağlıyordu, suçluydu ona acıyordum. "Tek kelime et, tek kelime et ki seninle olmam için bir sebebim olsun." Konuşuyordu. Bittiğini farkındaydı. Beni kandırmak ona hiç bir şey kazandırmamıştı. "Konuş lanet olası" k...