Dün ne olmuştu.Tabiki Egemen Bora Beyin elinden kurtulmuştu.Egemen çok komik biriydi tabi Bora Beyi sinir ediyordu ama hakediyor oda.Banyoya gidip rutin işlerimi halletim.Daha sonra kıyafetlerimi giyip salona indim.Herkes kahvaltı sofrasının başındaydı.En son ki olaydan sonra artık evden Bora Beyle çıkmam gerektiğini sert bir dille öğrenmiştim.Masadaki yerimi aldım ben de ve önümdeki kahvaltı tabağından birkaç bir şey yemeye başladım.Kafamı kaldırdığım da Bora Beyin beni izlediğini gördüm bu bir nevi rahatsız edici bir şeydi.Çünkü o bana böyle sert sert bakarken önümdeki kahvaltımı rahatça yiyemiyordum.Zilin sesini duyan evin hizmetlisi kapıyı açtı ve içeriye Egemen girdi.Şaşırdım aslında sonuçta Bora Beyin elinden zorla kurtulmuştu.Bora Bey Egemenin girdiğini gördü ama sakince kahvaltısına devam etti.
"Bora İstanbula geri dönmemiz lazım"
"Neden"
"Ladanlar bizle görüşmek istiyorlarmış.Galiba ortaklığı kabul edecekler"
Egemen huysuzlanarak
"Ya yinemi onlar ben onları hiç sevmiyorum"
Miran
"Neden sevmiyorsun adamların sana ne zararı var"
"Çünkü çok suratsızlar tıpkı Bora gibi bu arada Boracım üstüne alınma sana lafım yok seni çok severim bilirsin"
Bora sinirli bir şekilde
"Egemen bak artık seni dövmekten bıktım ama sen dayak yemekten bıkmıyosun"
"Tamam bişi demiyorum okey no problem"
"Tamam o zaman Miran sen uçak biletlerini al bende şirketteki son işleri halledeyim.Bu arada kızlar siz de valizlerinizi hazırlayın geç kalmayalım"
"Ya Bora ben alırdım biletleri ne gerek var Mirandaya"
Miran
"Hatırlıyoruz en son aldığın biletleri"
"Sizede iyilik yaranmıyor"
"Tamam Bora ben o zaman kalkayım biletleri almaya gideyim"
Miran Beyin sölediği ismi hiç duymamıştım.
"Miran Bey Ladanlar da kim"
"Ladanlar baya güçlü ve büyük bir şirket başarılarıyla herkesin dilinde konuşuluyorlar.Bugün bizimle görüşmeye gelicekler"
"Anladım"
"Sen de geleceksin görüşmeye asistanım olarak"
Bir dakika Bora Bey ne demişti biraz önce , ben hayatta görüşmeye katılamazdım.Daha çok görüşmeyi batırırdım heyecandan sonra da Bora
Bey beni öldürürdü.
"Bora Bey ben gelmesem"
"Sözümün üstüne söz istemiyorum"
Bora Bey ve Miran Bey ayağa kalktılar ve kapıya doğru ilerlediler.
Kızlarla odalarımıza geçtik valizlerimizi hazırladık.Ahenk hala hazır değildi.
"Ahenk hala hazırlanamadın mı?"
"Ya bir susun şurda en önemli varlığımı arıyorum"
"Neymiş o"
"Tavşanım charlie yok en son koltuğun üzerindeydi gören varmı"
"Malesef bilmiyoruz"
*************
Bora ve Miran evden çıktı.Kızlar da yukarı çıktı.Bende en iyisi salona geçeyim.Koltuğa kendimi attım ama altımda bişi hissetim yumuşak bişeydi.Ayağa kalktım ve altımdaki şeye baktım yani koltuğa ve ne göreyim bir davşan ama suratsız bir tavşan elime aldım ve mutfağa geçtim.Karşıma koydum tavşanı elimede aldım kahveyi.
"Hayır anlatsana neden tavşansın ayı olmakta vardı köpek olmak vardı neyse hmmm konuşmamakta ısrarlısın yani"
Kahvemi yudumlarken tavşanın bana baktığını gördüm.
"Sendemi istiyon çılgın şey"
Galiba tavşan utangaç neyse istiyodur o elimdeki kahveyi agzına doğru götürdüm.Kapının ordan birden ses duyunca elimdeki kahve tavşanın üzerine döküldü.Mutfağa hizmetli girdi.Ben napıcam şimdi tavşanı arkama sakladım hemen yavaş yavaş çöpün oraya gittim ve tavşanı çöpe attım.Hemen mutfaktan çıktım.Hizmetli çıkınca tavşanı nasıl olursa gider alırım.Mutfaktan hizmetli elinde çöp poşetiyle çıktı.Lan onu atarsa içinde tavşan var hemen almalıyım poşeti.
"Yaaa canım sen zahmet etme ben atardım sen yoruluyosun bütün gün"
"Olurmu öyle Egemen Bey atarım ben"
Elinden poşeti almaya çalıştım.
"Ver ver ben atarım sen diğer işlerini yap"
"Tamam o zaman siz bilirsiniz teşekkürler bu arada Egemen Bey"
"Rica ederim"Hizmetli yukarı çıkar çıkmaz tavşanı çıkarttım ama tavşan tavşanlıktan çıkmıştı.Bence en iyisi çöpe atmak hemen çöp poşetine koydum tavşanı ve dışarı attım poşeti hem kim bilecekki benim yaptığımı,içeri geri girdim.Ahenk etrafta birşey arıyor gibiydi.
"Yaaa Egemen benim tavşanımı gördünmü"
Lan bu tavşan bununmuydu en iyisi çaktırmamak tavşanın aynısından alır eski yerine koyarım.
"Yooo valla hiç görmedim bence iyice bak heryere"
Ahenk aşağı iner inmez bende evden çıktım bütün peluşcuları gezdim.Bulamıyorum yok yani napıcam ben şimdi tam pes etmişken yolumun üzerinde bir peluşcu daha buldum.İçeri girdim ne lan o peluş benim şu an o peluşun aynısını küçük bir çocuk aldı.
"Hey sen küçük et parçası o elindeki şeyi yavaşça yere bırak ve arkana bakmadan koş"
"Neden"
"Benim hasta bir kardeşim var o bu tavşanı çok istemişti.Şimdi onu bana ver"
"Neden"
"Lan manyak saykomusun hasta kardeşim var diyorum lazım o bana"
"Neden"Ben bu çocuğu döverim lan neden den başka bir kelime bilmiyor.Bende elinden peluşu aldım.
"Şimdi ayağımın altından çekil"
Kasanın oraya doğru ilerlerken ayağımda büyük bir sızı hisettim.Lan çocuk bacağımı ısırıyor.
"Lan hoşt napıyon sen ya iş çıkartıyon başıma bide işim yok gibimi elin köpeğiyle uğraşıyom"
Lan aha boku yedik çocuğun anasıda geldi zaten köpeğimiz eksik gibi bide büyük köpek geldi.
"Napıyosun sen be bırak çocuğumu"
"Yaw ben bişimi yapıyom hanfendi lütfen kuduz çocuğunuzu çekin"
"Kuduzmu seni Allahın belası"
Kadın çantasıyla kafama kafama yedirdi.Al işte dayakta yedik.En azından tavşan bende buda iyi birşey.
Hemen eve geldim ve tavşanı eski yerine geri koydum.
"Ahennnkkk yoksa sabahtan beri aradığın tavşan bumuydu"
"Amaa ben baktım buraya neyse ya en azından buldum"
***********************
Uçak yolculuğu güzel geçmişti.Eve geldim üzerimi değiştirip hemen şirkete geçtim.
Masama ilerlerken Bora Beyin sesini duydum.
"Masal odama gel"
Odasına doğru ilerledim ve kapısını tıklattım gir sesiyle içeriye girdim.
"Görüşme saat sekiz de olucak,zaten saat sekiz gibi evin önünden araba seni alıcak restoranın orda indirecek"
Adam hala kendi kendine kararlar alıyor.
"Bora Bey ben size gelmek istemediğimi söylemiştim"
"Ben de sözümün üstüne söz istemediğimi söylemiştim"ayağa kalktı ve yanıma geldi hangi ara duvarla onun arasın da kaldığımı anlamadım bile.
"Ama......."cümlemi söyleyemeden
"Şimdi çıkabilirsin"
Hangi ara odadan çıktım onun bile farkın da değilim.Her zaman böyle oluyordu.Bora Bey birşey söylüyordu benim ne dediğim umrun da bile değil sadece kendi karar verir. Çünkü Bora Bey insanlara emir vermeye bayılıyor.Masama oturdum ve önümdeki dosyalara kafa verdim.
**********************
Bu kız beni deli etmeye bayılıyor galiba.Ya da gerçekten salak laftan anlamıyor.Bugün Ladanlar gelicekti kesinlikle bizimle çalışmak isteyecektir.Sonuçta biz de güçlü bir şirketiz.İçeri Miran girdi.
"Bora sözleşmenin olduğu dosya kayıp"
"Siktirr,nasıl olur"
"Hiç bir fikrim yok dosyalarla en son Müge ilgileniyodu"
Ayağa kalkıp odadan çıktım.Öfkeli bir sekilde Mügenin olduğu odaya doğru ilerledim.Kapıyı sert bir şekilde açarak içeri girdim.Müge beni karşısında görünce şok oldu.
"Bora bey?"
"Dosya nerde"
Müge anlamamış bir şekilde.
"Dosya?"
"Delirtme beni siktiğimin sözleşmesi olan dosya"
"Iııı,şey bende onu arıyodum ama bulamıyorum sanırım diğer dosyalarla karışıp arşive indi."
"Saat yediye kadar zamanın var o sözleşmeyi masamda istiyorum yoksa Karahan holding senin için sadece önünden geçtiğin yer olur."
"Peki Bora Bey"
Odadan çıkıp Masalın yanına ilerledim.
"Mügenin yanına git ve ona yardım et,sözleşme kayıp tek başına bulamayacak gibi"
"Peki Bora Bey"
*********************
Al işte başına bela bide sözleşme kayıp.Mügenin odasına gittim.
"Beni Bora Bey gönderdi sözleşmeyi bulmamız gerekiyormuş"
"Aynen arşive inmemiz lazım sözleşme muhtemelen ordadır"
"Tamam inelim"
Müge ile birlikte arşive indik.Bu arada arşiv en alt katta ayyy içim şimdiden boğuldu.
"Masal sen şu taraflara bak ben şu taraflara"
Dediği tarafa doğru gittim.Ama çok yer vardı
bakıcak.Dosyalar gözümde büyümeye başladı bile hatta içim bir garip oldu içerisi fazla kasvetli.
Yarım saat sonra
"Masal sen aramaya devam et ben lavaboya gidip hemen gelicem"
"Tamam sen git ben aramaya devam ederim"
Müge gittikden sonra ben aramaya devam ettim.
Tam başka bir dosyaya bakıcakken kapı kapanma sesi duydum.Tam kimin geldiğine bakıcakken elektrikler gitti.Muhtemelen Müge gelmiştir.Ama bir dakika daha yeni gitti bu kız.Telefonumda masada kaldı napıcam ben şimdi.Elimle kapıyı aramaya başladım.Kapının kolunu bulduğumda açmaya çalıştım ama açılmadı.Nasıl açılmaz ya peki kapıyı kim kapattı.Offf nefesim daralıyor.Yere oturdum ve nefesimi düzene sokmaya çalıştım.Ama hiçbir faydası olmadı kapıya vurup yardım istedim.
"Yardım edin nefes alamıyorum"
*****************
Kapımın çalındığını duydum.
"Girrr"dedim.
İçeri Müge girdi.
"Bora Bey lavabo için yukarı çıkmıştım ama eniştem aradı ablam doğum yapmış yardım için gitmem lazım Masal arşivde az yer kaldı bulup size getirecektir sözleşmeyi"
"Anladım öyleyse gidebilirsin"
Müge odamdan çıktı.Bende kafamı önümdeki dosyalara verdim.
Yarım saat sonra
"Saat 7 oldu nerde bu kız ya"
Odamdan çıktım ve arşive indim.Tam arşive yaklaşırken bağırma sesleri duydum.
"Yardım edin nefes alamıyorum"
Bu Masalın sesiydi.Hemen kapının oraya koştum.Kapının kolunu çevirdim ama açılmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlıktaki Beyaz
ChickLitBora eskiden yapılan hatalar yüzünden kalbine kilit vurmuştu.Sert ,otoriter, soğuk bir kişiliğe büründü.Bora bu yaşadıklarından sonra kimseye ne aşk nede sevgi sunmuştu.Artık Bora'nın kalbinde sadece "NEFRET" vardı.Ve kim olursa olsun o buz tutmuş k...