''Merhaba'' dedim kısık bir sesle ve şaşkın bakışlarla. Oda ''merhaba'' dedi bir an önce ne diyeceğini söylemesini bekliyordum heyecandan nefesim kesildi sanırım o konuşana kadar birşey diyemedim. Sonunda lafa girdi. ''Adımı nerden öğrendin bilmiyorum ama bu beni çok mutlu etti '' ne diyicektim ki ne diyebilirdim dilim tutuldu yine sadece gülümsedim. '' senin adını öğrenmemde sakınca yoktur umarım'' dedi ve sandığımdan da daha hızlı bir şekilde '' ışıl '' diye yerleştirdim ismimi. '' bana bakarken gözlerinin ışıldaması gibi bi ışıl mı ? '' rüya mı görüyorum ? Gerçek mi bu. Yine kızardığımı hissediyorum ve utangaç bir tavırla başımı öne eğip sessizce gülüyorum. '' vaktin varmı ? '' beklediğim soru '' evet var '' ileriyi işaret ederek '' şurda bi cafe var istersen orda oturalım '' eski çalıştığım yeri işaret ediyo oradan ayrıldığımdan beri hiç gitmedim oraya ama şuan oraya gitmek için can atıyorum. '' olur '' diye kısa bir cevap verip beraber yürümeye devam ediyoruz.
Biraz kalabalık ve biraz da gürültülü içkili bir mekan. İlk buluşmamızın burası olmasını istemezdim ama Buda bizim ilkimiz. Kıyıda köşede sessiz bir yer bulup oturduk. Tabi eski patronumun gelip '' seni burda görmek çok güzel '' demesine kadar herşey gayet güzeldi. '' teşekkürler '' diyip geçiştirdim. Buradan ayrılışım çokta güzel olmamıştı. Çalışan bir garsonun sözlü tacizine maruz kalmıştım. Özgür'ün cevap beklediği gözlerinden belliydi ve o sormadan konuya girdim biraz eksik biraz kısa açıkladım. '' burası eski çalıştığım yer çok uzun süre kalmadım ve evime de yakın olduğu için senin sürekli geldiğin cafede çalışmaya başladım '' bu açıklamam yeterli gelmiş gibi gülümsedi '' kader. Orda çalışmasan belki de seni tanımaya fırsatım olmayacaktı '' beni utandırmak hoşuna mı gitmişti acaba ? Utandığımı anlamayacak olması için kör olması gerek. Beyaz tenli olduğum için utandığımda hemen yanaklarım kızarıyor ve bu yüzden daha da çok belli oluyor. '' ozaman birbirimizi tanıyalım hadi kendinden bahset '' senelerim insanlara kendimi tanıtmakla geçtiği için çokta yabancı değildim bu soruya. '' 22 yaşındayım söylediğim gibi de adım ışıl babamı 5 sene önce kaybettim annemlede babamın ölümünden beri görüşmüyorum bir erkek kardeşim var 11 yaşında annemle yaşıyo müsait oldukça onu görmeye gidiyorum lisede okulu bıraktım ayrı eve çıktım ve çalışıp kendi ayaklarım üzerinde durmaya çalışıyorum. O cafede çalışıyorum cafenin iki sokak yukarısında Arsen sokağında oturuyorum bunlar dışında çokta başka bişey Yok. Peki sen ? Yani siz kendinizden bahsedin '' - of ışıl herşeyi berbat ediyosun daha dakikalardır tanıdığın insana sen diye hitap edemezsin yanlış anlayabilir - diye düşünürken '' bana sen de. Böyle daha samimi. Ben 24 yaşındayım 2 yıldır o gördüğün şirkette çalışıyorum. Yanlız yaşıyorum ailem başka şehirde tatillerde beni görmeye geliyorlar. Benimde bınlar dışında farklı bişeyim Yok, İş çalıştığım yer ve evim dışında. Yanlış anlamazsan sana bişey sormak istiyorum ? '' meraklı gözlerle '' evet dinliyorum '' dedim. '' erkek arkadaşın var mı ? '' korktuğum soru gelmişti sanırım '' hayır Yok, peki sizin ? Yani senin var mı ? '' güldü ''hayır''
Beni evimin önüne bıraktı ve okadar gelmişken ayıp olmasın diye içeriye davet etmek istedim ama yanlış anlar diye düşüncelerimden sıyrıldım. Sonra bir anlık cesaretle '' yukarı gelmek istermisin yani yanlış anlama kahve içeriz '' yine kızardım ve bunun farkındaydı gülerek '' neden olmasın dedi.''
Hayatım da ilk kez bir adamı evime davet etmiştim. Ama sanırım bundan pişmanlık duymuyorum. Yukarı çıktık ve oturması için salondaki kanepeyi işaret ettim. '' kusura bakma biraz dağınık olabilir eve çok vakit ayıramıyorum '' aslında dağınık değildi neden bunu söyledim bilmiyorum. '' gayet normal bi sorun yok '' dedi
Kahveleri yaptım ve ikramda bulunup hemen yanındaki kanepeye oturdum. Sohbet sohbeti açtı o kadar mutluydum ki gitmesini hiç istemiyodum. O bişeyler anlatıp güldükçe onun gülüşüyle mutlu olup bende gülüyodum. He tabi ne anlatıyordu derseniz bilmiyorum çünkü onu izlemekten anlattığı şeylere odaklanamıyordum.
Saat 21:00 tam tamına dolu dolu 3 saati beraber geçirmiştik. Artık kalkması gerektiğini söyledi. Zorla tutucak halim Yok tabi kapıya kadar eşlik ettim bugün için çok teşekkür ettiğimi söyledim '' yarın iş çıkışı tekrar görüşebiliriz tabi istersen '' dedi bu sefer heyecanımı belli ederek ''isterim'' dedim ve gülümseyerek kapıdan çıktı. Tabi ben ona belli etmeden perde arkasından gidişini izledim. Okadar mutluydum ki şuan hiç bişey bozamazdı mutluluğumu. Ben aşık oldum. Seneler sonra ilk kez birine aşık oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT
RomanceUMUT. O benim umudum. O benim hayalim. İnsan hayalleri için herşeyi yapabilmeni. En başta Ne istediğini bilmeli. Benim istediğim o ve hala bir umudum var.