2. Bölüm

647 57 5
                                    

Justin yüzünde oluşan EFSANE gülümsemesiyle yanıma yaklaştı ve ellerini yanağımda gezdirdi.

''Abinin kucağında uyumayı özledin mi küçük bebeğim? Uyurken sana ninni söyleyebilirim?''

Kıpkırmızı olduğum anda zor da yutkunmaya çalıştım.

''Evet, yani hiç fena olmaz.'' Justin'in ani tepkileri yüzünden ne yapacağımı şaşırıyordum.

''Öyleyse yatağın içine gir de seni uyutayım aşkım. Çiftlik ninnisini mi söyleyeyim yoks-''

''Hayır, sadece uyuyalım. Anlıyor musun?'' Yatağın örtüsünü açtığım sırada Justin dolabından çıkardığı pijama takımlarını bana uzattı.

Gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı.

''Hey! Pijama takımlarım sende ne arıyor?'' dedim elinden hızlıca çekerken. Alaycı bir tiple yatağın üzerine oturdu ve gözlerimin içine bakmaya devam etti.

''Bir tek bu gece uyumayacaksın benle.. Kaç gece geçirdiğimizi biliyor musun?'' Bunu söyleme şekli bile iğrençti.

''Biraz daha nazik anlatabilirdin'' dediğimde Justin'in yüzündeki mimik kaybolmuştu. Boş ve anlamsız gözlerle bir süre bakıp dolabın kapağını rastgele açmaya çalıştım.

''Giyinecek misin?'' dedi.

''Gözlerini kapa ya da balkona git'' dedikten sonra kıyafetlerimi çıkardım. Yaklaşık birkaç dakikamı bu işe ayırdıktan sonra saçlarıma şekil verdim ve yatağın içine girdim.

''Hazır mısın?'' diyince çarşafı biraz daha üzerime çektim ve posterlerin olduğu yere döndüm.

Her yer Rihanna ve Beyonce posterleriyle doluydu. ''Evet, gelebilirsin.'' Titrek çıkan sesime sinirlenerek ağzımı buruşturdum. Justin'in geldiğini adım seslerinden anlayabiliyordum.

''Güzel..'' diyerek üzerindeki tişörtü çıkardı ve sarsıntılı bir şekilde yatağa yattı. ''Demek bu gece Michie yalnız uyuyacak.''

"Evet," dedi eleri uzatarak "şimdi sana bir masal anlatacağım." Tenini sırtımda hissediyordum. "Bir varmış, bir yokmuş.." ellerini saçlarımda gezdirdi. Saçlarımla oynanmasını sevmediğimi de biliyor üstelik.

"Justin, bunu sevmediğimi biliyorsun!" dedim.

"Abi dersen bırakacağım." dedi saçlarımla oynamaya devam ederken.

"Abiciğim, saçlarımla oynamayı kesip çeneni kapar mısın? Teşekkür ederim." Sırt üstü yatarak şarkı mırıldanmaya başladı.

''Bu şarkıyı biliyor musun? Lil Wayne'nin şarkısı, çok güzel olmuş. Ayrıca Drake'in Hold On We're Going Home şarkısı da harika. 50 Cent'in yeni şarkısını dinledin mi? Kendrick Lamar'la birlikte yapmışlar. Asap da-''

''Justin! Kapa çeneni! Uyumaya çalışıyorum! Anlayışlı ol!'';

''Bunun nedeni ne olabilirim? Hm, düşünelim. Belki seni uyutmak istemiyorumdur biricik kız kardeşim. Çünkü seninle konuşmak istiyorum, bunu yapacağım.'' Sinirle kafamı Justin'e çevirdiğimde ayağım duvardaki birkaç postere çarpmıştı.

''Justin. Sus ve uyu, lütfen.'' Gözlerimi kısarak onu süzdüğüm sırada gülmekle yetinmişti.

''Nedense seni diğer kardeşlerimden çok seviyorum. Zevkin bana benziyor, davranışların bana hitap ediyor. Asisin ve erkeklere karşı öküz gibi davranıyorsun. Bu hoşuma gidiyor'' dedi çarşafı üzerine çekerek. Gözlerim biraz daha irileşmişti.

Böyle konuşması beni şaşırtıyordu. Sinirlendirmek için mi yapıyordu yoksa ciddi olarak mı söylüyordu, bilmiyordum. Kim anlayabilir ki bu çocuğu? Bir anda parlayıp hemen sönebiliyor. Arkama dönüp

EnchantedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin