3.Bölüm

556 59 12
                                    

Arabanın kapısını kapatıp camın kenarına kafamı koydum.

"Başım ağrıyor, biraz hızlı sürebilir misin?" dedim.

"Başın mı ağrıyor?" deyip arabayı çalıştırdı Justin. "Bugün Jacklerin evinde bir parti var, tüm okul orada olacak. Gelmeni istiyorum."

"Kimya sınavına çalışmam gere-" derken sözümü kesti.

"Lanet olsun Britt. Sadece bir iki saat orada olacağız. Yarın çalışırsın? Bir sınava da bir hafta boyunca çalışma. Neden bu kadar abartıyorsun?"

"Abartıyor muyum? Bence sen çok fazla salıyorsun kendini. Sadece bir gün çalışıyorsun."

"Her neyse Britt. Ya geliyorsun ya geliyorsun, tamam?"

"Neden o kızlarla gitmiyorsun? Bizi sevgili sananlarla gidebilirsin mesela." Arabayı durdurdu.

"Lindsey'den hoşlanmıyorum ve bu gece abi kardeş olduğumuzu kanıtlarız eğer çok istiyorsan."

Derin bir nefes aldım. "Tamam, Justin. Tek bir şartla, ders çalışırken gelip beni rahatsız etmeyeceksin, Asap söylemeyeceksin."

Yalnızca gülümsedi. Arabadan çıkıp eve girdim.

Justin dediklerime gülmekle yetinip evin önüne gelmişti. Kemerimi yavaş hareketlerle çözdükten sonra soran gözlerle ona bakmaya devam ettim. Kafasını ne ayak gibilerinden salladıktan sonra arabanın kapısını kapattı. Yavaş adımlarla evin havuz tarafına doğru yürüdü, ben ise normal bir şekilde ana kapıdan girdim.

''Hoşgeldiniz'' dedi 7 yaşındaki kardeşim. Eve bizden önce geldiği için çoktan yemeğini yemiş ve üst kata çıkmak için hazırlanıyordu.

''Hoşbulduk bebeğim'' dedim kıvırcık ve sarı saçlarıyla oynayıp. Gülünce daha bir tatlı oluyordu. Çantamı elimle kavrayıp üst kata doğru çıkmaya başladım. İlk işim çekmecemden çıkardığım ağrı kesiciyi bir bardak dolusu suyla mideme indirmek olmuştu. Daha sonra üzerimdeki okul formasını çıkarıp parti için giyebileceğim kıyafetleri seçmeye başladım.

Siyah dar elbisemi fark edince askılığından çıkardım ve aynanın karşısından üzerime tuttum. İri olan göğüslerimi daha da büyük gösteriyordu ama.. Bir kereye mahsus giyebilirim, değil mi?

Kıyafeti üzerime geçirip fermuarını kapatacağım sırada odamın kapısı aniden açılmıştı. Sanki çıplakmışım gibi elimle üstümü kapatmaya çalıştığımda Justin gülerek bana doğru gelmeye başlamıştı.

''O kıyafeti giymeni istemiyorum.'' Yüzündeki dalga geçme ifadesi birden kaybolmuş ve yerini ciddi bir tipe bırakmıştı. Justin ve ciddilik? Bir şeyler anormal gidiyor..

''Nedenmiş?''

''O göğüslerini ortaya çıkarıyor. Abin olmam gözümün göğüslerine kaydığı gerçeğini değiştirmiyor.''

Sırtını kapıya yaslayıp göğüslerimi incelediği sırada yüzümün sinirden kıpkırmızı kesildiğini hissedebiliyordum.

''Bu seni ilgilendirmez Justin, odadan çıkar mısın? Aşağıda beni bekle.'' diyerek saçlarıma şekil vermeye başladım. Justin dudaklarını büzüp kaşlarını çattı ve yanıma daha çok yaklaştı.

Aramızda 5 SANTİMLİK safe kaldığında korkudan altıma edebilirdim. Ç-çok garip duruyordu.

''SANA O KIYAFETİ ÇIKAR DEDİM!'' Kulaklarımı aniden bir basınç kaplamıştı.

Sinirden parıldayan gözleri kıyafetimin fermuarında son bulmuştu. Ellerini fermuarına götürüp açmaya çalıştığını fark edince elinden hızlı bir şekilde tuttum ve ittirdim.

EnchantedHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin