Armin...
Sinirle söylenirken bir kere daha sövdüm böyle arkadaşım olduğu için.
"Kardeşim al sana dövme. Al sana lakap daha ne bekliyorsun ya. Çekilsene önümden ne yapayım ben başka?" dediğimde tekrardan aynı şeyleri söyledi. Ya rabbim sen bana sabır ver...
"Efendim Mert Bey'in özel emri var. 'Kimseyi ben çıkana kadar buraya almayın' dedi" sabırla iç çekip derin nefes aldım. Sakin ol Armin, sakin ol kızım.
" Ben o Merdo'nunda seninde tövbe ya rabbim sen sabır ver. Bak ben kimse miyim? Kara Kız'ım ben . Hani Merdo'nun kızı olan Kara Kız. Yarım saattir beni burada tutuyorsun. Yenisin anladık. Çağır bari bana Çetin'i" dediğimde telefonumu evde unutan aklıma sövdüm. Bok vardı sanki telefonu unutacak evde. Hep o Merdo bozuntusu yüzünden olmuştu.
"Efendim Çetin Bey de gelemez. Çünkü o burada değil. Kadıköy’de bir işi varmış" dediğinde bende hepten koptu her şey. Havaya bakıp konuştum.
Elimi yan tarafta ki ağaçlık kısma dogru yönlendirip konuştum.
"Ulan bende Armin isem sana bunların hepsini tek tek ödemezsem beni bu toprağa gömsünler Merdo" tekrardan çileden çıkaran korumaya bakıp konuştum."Söyle sen o Mert Bey'ine Kara kız diye biri geldi. Senin evde belanı verecekmiş de. Bunları tek tek ödetecekmiş de. Bu gece beni nah bulurmuş de. Bunları burnundan fitil fitil getirecekmiş de. O yapımcılarla kalsın bu gece de. Tamam mı evladım? Bari bunu anla ve bunları tek tek söyle" kafasını sallayıp beni onayladığında bir şükür çektim.
Saatime gözüm takıldığında adice gülümsedim. Tekrardan korumaya baktım yüzündeki sırıtmayla.
"Ben gittikten 5 dakika sonra Merdo da çıkacak muhtemelen. Ona de ki 'Kara Kiz ona çektirdikleri için ufak bir intikam aldı' o anlayacak tamam mı koçum? Hadi sana iyi nöbetler" deyip tek kolumdaki çantayı omzuma sabitleyip kapüşonlumun şapkasını başıma taktım. Motoruma bindim
Ne var yani Türkiye'de tanınan ve çok sevilen bir adamın canı olabilir ve onun parasını harcıyor olabilirdim ama neden özel şoför kullanayım ki. Benim motorum vardı. Hayır bir kere ben arabalardan korkuyordum
Motorla biraz gittikten sonra saatimi sadece Merdo ‘ya sinyal gidecek şekilde ayarladım. 1 kere sağ üst düğmeye, 7 kere sol alt düğmeye, 9 kere sağ alt düğmeye son olarak da 8 kere sol üst düğmeye bastım. Şuan buna sinyal gitmişti. Rahatsız etmeyin çok önemli dediği toplantıdan apar topar çıkmıştı. İste böyle çıkartırlar seni Merdo. Senin eğittiğin kızım ya ben. Benden bekle her şeyi...
En sonunda fakülteye gelince şükür dedim. Kartı okuyup içeri girdim. Selam verenlere gülümseyerek selamını aldım. Tanıyorlardı hem Çetin'den hem de fakülteden.
Mimarlık fakültesine girdiğimde gülümsedim. Allah'ım çok güzeldi be burası. Ama benim fakültem burası olmadığı için kendi fakültem kadar sevmiyordum burayı.
Amfiye girdiğimde orta sıralarda oturan Çetin'in yanına uçtum. Evet bildiğiniz sıralardan atlayarak uçtum. Yanına oturduğumda irkilse de ilk başlarda, benim olduğumu görünce durdu ve telefonuyla oynamaya devam etti. Kolunun altına girip ne yaptığına baktım. Çizimlere bakıyordu.
"Mert ağzına sıçacak biliyorsun değil mi Kara kız?" dediğinde kafamı salladım sakince.
"Benim savunmam hazır. O binanın önüne angut gibi adamları koyacağına, beni tanıyan bilen birini koysaymış. Birde neymiş rahatsız edilmek istemiyormuş. Rahatsız edilmemene diyeceksin olmayacak. Ağzımı bozduracak." deyip bacaklarımı uzatıp masaya yasladım "Yeminim var bugün onu eve almayacağım . Beni oraya almadıysa bende bunu eve koymuyorum. Hadi erkekse girsin o eve " deyip sırıttım. Saate bakınca tabi sırıtmam soldu. Dersime 10 dakika vardı be.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARA KIZ
Tiểu Thuyết ChungKara kızdı o. Merdo'nun en değerlisi... İstanbul'un Belalısı Ç.A.M'ın bir tanesiydi O Armin'di sadece Armin