~SPOR SALONU~

323 193 167
                                    

Hala spor salonuna varmamıştık ve sıkıntıdan patlıyordum. Başımı camdan kaldırdığımda her klasik  filmdeki gibi bana bakmak yerine önüne odaklanmıştı. Zaten bana bakmasıda pek mantıklı olmazdı.

"Ne kadar kaldı?" dedim daha fazla susamayarak. Biraz daha susaydım, olduğum yerde çatlayabilirdim.

"Var daha, sen uyumaya devam et." Sıkıntıyla ofladım, ben böyle uyuyamazdım ki.

Eğilip ayakkabılarımı çıkardım ve ayaklarımı kendime çektim, bana baktığını görünce yapmacık bir sinirle kaşlarımı çattım.

"Hiç öyle bakma, ayakkabılarla uyuyamam."

"Ben zaten uyuman konusunda ciddi değildim.."

***

Güneş batmaya başlamıştı, açıkçası ne kadar 'uyumayacağım' diye dirensemde gözlerim benden bağımsız kapanmıştı birkaç saat önce.

"Tavuk gibi sersemledin," Ateş'in dediği şey ile yayılmayı bırakıp dikleştim.

"Evet sersemledim, sıkıldım ve gözlerim ağrıyor hem uykum da var hâlâ.. Neden? çünkü Ateş prensimiz beni bilmediğim bir yere götürüyor!" gülümsedi ve içeriye bir nebzede olsa hava sokmak için camı açtı, soğuk hava içeriye dolarken derin bir nefes aldım.

O sırada arabanın durduğunu hissetim ve onun inmesini beklemeden arabadan indim. Büyük bir spor salonuna gelmiştik açıkçası renk renk ışıkları bu ıssız yeri ışıklandırıyor ve ortaya hoş blr görüntü çıkıyordu.Ateş'i beklemeden içeriye girdiğimde etrafta kimse yoktu,sessiz ve sakindi tam kafa dinleyecek ve slnlr atacak yerdi burası şu ân.

Ateş sonunda yanıma geldiğinde kollarımı bağlayarak etrafa bakındım.

"Lütfen bana burayı birkaç saatliğine kapattırdığını söyleme!" sırıtarak bana baktı,

"Tamam söylemem."

"Gerçekten kapatmış olamazsın"surat ifadesi pekte şaka yapıyor gibi durmuyordu açıkçası.

"Niye kapattın ki?"

"Sonuçta yanımda bir kız var ve ona yani sana her bakanı yumruklamak istemiyorum. Bu arada üstüne alınma Mavi, Kim olursa olsun aynısını yapardım.."

"Merak etme, zaten üstüme alınmamıştım." deyip yürümeye devam ettim.

Sağ koridordan döndüğümde karşıma büyük ve ayrıca spor aletlerinin olduğu bir oda çıktı.Bir yerde kum torbası vardı, diger yerde de eldivenler ve dövüş sahası. 

"Başlayalım.." dedi duvara yaslanmayı bırakarak. Bileğimdeki siyah lastik ile saçlarımı toplayıp montumu ve hırkamı çıkardım. Ona döndüğümde sırıtarak beni izlediğini gördüm. Tek kaşımı kaldırıp ellerimi arka cebime soktum.

"Sırıtma şöyle, sinir oluyorum?" dedim bir çırpıda.

"Nasıl sırıtıyor muşum?"

"Pişkince ve ukalaca.."

Sanki hadimi aşmış gibi anında önüne dönüp ciddiyetini korumaya başladığında sıkıntıyla nefesimi verdim. Niye aramızda böyle bir mesafe vardı? Önce yapıyor sonrada yapmamış gibi davranıyordu? Ateş ARSLAN garip ve gizmli bir kişilikti.

"Ben üstümü değiştirip gelicem, sen takıl burada"diyen Ateş soyunma odasına doğru ilerledi ve kısa sürede gözden kayboldu. Sinirle önümde ki kum torbasını yumruklamaya başladım.

Kum torbasına attığım birkaç darbeden sonra elim ağırmaya başlayınca acıyla kıvrandım.

"Bunları bağlamazsan canın yanar mavi.. Bilmiyor muydun? "Ateş'e dönerek elindekilere baktım. Bant gibi bir şeydi. Tabi ya bunları nasıl unutmuştum.

SİYAH AŞK#Wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin