~KORKTUN MU~

174 91 211
                                    

Azra'dan...

(...)

Hayvanca dürtülmemle gözlerimi araladım, "Bi ara arabayı yatağına alacağını sandım, o nasıl bir yayılmaktı." her zaman ki sinir bozucu kahkahasını attı. Sinirle koluna vurdum.

"Bana bak oğlum, kaşınma! Hem.. Asıl sen al yatağına, ne farkı var bu külüstürün o poposu  gözüken kızlardan?"

"Kıskanma, belki senin de olur diyicem de kim bakar sana be kapalılar güzeli.. Şu an acımam gerekiyodu fakat nedense sevindim." pis pis sırıttı.

"Ya tabi.. 'Azra seni çok seviyorum ve yanına kimse yaklaşmasın' diyemiyosun da gelmiş burda konuşuyosun. Ya tamam anlıyorum fazla güzelim.." deyip güldüm.

Dediklerime bişey bulamamış olmalı ki "Hadi dışarda oturalım." dediğinde zaferle sırıttım, tabi ki de bana bişey diyemezdi. Bana.. Bana, Azra Yılmazer'e.

Arabadan inip soğuk havada kaportaya yaslanarak mümkün olduğunca Semih'ten uzağa geçtim. Uzak oturduğumu gören Semih gıcıklıgına yaklaşınca biraz daha uzaklaştım. Yaklaşacağı sırada elim ile durdurarak gözlerimi kıstım.

"Yaklaşma yoksa karışmam!" Semih gülerken bende sinirle ayağına vurdum.

"Napabileceksin kapalılar güzeli?" bağırmamak için yanağımı ısırıp ayağına bir tekme daha attım.

"Çenemi biliyorsun.." diyerek güldüğümde yüzünü buruşturup önüne döndü.

"Eee ne konuşacaksın benimle?"aklıma gelen bir çok soru ile önüne geçip gözlerine baktım.

"Öncelikle Ateş ile ne kadar yakınsın? Onun her şeyini biliyor musun? Nerede takılır? Ailesi ile arası nasıl? Kötü huyları var mı? Ya da takıntılı bir manyak mı?-" konuşmamı Semih'in işaret parmağını dudağıma koyması ile yarıda kesilmişti. Eline sinirle vurarak dudağımı elim ile sildim.

"Ne yapacaksın? He şimdiden söyleyeyim eğer çok istiyosan bi geceliğine ayarlarım sana.." sinirle konuştu.
Söylediği kırıcı sözler gözlerimin dolmasına sebep olmuştu yumruklarımı sıktım. Daha fazla dayanamayarak konuştum.

"Benimle düzgün konuş kendini bişey sanan piç! Ne ben o kızlar gibi her gece birinin altına girmek için uğraşmıyorum ne de o kızlar benim gibi her gün namaz kılıyo! Biliyo musun ne seninle işim olur ne de o arkadaşınla!" Nefes aldım tekrar konuşacakken sustum, konuşmaya bile değmezdi.

Daha fazla dayanmayarak değerli! arabasından çantamı alıp ordan uzaklaşmaya çalıştım.

Ben hayatımda hemen hemen hiç küfür etmemiştim, ama o konulara gelince ve bana o sözleri söylediğinde beynimde tüm şimşeklerin çakmasına neden olmuştu.

Aklımdan hepsini silmek istesemde sanki herşey beynimin bir tarafına kurulmuştu, sıkıntıyla nefes verdim. Hayatımıza girmeden önce herşey tıkırında devam ederken onların da yaşantımızın bir köşelerine dahil olmaları düzgün kurulan kulenin bir tahtasını yamuk koymuşuz gibi hissettiriyordu.

Hava oldukça soğukta, kollarımı birbirine bağlayıp montuma daha sıkı sarıldım. Hava kararmıştı, etrafta birkaç çift ve bir grup gençten başka bir şey yoktu.

Daha fazla yürümeyi bırakıp kayalıklara çıkmaya çıkmaya başladım, en yukarısındakine oturduğumda gözlerimin kapadım.

Ayak sesi ile arkamı döndüm, o gerizekalıdan başkası değildi.

O da yanıma oturduğunda gözlerimi devirdim, "Tripli kapalılar güzeli özür dilememi beklemiyosundur inşallah! Çünkü ben özür dilemem."

"Biliyo musun Semih?.. Bencede dileme sonuçta benim için birşeyi ifade etmiyorsun. Ve dediklerini de kâle almıyorum -ki almam için bir sebep yok!"

SİYAH AŞK#Wattsy2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin