"Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum"*-Ahmet Telle
Nereden,nasıl,hangi kelimelerle başlayacağımı bilmiyorum... Tek bildiğim şey elimde ıslak,küçük ve camdan bir küre olduğu ve o kırılırsa canımın çok yanacağı.
İsmini ve hangi rolde olduğumu bilmediğim bir öykü de savruluyorum. Nasıl başladığını bile bilmezken sonunu çok merak ettiğim bir öykü bu. Belki bir sonu olmayacak belki de sen diğerleri gibi bir konuk oyuncu olacaksın,orası ayrı bir merak konusu.
Onu seviyorum,çok seviyorum ama o anlamda değil işte. Duygusal olarak değil diyenleri anlamıyorum,birini seversen o işe zaten duygunu katarsın... Ben ona aşık değilim yani şimdilik... O beni seviyor ama tam olarak o anlamda. Hissediyorum...Bakışlarından,gözlerime bakamamasından,ilgisinden...Anlıyorum ben onu,en iyi ben anlıyorum.
Bu bölümde konumuz senin duyguların değil benim duygularım. Ona içimde bir şeyler var ama nasıl anlatsam,hani ayağına ayakkabı vurur yürümekten korkarsın yürüdükçe kanar ya öyle işte. Ben zorlamasam çıkacak duygular var içimde. Zorlamasam aşık edecek duygular.
Öyle güzel bakıyor,öyle güzel gülüyor ki işte o an içimde tuttuğum şeyler kalbime hatta tüm hücrelerime çıkmak için isyan ediyor. Sonra kendime geliyorum "Yapma canın yanacak". İçimde bu savaşları verirken karşımda sonbahar gibi bakan o.
Onu ilk gördüğüm günü öyle iyi hatırlıyorum ki. Değişik,gizemli,zeki olduğunu o zaman anlamıştım. Değişik deyip geçmiştim o sabah. Bilebilir miydim aklımla kalbim arasında bu denli sıkışabileceğini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Senden Gidememek Sana Gelememek (TAMAMLANDI)
Roman d'amourBirbirine imkansız olan iki kişi.. "Onunlayken kendimi bir anda gün batımını izlemek için çıktığım bir dağdan atlarken buluyorum"