KARMAŞIK

16 0 0
                                    

Kalbim nerdeyse duracaktı. Arabanın dikiz aynasından hala arkaya bakıyorum. Tüm herşey açığa çıkacak. Ne yapacam. Bu yalanı nereye kadar sürdürecem. Birşeyler yapmam, Lazım şimdi niye biran gelmişti burya ona anlam veremiyordum. Ah anne ah amacın ne. Kim adresi vermişti. Onu da bilmiyorum. Yüzüm baya kızarmıştı. Yolun kenarında anlık durduk. Kerem arabadan indi. Benim kapımı açarak, kolumdan tutarak arbadan indirdi, arabanın önünde durduk. Durduğumuz yerde kimse yoktu nerdeyse şehir dışına bir yere gelmiştik.

-Söyle Ceyda söyle biran beni kolumdan tutup sürüklüyorsun arabaya bindiriyorsun. Sür diyorsun. Ne yapmaya çalışıyorsun bu tepkin niye. Bağırarak söylediğim bu cümlelerle yutkunuyordum. Elimi başıma kattım bir ayağımı kaldrıp hızlıca yere vurdum. Etrafımda sinirle dönüyordum. Neler oluyor böyle.

-Çaresizlik içinde kıvranıyorum. Gözümden akan gözyaşlarıma engel olamadım. Ayakta olduğum yerde dizlerimin üzerine çöktüm. Yerde öylece kaldım. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım. Söylediğim yalanlar içinde boğuluyordum. Kerem elleriyle omuzumdan tutarak beni oturduğum yerden kaldırdı.

-Yeter ya yeter ağlama sana bir soru sordum. Ağla demedim. İstemsizce omuzlarını sarsarak bir ileri bir geriye salladım. Cevap vermeyince daha çok sinirlendim. Anlaşılan konuşmayacaktı. İkimiz de durduğumuz yerde kalmıştık. Yüzüne bile bakmadan arabanın diğer tarafına geçtim. Biraz sakin olmalıydım. Hayatıma giren bu kız benim resmen başımı döndürmüştü. Arabaya sırtımı yaslayarak gözlerimi kapadım. İçimden ona kadar saydım bu beni sakinleştirecekti. Gözlerimi açtım. Ceydanın yanına geldim.

Ceyda baya ağlamıştı saçları dağılmış. Gözlerinin önüne gelmişti. Ellerimle gözyaşlarıyla ıslanan saçlarını arkaya doğru düzelttim. Ellerimle gözyaşlarını silerken bile ellerim titriyordu, bunun nedeni sinir mi yoksa başka birşeymiydi bilmiyorum. Başını ellerimin arasına alarak yüzünü kaldırdım, yüzüme bakmasını istedim. Siyah kocaman gözlerinin kenar kısımları kızarmıştı. Aramızda neredeyse mesafe yoktu. Anlaşılan konuşmayacaktı. Baya da üzerine gittmiştim Hadimden fazla olmuştu. "Ceyda özür dilerim."diyerek arabanın kapısını açtım. Arabaya bindirdim. Direksiyon başına geçtim. Arabayı hızlıca Mervelerin evine doğru sürmeye başladım.

Mervenin evine geldik arabadan inmesini istedim. Arabadan inip Eve girdi. Saat sekiz olmuştu. Günüm bana haram olmuştu. Başımı hızlıca direksiyona vurdum. Bunu hak etmiyorum, olanların nedeninin sorumlusu benim. Yine yanlışı yapmıştım. Kolay kolay ağlamayan Kerem ulusoy şuan istemsizce göz yaşı döküyordu. Ceyda için üzülüyordu. Ama neden ha neden. Yakın olmaya çalışırken niye yanlış hareketlerde bulunuyordum. Bunları ne ben ne de Ceyda hak etmiyor. Kendi kendime söylenip bağırdım. Arabayı sahil kenarına sürdüm. Gözlerim kan kusuyordu. Arbanın bağajından votka çıkardım içmeye başladım. Arabayı bu halimle kullanmayacağımın farkındayım. Durduğum yerde dizlerimin üzerine çöktüm öylece kaldım.

Ceyda; Eve girdiğimde Merve gelmemişti. Ayakablarım çıkardım. Çok yorgunum yatıp dinlenmem lazım. Odaya girdim. Kendimi yatağın üzerine attım. Öylece kaldım. Bugün yaşadıklarım bana hem garip hem de saçma geliyordu. Kerem benden hoşlanıyordu, bana baskı uygulamasının nedeni de buydu apaçık belliydi. Ben farkına varmamıştım. Yaşananlar bir film şeridi gibi gözümden geçiyordu.
Annem gelmişti. Acaba neden gelmişti gerçekten beni merak mı etmişti uzun zaman da olmuştu konuşmayalı, peki neden calıştığım iş yerinin kapısının önündeydi, nerden biliyordu, orada çalıştığımı. Neden telefon açıp sormamıştı. Birkerede iş yerine gitmişti. Umarım kimseye beni sormamıştır. Belki de sorduğu için Merve bugün bu saate kadar eve gelmemişti. Yüzümü iyice buruşturdum, gözlerimi sinirden sıktım. Şimdi herşey benim için daha zor olacak. Anne mi? Aramalımıyım yoksa aramamalımıyım.

ASİL KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin