Turkiye'nin gecmisini, Islam'i kabul etmesini ve musluman bir ulke oldugunu bilmeyen yoktur herhalde. Eger bunlar hakkinda ciddi seviyede yetersizseniz once biraz arastirma yapmanizi tavsiye ederim. Evet musluman ve inancli bir ulkeyiz. Bunda hicbir sorun olamaz, olmamali da zaten. Sonucta halkinin %99'u musluman olan bir ulkede Islam'in kabul gormesi normaldir. Ancak sahsi goruslerimce bazen din duygusunun carpitildigini dusunuyorum. Biraz aciklayalim. Bir hoca dusunun sacma, akla ve bilime zerre uymayan bir aciklama yapiyor ver bunu dinin -Islam'in- bir geregi olarak gosteriyor. Halkin bir kismi ise bunu dini konularda hassas oldugu icin dogruluyor ve savunmaya basliyor. Sonra ise bu gorusu savunmayanlar dinsiz ilan ediliyor ve halk arasinda ayrimci bir politika olusuyor. Benim bu konudaki gorusum insanlarin ortaya atilan fikrin kaynagini iyi arastirmasi. Yanlis anlasilmasin. Bu dini dusuncelerin hepsi sorgulansin, kaynagi bulunsun anlaminda degil. Dini duygular icin zaten fazla kaynaga ihtiyac duymuyoruz hakli olarak. Buna karsi cikmak da hata olur. Yani baska bir konudan ornek verelim. Bir kisi -meslegi farketmez- ortaya bir fikir atiyor ancak ardinda kaynagini belirtmiyor. Sadece bunun boyle oldugunu savunuyor ve toplumda bir bolunme cabasi pesinde kosuyor. Eger halk bu bilgiye -eger yanlissa- topyekun inanirsa toplumda nasil bir bosluk olusacagini tahmin edebiliyorsunuz degil mi ? Aslinda buna "batil inanc" ornekleri en uygun orneklerdir diyebiliriz. Batil inanclarda gecmiste ortaya atilan asilsiz fikirlere inanilmasiyla ortaya cikmistir. Hatta suan bazi sacma batil inanclari dinin bir geregi oldugunu dusunenler var. Ornegin nazar boncuğu. Nazarin dinde bir yeri oldugu asikar, ancak nazar boncugu dinen yasaklanmis seyler arasinda. Ancak eski donemlerde bu inanisa kapilan insanlar bunun dine son derece uygun oldugunu ve gercek bir koruyucu oldugunu dusunuyorlardi. Tipki bunun gibi ister dini, isterse de diger toplumsal konularda olsun halkimizin bazi seylere kendini fazla kaptirmasi, baska bir deyisle hemen kabullenmesi ve aslini dinen, bilimsel olarak arastirmamasini yanlis buluyorum. Tabiki halkin hepsi boyledir diye bir kaniya varamayiz. Ancak kucuk bir kesimde olsa bu goruse sahip insanlari da gozardi edemeyiz.
Benim dini duygular konusunda deginmek istedigim baska bir sey ise toplumdaki ayrilikci tavirlar. Bir kisim vardir, dinine son derece baglidir ve gereklerini yapar. Saygi duyariz. Bir kisim vardir, dinine belkide gereken onemini vermez ya da inancsizdir. Onlara da saygi duyariz. Ancak toplumumuzdaki sorumlardan biri bu iki kesmin birbirine saygi gostermemesi. Oysaki herkes birbirine saygi duysa, kimse kimsenin yasamina karismasa, daha yasanilir bir dunya olmaz miydi? Ornegin suanki davranislarimizda, dininin gereklerini yerine getiren kisim diger gruba dinsiz diyerek laf atiyor ve onlara lakaplar takarak disliyor. Ote yandan dinine fazla onem vermeyen ya da inancsiz olan kisiler de diger kisma "geri kafali, cahil" gibi lakaplar takarak laf atiyor. Gordugunuz gibi hemen bir tartisma orgutlendi ve toplum ayrildi. Zaten tarih boyunca yikilan toplumlarin cokus nedeni toplumsal ayriliklar degil miydi? Yani bu ayriliklar milleti cokuse goturmez mi? Tabiki toplum icinde herkesin gorusu ayni olmayacak ve ayrimlar olacak. Fakat bu ayrilan kesimler birbirine saygi gosterirse sorunlarin olmayacagini, olursa da buyumeyip cozulecegini savunanlardanim.
Yani kendi gorusume gore insanlar bir fikre inanmak icin bilimsel ve dini acilardan arastirmasini yapmali, sonra bu fikri kabullenmelidir. Ayrica toplum icindeki dini ve sosyal acidan ayrilan gruplar, ayrilikci bir politika izlememeli ve birbirine saygi gostermelidir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOPLUMUMUZ
No FicciónTürkiye' nin toplumsal ozelliklerinin, kendi kişisel görüşlerimle harmanlanıp sizlere sunuldugu bir kitap denemesi olacak.