"Pek iyi görünmüyorsunuz. Siz hangi odada kalıyorsunuz?"
"413 numaralı oda."
"İsterseniz size yardımcı olayım, odanıza götüreyim."
Cenk, yaptığı hatanın farkına varmış, suratı kızarmıştı.
"Ben değil. Annem ameliyat oldu. Ben refakatçiyim."
"Bu katta olmamanız gerekiyor. Aslında içeri nasıl girebildiğinizi de anlamış değilim. Kapı kilitliydi."
"Şey, ben Mustafa'yı takip ediyordum."
"Bence biraz dinlenmelisiniz. Yorgunluktan olabilir yaşadıklarınız."
Hemşire Merve, koridordan kat sahanlığına çıkan kapıyı açtı ve Cenk'e çıkması için koluyla işaret etti. Cenk, duraksamadan kapıdan çıktı. Merve, cebinden anahtarlarını çıkardı, kapıyı kilitledi. Ardından kapının tam olarak kapandığından emin olmak için kapıyı bir kaç kez ittirip tekrar kendisine çekti.
"Tamam. Yine kilitli."
Merve ve Cenk birlikte merdivenleri çıktılar. Sahanlığın hemen karşısında bulunan danışma masasının arkası aynı zamanda hemşire odası olarak kullanılıyordu. Merve, odaya yöneldi. Cenk'de koridorun sağ tarafına.
"Birazdan annenizi kontrole gelirim. İsterseniz rahat uyuyabilmeniz için size de bir şeyler getirebilirim." dedi Merve.
"Teşekkür ederim. İlaçlar ile aram pek iyi değildir."
"Siz bilirsiniz."
Cenk, odaya girdi. Annesi yatağında, sırtındaki yastıklar sayesinde biraz daha oturur vaziyete geçmiş, boş gözler ile pencereden dışarı bakıyordu.
"Anne." diye seslendi Cenk. Sabahki durumuna göre daha iyi gözüküyordu.
"Mustafa ameliyat olmuş biliyor muydun?"
Annesi, hiç konuşmadan sadece omuzlarını havaya kaldırdı. Camdan dışarı bakmaya devam ediyor, neredeyse hiç tepki vermiyordu.
"Anne, ben kimim?" diye sordu Cenk ümitsizce. Kadın kafasını oğluna doğru çevirdi. Gözleri oğlunun üzerinde gezdi. Cenk, durumdan hiç hoşlanmamıştı. Tanıdığı kişinin bakışları değildi üzerinde dolaşanlar.
"Cenk" dedi kadın. "Eve gidelim artık."
"Daha değil anne, tam olarak iyileşmen gerek."
Odanın kapısı çalındı, hemen ardından içeri hemşire Merve girdi.
"İyi geceler. Bu akşam nasılız bakalım Serap Hanım?"
Kadın, kafasını çevirdi ve bu sefer de hemşireyi süzdü. Sadece iyi kelimesi çıktı ağzından. Hemşire vakit kaybetmeden makineleri ve serumları kontrol etti.
"Refakatçiniz kim Serap Hanım?"
"Cenk, oğlum."
Hemşire yanında duran Cenk'e döndü. Cenk, annesinin verdiği cevabı onaylarcasına kafasını salladı.
"Her şey normal gözüküyor. Şimdi bir iğne yapacağım ve bütün gece bebek gibi uyuyacaksınız."
"Şey, yaşadıklarımız normal mi? Bazen beni tanımıyor bile." diye araya girdi Cenk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Savaş
FantasyYerin 7 kat altında ve göğün 7 kat üstünde hayat için verilen bir savaş.