"Girebilir miyim?" Annem odamın kapısını çaldı ve ben cevap vermeden içeri girdi. Gözlerim kıpkırmızıydı, annemin beni bu halde görmesini istemiyordum. "Selin konuşabilir miyiz?" Yatağıma oturdu. Sabah olanlardan sonra en azından anneme bir özür borçluydum. Üstümden yorganı ittim. Yatağa oturup annemin ellerini avuçlarımın arasına aldım. "Özür dilerim anne sana bağırmak iste-" Sözümü bitirmeme izin vermeden bana sıkı sıkı sarıldı. Tekrar ağlamaya başladım. Bu sefer annemde bana eşlik ediyordu. Ne zamana kadar birbirimize sarıldığımızı bilmiyordum. Gözümün ucuyla duvardaki saate baktım. 16.00'yı gösteriyordu. Kollarımı yavaşça araladım. Birbirimizden ayrıldıktan sonra gözlerim istemsizce annemi inceledi. Elleriyle akan gözyaşlarımı sildi. "Neler olduğunu bilmiyorum. Tek bildiğim şey anlatmak istememen. Anlayışla karşılarım. Sana tavsiyem, kendine yeni bir sayfa aç. Senin yazdığın bir sayfa." Hafif gülümseme belirdi yüzünde. "Seni seviyorum anne." Bende seni seviyorum Selin. Sakın unutma ne zaman anlatmak istersen ben beklerim." O da saate baktı."Ooo, saat kaç olmuş. Hazırlan hadi, geç kalacaksın." Ayağa kalktı. "Tamam, hazırlanıp aşağıya inerim." Başıma bir öpücük kondurup, odamdan çıktı.
Bende hazırlanmadan önce banyoya girdim. Neyse ki Fatih'in şaheser kokusu gitmişti. Aynaya baktım. Gözlerim ağlamaktan kıpkırmızı olmuş ve şişmişti. Avuçlarıma su alıp yüzüme çarptım. Biraz da olsa kendime gelebilmiştim. Tekrar odama dönüp gardırobumu açtım. Tüm elbise ve kıyafetlerimi bavuluma yerleştirdim. Annemin aldığı kıyafetleri yanıma almayacaktım. Çünkü aldığı elbiseler benim istediğim tarzlarda değildi. Yine de anneme karşı borçlu hissettiğim için fikrimden vazgeçip aldım. Annem almışsa bir bildiği vardır diye düşündüm. Yolculuk için hazırdım artık. Bavulumu elime alıp odadan çıktım. Son bir kez odama baktım. Özleyecektim.
Aşağıya indim. Beni bahçede bekliyorlardı. "Anne ablam geldi." Fatih seslenince annem ve babam bana doğru yöneldiler. Babam elimdeki bavulu taşımama yardım etti. "Hazır mısın?" "Evet anne hazırım." Birden Fatih iç çekti. "Abla ben de seninle gelsem olmaz mı?" Hemen öne atıldım. "Asla! Daha fazla banyo kokusunu içime çekmek istemiyorum." Benim bu sözüme annem ve babam gülerek karşılık vermişlerdi. Bende onlara katıldım.
Babam bavulları arabama yerleştirdi. Sırada en nefret ettiğim şey kalmıştı 'vedalaşma'. İlk Fatih'e sarıldım. Kulağına eğilip fısıldadım. "Eğer bir kız olursa ilk benim haberim olacak." Birden kızarıp bozarmaya başladı. "Yok abla. Yani kız yok. Olsa ben söylemez miyim." Saçını dağıttım. "Peki, senin dediğin gibi olsun." Sırada babam vardı. Sarılmak yerine kucağına atladım resmen. Babam diğer erkeklerden farklıydı. O benim ilk ve tek kahramanımdı. Sıkıca sarılıp 'kahramanım' dedim. Ve son olarak annem. Anneme sarılırken bir anda ağlama hıçkırıklarını duydum. "Hadi ama, böyle devam ederseniz gidemeyeceğim." Ağlamanın yerini gülme alınca arabama doğru yol aldım. Arabama binip emniyet kemerimi bağladım. Babam arkamdan gelip Ankara'daki yazlığın anahtarını verdi. "Bunu unutmuşsun kızım." "Ah! Evet , teşekkürler baba. " Prego (İtalyan'ca rica ederim) kendine dikkat et."
Motoru çalıştırıp yola koyuldum. Ankara Üniversitesi mimarlık bölümünü kazanmıştım. Annem ve babam gibi bende mimar olacaktım. Hedefim buydu. Heyecana ihtiyacım vardı. Genellikle hayatımda ki tek heyecan verici şey Fatih'le kış mevsiminde kusana kadar dondurma yiyip annemin terliklerinde kaçmak olmuştu. Ve ben ileride başıma gelecek olaylardan ve heyecanlardan habersizdim.
Radyodan rastgele bir müzik açtım. Şansıma en sevdiğim müzik çalıyordu. Mehmet Güreli Kimse Bilmez. Yoluma müziğe eşlik ederek devam ettim.
"Bulut geçti
Gözyaşları kaldı çimende
Gül rengi şarap
İçilmez mi böyle günde.
Seher yeli
Eser yırtar eteğini gülün
Güle baktıkça
Çırpınır yüreği bülbülün
Bu yıldızlı gökler
Ne zaman başladı dönmeye
Kimse bilmez
Kimse bilmez."
Multimedia Fatih

ŞİMDİ OKUDUĞUN
TAKINTI
Mistero / ThrillerTüm gece arabada evden çıkmasını bekledim. Güneş doğmaya başladı. Çok geçmeden görüş alanıma girdi. Her zaman ki gibi saçlarını serbest bırakmıştı. Çok güzeldi. Planım yolundaydı. Bana doğru yöneldi, ama beni görmedi. Arkasından bende arabadan indim...