Geçmişten Günümüze

71 8 1
                                    

22 Haziran 2000

Londra, İngiltere

Alt kattan gelen keman seslerini duyduğumda koşarak aşağı indim. Annem, parlak sarı saçları ve safir mavisi gözleriyle büyüleyiciydi. O akşam, onun akşamıydı. Hazırladığı söz ve besteyle BRIT Ödülleri'nin en güçlü adayıydı. Hatta bazıları, Amerika'ya kadar uzanıp Grammy'e de el atacağını düşünüyordu.

Eh, haksız da değillerdi.

Annem sosyetenin bir parçası olup da yeteneğe sahip olan nadir kişilerden biriydi. Üstüne üstlük bir baktığınızda tekrar bakma ihtiyacı duyardınız. O sırma saçlarını topuz yapar, kimseye konuşma cüreti vermezdi. Her gün kapımızın önüne gelen bin bir türlü çiçekler kapıda kalır, yardımcımız –annem asla hizmetçi demezdi, bir Londra soylusunun ağzına yakışmazdı böyle şeyler- Bayan Audrey çiçeklere üzgün üzgün bakıp hooop diye çöpe yollardı. Hah-ah, ben o zamanlar annemin doğa düşmanı olduğunu düşünürdüm, o ise babamın yasını tutmakla meşguldü. Bunu anlamam yaklaşık 15 yıl sürdü.

Ah, babam.

Sevgili babam.

Annemin gelmiş geçmiş en büyük hatası.

Londra sosyetesinin tek dayanılmaz erkeği, tek gülüşünün bile dilden dile dolandığı, bütün o soylu kadınların önünde eridiği o kalpsiz adam.

O adam benim babam.

Bense bu aileye asla layık olamayacak o küçük, komik kız.

Ne annesinin sarı saçlarını ne de babasının o güzel gülüşünü alamayacak kadar şanssız, Bayan Audrey dışında sevilmeyen, arkadaşsız, o yalnız, zavallı kız.

Merhaba, işte o benim.

Sizinle tanıştığımıza memnun oldum fakat gözlerinizin içine bakamam, annem bunun saygısızlık olduğunu söyler, elinizi sıkmama da gerek yok- Tanrı korusun bugünlerde mikropların nerede olacağın kim bilebilir, hafifçe eğilsem yeter.

Bana bir kez bakarsınız, belki şans eseri gözleriniz saçlarımda hafif bir gülümsemeyle dolanır daha sonra ise o güzel sosyete kızları aklınızı başınızdan alır.

Ben de gülümserim ama bu mutlu olmaz ne yazık ki, halbuki çok çalışmışımdır samimi gülümsemeye, leydilik eğitimleri, kibarlık dersleri, hanımefendi olma yolundaki o azimli çalışmalar...

Annem gelmiş geçmiş en güzel leydilerden biri olmuştur, kuzenlerimin gözlerine sürdükleri şeyler bir ressam elinden çıkmış gibidir. Bense sessizce annemin adım atmak bile istemediği odama çıkarım, piyanomun kulaklıklarını takar, sizinle ilgili bir şeyler çalarım. Kızgınsanız, yoğun bir şeyler; neşeliyseniz, gülüşlerinizi anlatırım notalarla. Bazen çok kaptırırım kendimi, sonra Audrey gelir ve o umut saçan gülümsemesiyle bana çok değerli annemin uyumam gerektiğini hatırlattığını iletir.

Bayan Audrey bazen güzel sevgi sözcükleri ekler, getirdiği alıntılara. Ben de ona bunu yapmamasını söylerim, çünkü her sevgi sözcüğünde kalbim daha da kırılır, gözyaşlarım daha bir zorlar beni. Bayan Audrey saçlarımı öper ve gecelerimin iyi olmasını diler. İçten içe bunun mümkün olmadığını bilir, fakat fazlasını yapamaz maalesef, o bir yardımcıdır. Yardımcılar her işe karışamazlar.

Annem benimle gereksiz yere iletişime geçmez. Şımarıklık en büyük günahlardan biridir.

Onu yadırgamayın.

ArielHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin