YATAK MESELESİ

-9-

Okul kapısının önünde edayı bekliyordum. O sırada meriçi okula girerken gördüm. Sinirliydi kimseye tahammülü yoktu sanki. Ne vardı bu çocukta acaba yanına gitmeli miydim? Sonuçta arkadaştık dimi yani sanırım arkadaştık ya. Yanına gitmeye kararlıydım ama ne biliyim bi tedirgin oldum. Tam bir adım atacakken, bi kız arkasından "meriç, meriç, meriç" diye bağırıyordu. Ne yani ne olmuştu bu kız şimdi meriçin sevgilisi miydi yani?
Uzun siyah saçları vardı kızın, ela gözleri, kırmızı bir ruju vardı. Resmen ben burdayım diye bağırıyordu.

"Heyy yine nereye daldın? Azraaa"

Eda'nın sesi ile irkildim. Kolumdan tutup beni sarsıyordu.

"Efendim şeyyy dalmışım kusura bakma"

"Yine neye daldın acaba"

Hiç diyip okulun içerisine girdik. Eda bahçede oturmamız gerektiğini söyledi ve burada Buğra'yı bekliycektik. 10-15 dakika geçti ve Buğra bey okulun kapısından içeri girmeye tenezzül etmişti.

"Eda!! Geldi Buğra hadi gidelim"

"Hani nerde??? Ha tamam ben giderim sen burada bekle"

Eda Buğranın yanına gitmişti. Bende olduğum yerde kaldım.

"Valla Kanka bak bu kız hiç bir şekilde birşey beceremez. Bence sende gitmelisin,"

İç sesim *şerife* doğru söylüyordur belki ama ben burada eda'yı  beklemeliydim.

10 dakika sonra...

Eda yanıma geldi sonunda.

"Eee noldu kızım ne konuştunuz ne dedi?

"Aq çocu hiç bir şekilde birşey söylemiyor yaa"

Eda biraz sinirli biraz telaşlı birazda üzgün görünüyordu. Eee haliyle bende sinir olmuştum tabiki de ne istiyordu ki bu kızdan. Ama ben bunun peşini bırakmıcam. Okul çıkışı Buğra ile konuşacakdım. Buna kararlıydım.

"Hadi Azra bizde sınıfa gidelim"

Tamam dedim ve sınıfa doğru gittik. Yine ders boştu her zamanki gibi bizde öyle ders başlayana kadar WhatsApp'da takıldık. Bir süre sonra hoca girdi içeri telefonları hemen kaldırdık. Ders biyolojiymiş, fazla bi ilgim olmaz benim bu derse ama zorunluluk dinlemek.
Etrafıma baktım da herkes özellikle erkekler dinliyordu. Neden acaba dedim kendi kendime bu sınıf biyoloji dersinde yüksek bir sınıf mıydı yani.
Şaşırdım açıkçası 3 haftadır bu sınıftayım ve ders dinlemek konusunda çok zayıflar. Neyse bende dinleyeyim biraz dedim ve dinlemez olaydım..! Hoca üreme konusunu anlatıyordu sınıftakiler de aralarında birşeyler paylaşıp gülüyorlardı. Allah belanızı versin dedim ya içimden bu kadar da bi insan abaza olmaz. Pis abazalar...!

Zil çaldı ve herkes toparlanmaya başladı. Okuldan çıkma vaktine daha 3 saat vardı ama dersler boştu ve ben de yiğitlerin cafesine gidip biraz yardım edicektim. Eda ile konuştum ve yola koyuldum. Tam da okulun bahçesinden çıkacakken, Buğra'yı gördüm. Yanına gidiyordum.

"Selam"

"Selam"

Bu çocuk biraz garip sanki. Ama benim bu konuya direk girmem lazım.

"Bi dakika bi dakika sen edanın yanındaki kız değil misin?"

"Evet ben edanın yanındaki Azra. Sende Buğra olmalısın!"

"Ta kendisi. Bu arada tanışmış olduk memnun oldum."

"Bende memnun oldum."

Sempatik bir çocuktu sanki.

"Eee seni buraya hangi rüzgar attı?"

"Şey aslında ben seni şundan dolayı rahatsız ettim. Mesele eda ona birşeyler demisin ve zamanı var demişin. Buna sebeb olan şeyi öğrenmeye geldim."

"Evet anlamalıydım bak güzelim bu iş seni ilgilendirmez bu tamamen eda ile aramızda sen karışma."

"Alla alla ya sen kimsin de benim arkadaşımı oyalama hakkına sahip oluyosun acaba, kız nasıl merak ediyor senin haberin var mı acaba?"

"Neden bu kadar çok merak ediyorsun?"

"Neden mi çünkü herşey eda için. Dedim ki kendi kendime eda becerememiş bari ben Konuşayım belki söyler dedim ama ben kime ne anlatıyorum ki? Karşımda insan yokki!"

Sinirden elim Ayağım titriyordu. Ne sanıyo bu kendini yaa bay ukala nolcak!!!
Bende arkamı döndüm ve gidiyordum kii ta ki bana dediği o cümleden sonra duraksadım.

"Tamam o zaman güzelim benimle YAT!!!!"