Sırma Saçlı Kız

İLK KISKANÇLIK

- Ahh Burak seni çoooooooooooooook özlemişim.
Burak ve Beren dakikalarca sarıldılar. Nedenini bilmiyordu ama Çınar bu duruma çok bozulmuştu.

Daha sonra Beren Çınar'ın sıkıldığını görünce bu işi fazla uzatmadı ve Burak'la Çınar'ı tanıştırdı.

Burak: Memnun oldum. Beren sizden bahsetmişti. Bir insanı neden bu kadar çok anlatıp durduğunuz şimdi anlıyorum Beren.

Beren'in yüzü kızardı. Çınar'a göre onun bu hali çok tatlıydı.

Çınar: Bende memnun oldum. Dün Beren'in sizinle konuşurken neden bu kadar heyecanlandığını anladım.

Burak bir an yüzünü buruşturdu:
Beren...
Çınar: Beren...

Beren artık sinirlenerek: Çınar ve Burak. Burak, ortağımla birbirimize bey hanım diye hitap edecek değildik.
Burak umursamadan,:Haklısın, dedi.

Çınar Beren'e şaşkın bir şekilde bakarken, Burak gözlerini ikisinin üzerine dikti. Yürüyerek toplantı odasına geçtiler.
♤♤♤
Yapacakları projeler hakkında konuşmaya başladılar. Daha sonra Burak onları bu ortaklığı deniz kenarında bulunan bar tarzı bir yere kutlamaya davet etti. Beren bunu hoş karşıladı fakat Çınar pek istemesede olur dedi.
Akşam saat 8 için anlaştılar.

Akşam olunca Beren yine tüm zarafetini yansıtan bir elbise giydi. Sırt dekolteli sıfır kollu ten rengi ve balık modeli bir elbise giydi. Saçlarını yandan dağınık bir topuz yapıp üstüne bir manto giydi ve 4×4 land cruiser arabasına bindi.

Ortama ilk gelen o değildi. Burak ondan önce gelmişti. Beren de gelirken Çınar'ın arabasını park ettiğini gördü ama selam vermedi zaten Çınar onu görmemişti.

Burak onu selamladı.
- Hoş geldin canım.
Beren gülümseyerek: Sağol tatlım.
Burak hafif gülümsedi:
Bakıyorum da yeni ortağın zamanında gelmedi.

Beren suratını astığı sırada Çınar geldi ve kızın yüzü güldü. Çınar:
Ben geldim.

Çınar adeta büyülenmişti. Beren mükemmel gözüküyordu. Ne diyebilirdi ki bu güzelliğin yanında! Sanki o an için dünya yokmuş, sadece Beren varmış gibi gözü hiç bir varlığı görmüyordu.

Beren'i süzdüğünü gören Burak sinirlenmişti. Üstelik Beren de onu süzüyordu. Sessizliği bozan Burak oldu.

- Hadi yerimize geçelim.

Çınar oldukça hoş bordo bir smokin giymişti. Tüm kadınlar bu gelen kim diye ondan gözlerini alamıyorlardı. Fakat bu yakışıklılığın Beren'den gözlerini alamadığını görünce içten içe kıskanıyorlardı.

Burak:
- Bu güzeller güzeli prenses benimle dans eder mi ?
Beren kıkırdadı:
- Bu yakışıklılar yakışıklısı prens benimle dans etmeyi kabul ederse neden olmasın.

Daha sonra dans pistine çıktılar. Çınar'ın içi saf bir kıskançlıkla doldu. O anda başka masada ona bakıp duran bir kadın duruyordu. Çınar da onlara inat kadına dans teklif etti.

Kadın dünden razıymış gibi bu teklife balıklama atladı. Beren bir an kıskandı. Kendine kızıyordu:
Saçmalama Beren, birinin ortağından etkilendiği nerede görülmüş.

Bir an dans hareketleri icabıyla Burak Beren'in belini sırt üstü yatırarakmükemmel bir pozisyon uyguladı.

İşte şimdi Beren'in gözleri kimseye bakamazdı. O an birbirlerine mühürlenmişlerdi sanki. En azından Burak için öyleydi.

Çınar daha fazla dayanamayarak Beren'in elini sıkıca tutup kendine doğru çekti. Dans ettiği kadın neye uğradığını şaşırıp, kızgın kızgın yerine oturdu.

Beren'in ve Burak'ın kafasına kaynar sular dökülmüştü sanki... Burak çıldırmıştı:
- Ne yaptığını sanıyorsun sen! Sen kimsin Beren'le dansımızı bozarsın!

Çınar sinsi sinsi gülerek:
-Ne yani ortağımla dans da mı edemeyecek miyim?

Beren:
- Burak sakin ol. Ortağım benimle dans etmek istiyormuş bu isteğini kırmayalım.
Bunu derken yüzünde bir ima vardı.

Daha sonra Çınar onu kollarının arasına aldı. Belini kendine çekti. Beren Çınar'ın soğuk ellerini bedeninde hissedebiliyordu. Tam da o sırada Beren'in 1960 lardan kalma Doktor Jivago adlı filmin "Lara's Theme" parçası çalmaya başladı. Beren bu parçaya aşıktı. Dansın her adımını beynine kazımıştı.

Beren, Çınar'ın ellerini belinde hissetti, dolayısıyla yanakları kızardı. Kızın halini gören Çınar:
-Ne oldu Beren yoksa daha önce hiç dans etmedin mi?

Adam adeta kızı kışkırtıyordu:
- Ben sizden çok dans ederim Çınar. Belki siz alışkın olmadığınız için bu tür duyguları anlayamıyorsunuz.

Bunu duyan Çınar büyük bir kahkaha patlattı:
- Bu yüzden mi yanaklarınız kızardı?

Beren sinirinden köpürmüştü. Çınar'ın ellerinden kurtulmaya çalışırken Çınar onu daha da sıkı tutuyordu. O da intikam almak amacıyla topuklu ayakkabılarıyla Çınar'ın ayaklarına bastı.

Çınar hiç belli etmeden:
- Hiç iyi intikam alamıyorsunuz Beren hanım.

Beren iyice çileden çıkmıştı. Dansı da bırakamıyordu. Tam Çınar'ın ağzına lafı tıkacakken, dansın en güzel tarafı gelmişti. Çınar onu belinden tutup havaya kaldırmıştı.

Beren'in ayakları tam anlamıyla yerden kesilmişti. Dans sonlanıyordu. Çınar onu yavaş yavaş yere indirdi. Beren'in kalbi ise yerinden çıkacakmışcasına deli gibi çarpıyordu. Yere yaklaşırken yüzleri birbirine çok yaklaşmıştı. Çınar ve Beren birbirlerinin gözlerine bakıyorlardı. Daha sonra selam verdiler. Beren utancından hiç bir şey söylemeden yerine geçiyordu ki Burak'ın orada olmadığını gördü.

Anlaşılan Burak sinirlenip çekip gitmişti. Beren içinde bulunduğu ortamdan oldukça rahatsızdı. Çınar arkasında belirene kadar...