3. Bölüm: "Davet"

120 19 11
                                    

Enstitünün kapısındaki güvenlikten geçip içeri girdiğimizde bundan sonraki girişlerimde kullanmak üzere parmak izimi tanıttım ve görevliler bana enstitüde kullanacağım öğrenci kartımı teslim etti. Öğrenci kartımı alınca cebime koymadan önce baktım, bilgilerimle birlikte resmim vardı ve üzerinde "Numara 8" yazıyordu. 

 Tüm bu işlemler bittikten sonra Bayan Asslen beni sınıfıma götürmek için eşlik ederken biraz sohbet ettik. Bana okumam gereken birkaç kitaptan bahsettiğinde isimlerini telefonuma not aldım ve çıkışta kütüphaneye gidip kitapları alacağıma dair kendime söz verdim. Sohbetimiz son bulmadan önce birkaç imza atmam için dersten sonra odasına gitmemi söyledi. Tam ona ne gibi dersler işleyeceğimizi soracakken bir çocuğun koşarak bize doğru geldiğini gördüm. Korkmuş görünüyordu, panik halinde olduğu her halinden belliydi.Koridorun başından bize ulaşana kadar birkaç kez bağırarak Bayan Asslen'ın ismini tekrarladı. Sonunda bize ulaştığında müdiremiz onu omuzlarından tuttu ve eğildi. 

 "Sakin ol, Eric. Nefeslen." Dedi çocuğun omuzlarını bırakırken. 

 Bu, kısa boylu ve hafifçe kilolu bir çocuktu, muhtemelen aynı yaştaydık ama yüzünde yaşını olduğundan daha küçük gösteren masum bir çocuksuluk vardı. Tombul yanaklarıyla tezat oluşturan minik gözleri ve burnuyla tatlı görünüyordu. 

 Bayan Asslen'in tavsiyesine uyup bir süre nefeslendikten sonra anlatmaya başladı. 

 "Yine olay çıktı. Yasak koridorda." Dedi parmağıyla koridorun sonunu gösterirken. 

 Müdiremizin yüzündeki sakin tavır kaybolurken onu izledim, şimdi kaşları hafifçe çatılmış, alnında belli belirsiz bir çizgi oluşmuştu. 

"Yine o mu?" 

 Çocuk hararetle başını salladı. 

 "Numara 6'nın kolyesini çaldı ve..." duraksadıktan sonra devam etti. "Onu parçaladı, efendim." 

Bayan Asslen gözlerini büyüterek duyduklarına inanamadığını belirten bir ifade takındı. Ardından hiçbir şey söylemeden hızlı adımlarla koridorun sonuna, çocuğun gösterdiği yere doğru yürümeye başladı. Çocuk da arkasından yürümeye başlayınca ben de onları takip ettim. Duyduklarım beni de şaşırtmıştı, birisi neden böyle bir şey yapardı ki? Kolyesini parçalaması o kişinin güçlerini elinden almak istemesi anlamına geliyordu. Taşlar bütün halindeyken güçlülerdi, parçalanmış bir taş artık hiçti. 

 Bayan Asslen'in topuk sesleri eşliğinde koridora girdiğimizde toplamda altı kişi saydım. O sırada ortada, cam ekranlarla kaplanmış odanın önünde dizlerinin üstünde yere kapaklanmış kızı fark ettim. Bayan Asslen çoktan yanına ulaşmış, kollarından tutarak onu ayağa kaldırmaya çalışıyordu. Ben de birkaç adım daha ilerleyip kalabalığın içine girdim. 

 "O bir cani, tam anlamıyla. Bunu neden yaptı ki?" 

 "Bu çocuk kesinlikle lanetlenmiş soydan, onu neden buradan göndermiyorlar?" 

 Kulağıma gelen konuşmalar fısıltı halinde olsa da anlaşılıyordu. Arkamdaki iki kız bunu yapan kişi hakkında konuşuyor olmalıydılar. Burada neler olduğunu anlamaya çalışıyordum. Yerdeki kız, kolyesi parçalanan kız olmalıydı. Onun için üzülmüştüm. Ama o an, birden aklıma gelen düşünceyle ona yardım edebilecek olmanın heyecanını duydum. Evet, ona yardım edebilirdim. Sadece kolyeyi bir araya toplamam yeterliydi. Bunun için dikkatle etrafa bakındım, parçalanmış kolyeyi görebilmek için. O sırada garip bir duygu bedenimi sardı ve duraksadım. İzlendiğimi hissediyordum.

 Başımı bu duygudan kaynaklanan refleksle sağ tarafıma çevirdiğimde burnumun dibinde, camın arkasında duran ve dikkatle bana bakan bir çift gözü gördüğümde ürktüm. Öyle ki az kalsın dudaklarımın arasından ufak çaplı bir çığlık kaçacaktı, neyse ki sadece hafifçe geri çekilmem kendime gelmeme yetti. Benim tepkimin aksine o hiçbir tepkide bulunmadı, gözünü kırpmadan bana bakmayı sürdürüyordu. Bu rahatsız ediciydi. Bakışlarımı tekrar önüme çevirmeden önce bir dakikalığına onu süzdüm. Ela gözleri büyük ve canlıydı, siyah saçları ve normalden daha beyaz ve pürüzsüz bir teni vardı. Saçlarının ucunu hafif kaldırsa da bu doğal duruşunu bozmamıştı ve bir kısmı alnına dökülmüştü. Bakışlarına gelince, tehditkar ve meraklıydı. Bana hem merakla hem de şimdiden ondan korkmamı sağlamaya çalışıyormuş gibi tehdit dolu bakıyordu. Ama ondan etkilenmemiştim. Etkilenmezdim de. 

Geceyi Aydınlatan YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin