Birkaç gündür spor salonuna gidip geliyorduk şimdiden 1.5 Kilo verdim bile bu benim için inanılmaz güzeldi hele Gülben mutluluktan ölecekti. Lina da artık ağlamıyordu daha iyiydi. Müdüre bizi odasına çağırmıştı gittiğimizde yine o adam oradaydı. Bu adam neden sürekli buraya geliyor gerçekten merak etmeye başladım sürekli burada ama ne yapmaya çalıştığını ya o hiç belli etmiyordu ya da biz anlayamıyorduk.
Gülben: Bir sorun mu var Sacide hanım?
Sacide (yurt müdiresi): Bir sorun yok bu beyefendi sizinle konuşmak istediğini söyledi.
Gökçe: Buyurun ne konuşacaktınız? Adınız neydi bu arada?
Gizemli Adam: Adımı bilmeseniz de olur. Telefonu bulup karakola götürdüğünüz için teşekkür ederim.
Gülben: (Bana doğru fısıldayarak) Sesinin tonunu beğenmedim.
Gökçe: (yine fısıldayarak) Bende, dur bakalım. Ee, rica ederiz bunun için buraya kadar gelmenize gerek yoktu biz yapmamız gerekeni yaptık.
Gülben: Aynen öyle. Ben size bir şey sormak istiyorum. Sizi burada bir kere daha gördük neden o zaman konuşmadınız ?
Gizemli Adam: Çok meraklısın bakıyorum. Öyle gerekti diyelim.
Gülben tam lafa atılacaktı engel oldum çünkü adamla zaten konuşacaktık müdirenin önünde konuşmaya gerek yoktu.
Gülben: ...
Gökçe: Iı, tamam Gülben sanırım beyefendinin söyleyecek bir şeyi kalmadı hadi gidelim bir sürü işimiz var daha.
Gülben: Dur bi ya benim söyleyeceklerim bitmedi!
Gökçe: Bitti Gülben hadi.
Çekiştire çekiştire Gülben'i odadan çıkarabildim.
Gülben: Niye çıkarıyorsun odadan ya ben daha konuşacaktım.
Gökçe: Anlamadın mı hala zaten konuşucaz adamla ama burda değil çıkmasını bekleyelim.
Adam merdivenlerden indi ve yurdun dışına çıktı bizden arkasından çıktık tabi.
Gülben: Bakar mısınız?!
Gizemli Adam: Evet, ne vardı?
Gökçe: İçerideki sorumuza cevap verebilirsiniz mesela.
Gizemli Adam: Anlamadım?
Gülben: Neden daha önce geldiğinizde konuşmadınız da bir daha geldiniz ayrıca o telefondaki ''ölümün yakın'' yazısı ne?
Gizemli Adam: İçeride de söyledim çok meraklısın bu kadar merak iyi olmayabilir.
Gülben: O karakola tekrar gidip seni şikayet edebilirim bunu biliyorsun.
Gizemli Adam: Bak o yazı hoşuma gittiği için koydum tamam mı sizinle daha önce konuşmadım çünkü bana yurtta olmadığınızı söylediler.
Gökçe: Böyle bir şey imkansız. Güvenlik yurda girip çıkan öğrencileri saniyesinde Sacide Hanım'a haber verir. Bizim yurtta olmadığımızı söylemeleri bildiğin yalan.
Gizemli Adam: O da sizin probleminiz ya güvenlik haber vermedi ya müdire yalan söyledi. Bunu da ona sorun artık.
Gülben: Peki ismin ne?
Gizemli Adam: Bence yeterince şey öğrendin.
Gökçe: Bu adamı hiç gözüm tutmadı.
Gülben: Benimde...
Gökçe: Ee sen babanla tartışmıştın barıştınız mı?
Gülben: Yok ya aramadı bile bende aramadım.
Gökçe: Arasana.
Gülben: Niye arıyım ya ben haklıydım bir kere.
Gökçe: Olsun baban sonuçta.
Gülben: Bilmiyorum. Belki ararım ama şimdi değil en azından sinirim geçsin şimdi ararsam yine tartışırız bir işe yaramaz yani.
Gökçe: Peki sen bilirsin. Ee ne yapıyoruz şimdi?
Gülben: Bilmem sinemaya falan mı gitsek acaba?
Gökçe: Olabilir. Hem geçen YouTube'da görmüştüm çok güzel bir korku filmi var. Sende korku filmine gitmek istiyordun zaten.
Gülben: Gerçekten mi ya çok sevindim iyi geldi şu konuşmaların üstüne. Hadi ne duruyoruz gidelim.
Gökçe: Tamam sakin ol. Saatine bakalım bi ona göre gideriz.
Gülben: Dur ben bakıyım fragmanı da izlerim.
Gökçe: Tamam.
Gülben: Bir saat sonra var. Biz yarım saatte falan gideriz ama sırt çantası alsana dışarıdan yiyecek almıyorlar onun içine koyarız öğrenciyiz okul çıkışı geldik gibi bi hava olur.
Gökçe: Tamam seninkini de alıyorum.
Gülben: Tamam al.