4.bedel ödemek

34 14 3
                                    

Çocuğun dedikleriyle aklım dalgındı ne yapabilir ki ...
Yapsada beni etkilermi bilemiyorum gerçi  bugün bana söyledikleriyle yerle bir oldum ama neyse bilmiyorum ama korkuyor gibiydim bugün söylediklerini tekrarlarsa nasıl tepki vereceğimide bilmiyorum...
O  çocuk öyle konuşunca birden sanki benligimden çıktım yani son iki seneki  benliğimden bu düşünceler beynimi yerken kafamı yavaşça sıraya bırakıp kendimi bu düşüncelerden sıyrılmak için uykunun kolarına atım.

kendimi yavaşça gözlerim aralanırken etrafta kimselerin olmadığı kelepçe gibi insanı saran sessizlikten anladım aslında sessizlik çaresizliğin simgesiydi buda beni anlatıyordu bu yüzden hep sesliliğe sığnırdım galiba bugün sessizliği  sığınmanın cezasını çekiyordum...
hızla yerimden kalkarken telefonumu
Elime aldığım gibi saate baktım zil 15.40 çalıyordu ve saat 16.30 du off ya aramalara baktığımda yirmi yedi cevapsız arama dokuz mesaj vardı ve hepsi annemdendi hemen okuldan çıktım aslında sınıf arkadaşlarıma kızmıyorum çünki bana yaklastiklarinda hep sessiz kalıp aksi davranışlarimdan dolayı bana yaklaşmaya tereddüt ettiklerinden beni uyandrmamışlardır  hızla koşarak binanın içine depar atarcasina ilerledim  evin anahtarını aldığım gibi açtım açarken çıkardığı sesten dolayı annem in salondan ayak   sesleri  kulaklarımı doldurdu
- kızım sen misin
-benim 
Kalbini tutarak hızla bana ilerledi
-nerdesin kızım ödüm koptu
-şey ben sırada uykuya dalmışım
-aradım okadar neden açmadın
-sesizdeydi telefon duymadim
-İyi tamam
Hadi gel yemek ye de benim markete gitmem lazım eve in bir kaç eksiği var
Yüzündeki yorgunluk ölçülür dereceydi bazen eskiden dünyayı yerinden oynatan kadını özlüyorum yerinden hareketlenince ondan önce ben kalkıp önüne geçtim
-şey ben giderim anne sen otur
Bir süre yüzüme baktıktan sonra itiraz etmeye gücü olmadığı için başıyla onayladı yerine otururken
-cebimde parayla alınacak ların listesi var
-Tamam
Salondan hızla çıkıp annemin cebindeki parayla, listeyi alıp sokaga çıktım yüzümü bir ürperti kaplarken montuma daha çok sarıldım yürümek sessizlikten sonra yaptığım en fazla olan şeydi düşüncelerden kafam sıyrılırken iki sokak ötedeki markete ulaştım  içeriye girip kasiyer kızı başımla selamlayıp içeriye girdim ihtiyaçları alıp kasaya  ilerledim parayı ödeyip kalan parayı  arka cebime koyup marketen  çıktım yola devam ederken kulaklımı dümlemişti onu çözmeye başladım çözmeye çalışırken birine çarptım heyecanla geriye giderken çarptığım kişinin sabahki çocuk olduğunu anlamamla kaşlarımı kaldırıp sinirle ona bakmaya başladım  karşımdaki çocuğun yüzünde ki kendinden emin gülümseme nin yapmacklığı çok belliydi
-ooo bizim küçük kuzucuk nerelerdeymiş  gökte ararken bizim buralarda bulduk minik kuzuyu
Bana böyle demedi canımı yakıyordu ama cevap vermicektim bunlarla uğraşamazdım yanına baktığımda beş kişiydiler
-bukadarmı çok korktun okul çıkışında göremedik seni doğru söyle tünnelmi kazdın kaçmak için yav bizde bana diklenince seni birşey sandık madem korkaksın böyle tepkiler vermeyeceksin o küçük beynin  alıyorum
Karşımdaki çocuğa acınası bakışlar atım onun için okuldan geç çıkmamıştım ki uyuda kalmıştım zaten korkucak neyin varki bu dünyada karşılık vermeden yana döndüm ilerliyicektimki kolumu tutmasıyla beni karşısına savurdu şaşırmıştım benim dünyamda böyle insanlar yoktu kimse bana böyle acınası davramazdı şimdiki  hayatımda dünyanın acı yüzünü görüyordum eskiden eşitliğe inanırdım insanlar eski hayatımda bana böyle korkunç acınası davranmazlardı adaleletin olmadığını  önemsiz bir kişi olduğumda anladım eskiden bana kimse elini sürmeye teretüd ederken karşımdaki çocuk bana nasıl davranırdı çözemiyorum aslında çözüyordum ama itiraf edemiyordum adaletsizlik güçlünün güçsüzü ezdiği bir dünyadaydık bunu anlamak insanın canın acdıtıyordu
Sinirle
-Bana dokunma sakın
-yok ya sen emir mi veriyorsun
Yaklaşıp kolumu tutu sıkmaya başlamıştı yüzüme yaklaştı ve sinirle bakmaya başladı
- bırak bağırırım
-yok ya bağrsana kim duyucak
Etrafa bakmayıp
-imdaaaaaaaaaaaaaaat diye bağır dıma pişman oldum çünki etrafta kimse yoktu kolumu hızla çekip hızla adım atım kaçacak ken önüme çıkan guruptaki çocuklardan biri önüme geçti  sinsice dudağı yukarıya kıvrıldı  kollarımı tutun da vücudum kendimden  bağımsız hareket ederek bacaklarının ortasına tekme atım
Ağzında bir küfür geveleyip yere yatı koşmaya başladım koşarken bir el saçımı çekti sokağı hafif bir çığlık sardı eli saçımı serbest bırakınca el belimi sardı elimdeki poşetler yere düşmüştü çocuğa tekme atarken dirseklerimi  hızla karnına geçiriyordum ama hiç etkilemiyordu beni durdurmak için sertçe kendine bastırdı organlarım hayatta kalmak için can çekişirken pes etim beni sertçe yanından kaçtığım ın yanına bıraktı bana sadece bakarken beni yakalayan çocuğun belindeki el hareketlemeye başladı sinirlemeye başlarken dirseğimi ona geçirdim beni kendine daha sert bastırdı boynuma eğilip saçlarımı kokladı 
-Bırak beni
Korkmaya başlamıştım karşıdaki çocuk tepkilerimi hareketsiz izliyordu
-abi istersen ben haledim
Ağzımdan inilti şeklinden
-bırak beni
Bunu söylerken gözümden bir damla yaş geldi
-Hazar bırak gitsin
-ama aras abi bedelini ödesinki bidaha nasıl davranacağını bilsin
-bırak bu korku ona yeter bidaha nasıl davranacağını bilir belimdeki eller çözülürkrken hızla ilerlerken
Aras denen çocuk
-Dur
Dedi durdum ama kaçmakla kaçmamak arasında teretüdeydim yavaşça arkama  döndüm
-ömer ver şuna poşetlerini 
Harekete geçen çocuk yerdeki poşetleri toplayıp bana verdi hızla ilerledim ordan hızla uzaklaşmak için tüm gücümü sarfettim...

sessizlik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin