Yine rutubet kokusu, yandan gelen Selma ve Beren'nin elbise kavgası,
yine kapı önünde kuyruk olmuş Ayşe'ye tuvaletten çıkması için yalvarmalar, minik fındık kurdunun
Mutfaktan çaldığı küçük çikolata ve tabiki olmazsa olmaz Hatice teyzenin zili ile o uzun susmayan koridordaki bağrışı alışmıştım galiba artık bu seslere zaten olması gereken buydu burdaki herkes alışmak zorundaydı biz buraya mecburduk gözümü yavaş yavaş açıp tabiki uyandığına emin olduğum ve küçük aynanın karşısında yine süslenen Pelin'e döndüm kesinlikle bu kız rüyasında makyaj görüyordu yoksa sabahın köründe kalkıp saatlerce kim makyaj yapmaya çalışır ki?
Pelin:Günaydın asi nasıldı dün?
Evet ben namı değer "Asi" bu lakabı almam pek zor olmadı çoğu hocama ve şu yurdun alttan para yürütmeye çalışan cadolaz Selma gözünde kavgacı serseri zibidi adam olmuycak biri olsamda yurt da ki kızların gözünde haksızlığa boyun eğmediğimden bu lakabı almıştım ama dediğim gibi haksızlığa boyun eğmediğimden.
"Günaydın süslü. Yoruldum biraz dün cafe baya kalabalıktı. Zeynep nasıl oldu?"
Bunu sorarken yan tarafımda yatan çocukluğum neşe kaynağımız olan kıza yaklaştım. Elini alnına koydum evet ateşi düşmüştü aksiyon kaynağıydı birde tabi
Pelin:İyi dün yine ateşi çıktı biraz ilaçları bitmiş. Napcaz bu ay çok üst üste geldi Güneş."
Zeynep küçük yaştan beri astım hastasıydı benden sonra gelmişti bu yetimhane görünümlü tımarhaneye ilk geldiğinde kimseyle konuşmaz yemek yemezdi onu merak etmiştim az uğraşmadım bu rüzgar gülünün peşinden birgün yine ben peşinde o koşarken beraber kazan odasına girdi. Ben karanlıktan pek haz etmem kapının önünde kaldım ama içerden nefes alma sesleri gelince ve Zeynep'in yardım edin sesi hiç unutmam o karanlığa girdim orda öğrenmiştim hastalığını ben orda ona söz verdim "Nefesin olurum birakmam" oda bana söz verdi "Işığın olurum birakmam" biz o gün aile olduk birbirimize.Hatice teyze sıra bizim odaya geldiğini elindeki zili sesinden anladımıştim.
"Evet kızlar uyku dağıtan Songüle uçuyor" hepimiz kıkırdarken kapıdan bizi büyüten kadın girdi Ali amca bekçimiz hiç çocukları yoktu ama bütün yurt onları anne baba bilirdi az beklemediler geceleri başlarımızda yaralarımız da göz yaşlarımızda...
Hatice Teyze:Songülll kalk artık kızım be hep en gec sen iniyosun Selma hanımın gözü üstünde kalk kızım hadi.
Songül:Uyku dağıtanım her sabah bu ızdırap yetmedi mi be siktir el hanımı gel koynuma yatalım tontişim.Songül'ün kıçına tokadı yemesi uzun sürmedi tabi biz hepimiz gülerken Hatice Teyze yine modundaydı,
Hatice teyze: Hiç genç kıza yakışıyor mu şu sözler ayıp ayıp kalk hadi hadi.Evet son ve en atarlısi Songül.
Songül burda Büyümüştü yasak evlilikten doğan gayrimeşur bir bebek.
Ilk yurda geldiğimde aynı odaya düştük tabi kimseyle konuşmuyorum yemiyorum içmiyorum bunlar normal ilk gelen herkes yaşıyor şimdi normal geliyor tabi hepimize aynı okula gidiyoruz fakat Songül çok hırçındi hatta ilk müdür benle Songül'ü aynı odaya koyarken Songül'e 'Bak Songül bu arkadaş başka oda yok kıza dokunmak yok tamamı yoksa yemek yiyemezsin' diye binlerce tehditde bulunmuştu dıştan bakan biri kesinlikle köpek filan sanardı. Birgün yine okul çıkışı Songül beni beklemeden önden giderken arkasından onu izliyordum ve önüne 3 kız çıktı tabi biz o zamanlar 6 7 yaşlarındayız kızlar bizden biraz daha büyük Songül'ü sıkıştırmaya başladılar kıza boştan yere atarlı demiyoruz hiç geri adım atar mi tam gaz ileri tam Songül dayak yiycekken beraber ilk toplu kavgamızı yaptık tabi üstüne 3 gece bodrumda yattık.
Songül üstünü giyinirken dün cafeden ne kadar aldığını öğrenmek için kulağına yaklaştım malum Zeynep duyunca yük oldum diye saçma sapan şeyler geçiriyordu içinden.
"Songül ne kadar aldın dün."
Songül:30 verdi şerefsiz Zeynep'in haplari diyosan Güneş fındık kurduna söz verdik ayakkabı alcaktik ben onu halledeyim sende ilaçları yazık kız yırtık ayakkabıyla gidiyor.
"Tamam bugün beni idare et biraz daha geç çıkarım cami açık bırakın Ali açmaya söylersin"
Aslında yurtta para sıkıntısının baş nedeni Selma cadadolozuydu yurtta onun alttan para yürüttüğünü bilmeyen yoktu ama susmak lazımdı işte yurtta genelde büyük olduğumuz için sözümüz geçerdi tabi bide sevgiden kaynaklanan saygı vardı bu çünkü kimin neye ihtiyacı olsa çekinmeden utanmadan yanıma gelirlerdi. Biz Songül'e yemekhaneye giderken fındık kurdu dediğimiz yurdun en küçüğü Elif bu sene geldi biraz zor oldu ama alıştı bize buraya mecburdu çünkü biz aile şefkatini göremeyince birbirimize düştük ağladık düştük yedik içtik oynadık beraber büyüdük.
Fındık kurdu:Asi abla cadoloz seni yanına cagriyor.
Songül:Yine naptin lan.
"Valla bişey yapmadim la bu sefer" diyip gülüştük ve sabah sabah sinir hücrelerimin halay çekmesi için cadolozun odaya doğru yol aldım.
Kapıya vurup içerden gir sesini duyunca Besmele çekip daldım odaya kazamiz mübarek olsun hadi bakalımCadolaz:Lafı çok uzatmıycam Güneş yarın başka okula nakil oluyosun dün emir geldi yurdun dersleri en iyi olan öğrenncisi malesef ki sen özel okul olan 'Korkmaz Lisesi'ne' basliycaksın.
"Bunu bana sordunuz mu Selma hanim böyle bişey olmuycak ben istemiyorum."
"Sana isteyip istemediğini sormadım.Yemeğini kimin verdiğini unutma ve ona göre diklen ben ne dersem o şimdi çık odamdan."
Mecburdum işte buraya bu kadına kafamı eğip yine lanet ederken çıktım odadan yemekhaneye doğru yürüdüm. Uzun bir sürü anılarımız olan koridordan.
Bizimkiler iştahlı iştahlı yerken sessizce yanlarına oturdum.
Songül: Ee ne dedi şu Cadoloz yine surat düşmüş.
"Aman saçmaladi işte neymiş özel okula basliycakmisim yarın söyle böyle ben alsa sizi bırakıp gitmem.
Pelin:Saçmalama özel okul kızım sanki hayatın boyunca biz yanında mi olcaz.
Zeynep:Tabiki yanında olcaz. (Kafasını bana çevirdi aslında onu yanlız bırakmak istemediğim için yeni okul istemiyordum sonuçta Zeynep aniden fenalaşabiliyordu.)
Güneş ben senin her zaman yanindayim kararınında ama senin için en güzelini yap git o okula ve istediğin üniversiteyi kazan göster o zübbelere kim büyük.Bu sözler içimi rahatlatmıştı aslında gitmek istiyordum ama onlar Songül ve Pelin'e baktım. 3 de kafasını sallayınca kararımı vermiştim.
"Gidicem ve o zübbelere göstercem kim büyük"
Şimdiden teşekkürler takipte kalın 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim Çocukluğum +18
Fantasy6 yaşından beri yetimhane kokusuna alışmış bir kız , annesini kaybettiğinden beri hayata küs olan çocuk. Çünkü ben hiç parklara gidip sallanmadım hep köşede burnu akmasına rağmen mendil satan kızdım. Çünkü ben tonlarca parası olmasına rağmen köşede...