Suzy'nin ağzından
Son bir haftadır lee min ho yüzüme bile bakmıyordu. Beni gördüğünde yolunu çeviriyordu. Kütüphanede görevli kişinin verdiği kitapları aşağı katta götürmek için beklerken. Ağır olan kitaplarla son bakışmamızı yaşıyorduk. Ve artık pes etmiştim yani min hoyu gördüğümde sapıkmışım gibi onu takip etmeyecektim, onun gibi yolumu değiştirecektim. Kitapların bir kısmını alarak koridorda yürümeye başladım. Dalgın dalgın etrafı izlerken birine çarpmamla kitapların yere düşmesi bir olmuştu.
"Ah aptal mısın? Önüne dikkat etsene! Şimdi bunlarla mı uğraşacağım birde"
Oflayarak çarpan kişiye baktım min hoydu. Aynı zamanda kitapları topluyor ve suratıma bakmıyordu. Gözlerimi üzerinden çekmeden ayağa kalktığım sırada kitapları kucağıma yerleştirerek. Ellerini ceplerine koydu ve suratıma bile bakmadan yanımdan geçti. Hızla arkasından bağırdım.
"Pekala teşekkürler. Bende seni seviyorum. Ah pekala seni sonra arayacağım min ho ısrar etme"
Diyerek el işaretleriyle cümlemi tamamlarken etrafa aptal aptal gülümsüyordum. Okulda yeterince burslu ezik ve havalı çocuk sevgili dedikoduları yaygındı zaten. Birde ayrılık dedikoduları olsun istemiyordum. Etrafta min ho'yu hızla kapıcak kızlar vardı. Birden yanımda başını yana sallayıp duran kişiye yöneldim. Bu tec di.
"Umutsuz vaka"
Diyerek göz kırptı ve bir kaç kitabı elimden alarak. Önden yürümeye başladı.
"Teşekkür ederim"
Dediğimde ellini yukarıya kaldırarak sorun değil imajı verdi. Kitapları götürülmesi gerek yere doğru gittiğimiz sırada . Masaya koydu.
"Bunları ne yapacaksın?"
"Ah kitapları onları kolilere yerleştirmem gerek."
Tec başını sallayarak kutuyu aldı ve hızla tüm kitapları içine fırlattı. Şaşkınlıkla onu izlerken kolumu tutarak beni peşinden sürükledi. Kantine gittiğimizde iki sandalye çekti. Karşıma oturduğunda kalkacağım sırada elini omzuma koyarak tekrar oturmamı sağladı.
"Abim yüzünden hiç bir şey yemiyorsun. Son bir haftadır okulda ruh gibi onu izliyordun. Ve birşey yemedin ."
"Aslında bakarsan o gün seninle gelmeseydim tüm bunlar olmayacaktı"
"Pekala ben suçluyum"
Diyerek kalktı ve birşeyler almak için sıraya girdi. Oflayarak etrafı izlediğim sırada min ho ve havalı arkadaş grubu min ho ya birşeyler anlatıyordu. Fakat min ho bana bakıyordu. Göz göze gelince yanındaki kızın omzuna elini atarak gülümsedi ve yüzünü ona çevirdi. Çok sinirlenmiştim ve aynı zamanda ne konuştuklarını çok merak ediyordum. Gözlerimi onun üzerinden bir an bile çekmemiştim ta ki bir elin gözlerimi kapatmasıyla.
"Bana bak suzy."
Ellerini çektiğinde ona doğru baktım.
"Şimdi gerçekten de iştahım yok"
Diyerek kalktım . Tam ilerleyeceğim sırada ellerimi tutu ve hızla ağzıma tostu yerleştirmeye çalıştı. Geri giderek gülümsüyordum. Geri çekilip durduğum sırada rahat durmam için bir eliyle iki elimi kavrayarak birleştirdi.
"Yerinde dur hadi ye şunu"
Diyerek gülümsedi. Ellinden kurtulduğumda çayı alarak ona atacaktım ki geriye çekildiğinde başkasının suratına gelmişti. Kahkaha attığımız sırada herkesin bize baktığını gordum. Ve açıkçası ayvayı yemiştim. Myungun sevgilisi jessicanın suratına gelmişti çay. Çığlık atarak bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Sevgilisi
Short Story"Ne zaman onu düşünsem yüreğimin derinlerinde koca bir sızı başlıyor. Benim sevgim bir nevi intihar." Hiçbir şey anlamamış gibi baktı. Kelimeler ağzından yavaşça dökülmeye başladığında başımı ona çevirdim. "Kim bu? Yani aşık olduğun kişi. Çok mu imk...