Ben erken final yapmayı düşünüyorum çünkü okuyan kimse vote ve yorum yapmıyor. Kötü bile olsa düşüncelerinizi bildirin ve bende iki üç kişi için hikaye yazamam. Eğer bölüm hoşunuza giderse vote. Beğenmediğiyseniz ise bunu yorumda belirtebilirsiniz.
Tec'in ağzından
Sabahın erken ışıklarında uyanırken okulla bir kez daha lanet ettim. Yüzümü yıkayıp kahvaltıya indim. Yine saygı değer abim masanın baş köşesine geçmiş dirseklerini masaya yerleştirmiş klasik zengin efendi çocuk havalarındaydı. Gözlerimi devirerek bir sandalye çekerek oturdum.
"Sanada günaydın tec"
Dediği şeyi umursamayarak çatalımı elime aldım.
"Biz bir aileyiz"
Alayla gülümsedim.
"Bilmem öyle mıyız? Ben kimseyi göremiyorum."
"Alayı bırak tec"
Sinirle çatalı sertçe bırakarak ayağa kalktım.
"Biz kahvaltıda aileyiz, biz akşam yemeğinde, toplantılarda aileyiz . Aslında biz bir aile değiliz. Bunu sende çok iyi biliyorsun"
Diyerek sinirle ceketimi aldığım gibi evden çıktım.
Arabama binerek okula sürdüm. Kore değilken herşey daha basitti. Aile kavramını umursamayarak yaşadım. Şimdi ise bir çok şeyin farkında olmak beni üzüyordu. Bunlara yeni yeni anlamlar katabiliyordum. Okula vardığımda arabamı okulun otoparkına yerleştirdikten sonra çantamı sırtıma alarak okula ilerledim. Bahçeye girdiğimde yine bir çok kişi bana doğru bakıyordu. Aldırış etmeden ilerledim. Suzy'i gördüm bana gülümsedim fakat başımı çevirdim. Daha iki gündür tanıdığım kıza anlam veremediğini duygular besleyemezdim. Myung ve arkadaşlarının olduğu bank'a ilerledim.
Suzy'nin ağzından
Tec'i gördüğümde ona gulumseyip el sallamıştım. Ondan başka arkadaşım yoktu. Ve o bana bir saniye kadar baktı ve başını çevirdi. Elim havada kalırken yanımdan Jessica ve arkadaşları geçti ."O sana bakar mı"
Dediğinde arkadaşlarıda kahkaha atarak havada kalan elime çak yaptılar. Resmen ezikçe kalmistim. Başımı çevirdiğimde tec in bana baktığını gördüm . Ona baktığımda başını çevirdi. Benden kaçıyor gibiydi. Ben ona hiç birşey yapmamışken neden bana böyleydi. Tec'in yanına ilerliyecekken biri elimden tutunca başımı çevirdiğimde min ho yu gördüm. Bana sarıldığında hızla sarıldım.
"Seni özledim güzelim"
Gülümseyerek parmak uçlarında yükseldim ve yanağına öpücük kondurdum.
Tec'in ağzından
Herkes bişey konuşurken kimseyi dinlemiyordu. Tek yaptığım başımı sallamaktı. Suzy min yanına gitme kararı almıştım yerimden kalkarak ellerimi cebime koyarak hızla ilerledim. Fakat yanına gittiğimde min ho yu öpüyordu. Hızla öksürdüm. Dikkatleri dağıldığında ve bana baktıklarında hızla konuştum"Sosyal bilim ve fenin nefes aldığı bu kutsal topraklarda ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz"
İkiside gözlerini devirerek ilerlediğinde ellerimi yumruk yaparak dilimi çıkarttım.
"Ayrılın "
Diyerek bağırdım. Dikkate almayıp daha çok kostuklarinda bağırdım."İgrencsiniz ayrılın!'
..............
Dersi dinlemek için yaptığım çabalar sonunda pes etmişti. Etrafima bakarken jessica ya başımı çevirdim göz göze geldiğimizde bilerek kalemini yere attı. Onu almak için ayağa kalktığında bilerek önümde eğilmiş ti. Alayla gülümsedim. Ve önüme döndüm . Bu bana gelmelidir mesajiydi.
...............................
Evde tüm ışıkları kapatıp mumları yakmistim içki bana iyi geliyordu. Merdivenlerden ayak sesi gelince kapatigim gözümü açtım.
"Nereye?"
"Suzy le buluşmaya"
Elimdeki içki bardağını yere attım. Oda aldırış etmeden evden çıkmıştı zaten. Telefonumu elime alarak Jessica'yı aradım. Cevap vermeyince mesaj attım.
"Jess bana gel . Kimse yok merak etme"
Yarım saat kadar bekledim ve o gelene kadar içmiştim. kapı çaldıginda Ağır adımlarla kapıyı açmaya gittim. Mini siyah bir elbise giymişti. Kapıdan cekildigim sırada İçeri geçti. Işıkları açarak mumları söndürdüm. Karşısındki tekli koltuğa oturduğum sırada ceketini çıkarttı. Ve kucağıma oturduğunda onu engellemedim ve boynunu öptüm . Oda baştan çıkmaya hazır gibiydi. Bu anda myungu unutmuş gibiydim. Myungla hala ayrılmamışlardı.
"Anlam veremediğim bir şekilde bana iyi geliyorsun"
Dediğinde dudaklarima uzandiginda onu üzerinden çekerek koltuğa onun oturmasını sağlayarak dudaklarını dudaklarimdan ayırdım. Sarhoşluğun etkisi beni iyice sarmıştı . Ne yaptığımı bilmediğimden anliyordum.
"Seni seviyorum suzy . Sende beni sev"🕛🕧🕐🕜🕑🕕🕝🕒🕞🕓🕟🕔🕠🕤
Kalktığında basım catliyacak gibiydi elimi uzattıgim da telefonumu buldum . Saate baktığımda saat 5 ti. Yerimden kalktığımda yanımda bir kız vardı yüzüne bakmadım. Çünkü bu durumu çoğu kez yaşıyordum. Üstüme bir şeyler giydikten sonra yerinden kalktım ve banyoya ilerledim.
Şu bana iyi geliyordu. Ve kendime yavaş yavaş geliyordum . Jesse mesaj attığımı hatırladım. Lanet olsun yoksa o kız Jess mıydı.
Myungsoo'nun ağzından
"Sıradan tec işte ne bekliyorsunuz"
Derken koltukta yerimi dikleştirme ve min hoo güldü fakat Suzy şaşırmış gibiydi.
"Ne demek istiyorsun"
Bu Suzy hep saftı.
"Anla işte eve kız atmış. O yüzden kapıyı açmayı unutmuştur. Tec'in felsefesi bekarım alayına bakarım hesabı"Suzy'nin surat ifadesi değişmişti. Lee min ho kahkaha attı.
"Erkekler işte"Suzy sinirle koluna vurdu.
"Ne demek erkekler yoksa sen de mı"
"Hayır ben değilim"
Diyip sasridiginda bende kahkaha atarak cevap verdim.
"Sen erkek değil misin"Min ho ayağa kalktı ve bağırdı.
"Ya! Ortalığı karıştırıyorsun şuan"
Gülerek telefonumu elime aldım.
"Durun artık gençler de taecyeonu arayalım saat 8 oldu kızın çoktan gitmiş olması gerek."
Aramalarıma cevap vermiyordu."Hadi gidelim o zaman ne bekliyoruz"
Diyen min ho ya hak verdim. Daha neyi bekleyecekler di ki.
...................................................................
Eve geldiğimizde zili çaldım ilk çalıştayı kimse açmadı. Kapıda ben min ho ve Suzy vardık . Min ho kapıya vurdu ve bu sefer kapı açıldı. Gülümseyerek kapıyı açan tacyeon a baktım bornoz vardı üstünde.
" Kız nerde ha"Diyerek gülümsedim ve hızla içeri girdim.
"Myung dur dostum"
"Yoksa tanıyor muyuz"
Merdivenlere ilerledigimde bir kız bacağı gördüm ve gülerek başımı daha da yukarıya çevirdiğimde tec'in gömleğini giymiş jessti bu. Bu benim sevgilimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abimin Sevgilisi
Cerita Pendek"Ne zaman onu düşünsem yüreğimin derinlerinde koca bir sızı başlıyor. Benim sevgim bir nevi intihar." Hiçbir şey anlamamış gibi baktı. Kelimeler ağzından yavaşça dökülmeye başladığında başımı ona çevirdim. "Kim bu? Yani aşık olduğun kişi. Çok mu imk...