"Ne zaman onu düşünsem yüreğimin derinlerinde koca bir sızı başlıyor. Benim sevgim bir nevi intihar."
Hiçbir şey anlamamış gibi baktı. Kelimeler ağzından yavaşça dökülmeye başladığında başımı ona çevirdim.
"Kim bu? Yani aşık olduğun kişi. Çok mu imk...
(Multideki şarkıyı hikayede söylediğim yerde açın lütfen)
Taecyeonun ağzından
Sevilmemenin ne demek olduğunu herkes bilemez. Peki ya kim tarafından sevilmemek? Aile, sevdiğiniz kişi... bende hepsi vardı. Myungsoo jessle aramızdakileri gördükten sonra benimle bir daha hiç konuşmadı. Ailem sadece min ho'yu oğlu olarak gördü. Suzy, ah ismini içimden bile söylerken eriyip gitmem. Beni hiç sevmiyordu. Onu görünce kalbim deli gibi çarpıyordu. Maalesef ki o beni sevgilisinin kardeşi olarak görüyordu. Bir arkadaş bile değildim onun için. Peki ya neye dert yanmalıydım. Beni sevmemesine mi yoksa sevse bile imkansız olmasına mı.
"Tatilde cilveleşmeyin!"
Gülümseyerek bağırmıştım. Kesinlikle sürekli espiri yapıp gülen insanları mutlu sanmayın. Onlar acısını içlerinde yaşayanlardı. Ben belli etmemek için bunu yaptım. Yıllarca. Ve ben umursamaz, adi bir pislik oldum. Ve onlara da güldüm. Çünkü bu sahte gülüş artık benim tek saklanabileceğim yerdi.
Min ho hızla yanıma gelerek iki elini yakamda birleştirdi
Okul başkanı hepimizin toplandığı uzun ve hoş masada ayağa kalkarak bardağına çatalıyla hafifçe vurdu. Sanırım bu şu demekti 'hoş otelin restoranında yemek konuşmasını ben yapacağım ' demek oluyordu.
"Öncelikle bu hoş masada hep beraber olmak beni mutlu ediyor"
Yalana bak öğretmenler başka bir yerde yemek yiyor ve okuldan çok az kişi ve güzel kızlar geldiği için mutluydu. Ve yaptığı ilk cümle bile bana saçma geldiği için gözlerimle ona onaylamaz bakışlar atıyordum.
"Ve de şuan bizimle olan okulun iki kez sınıfta kalmış biricik yakışıklı çocuğu yanımızda olduğu için de mutluyum. Ve herkese afiyet olsun"
Herkes onun yalaka cümlesinde onaylamaz şeyler söylüyordu. Elbete ki o yakışıklı çocuk bendim.
Karşımda duran siyah saçlı ve güzel duran bir kız bana baktı ve birden konuşmaya başladı.
"Sanırım yanın boş oraya oturabilir miyim?"
Elimde tutmuş olduğum ve gözlerimden ayırmadığım içki bardağından gözlerimi çekmeden konuştum.
"Hayır burada sevgilim oturuyor birazdan gelir"
Diyerek konuşmam bittikten sonra elimde tuttuğum içki bardağını dudaklarıma götürdüm ve göz kırparak içkimi yudumladım. Masada bir jess ve suzy eksikti. İkiside aynı anda yürüyorlardı. Ve suzy mükemmel derecede seksi olmuştu. Sanırım onu ilk defa bu kadar kız gibi görebiliyordum. Çünkü benim gözümde onu kendime saklamak istediğim küçük bir kız çocuğuydu. Parmağım istemsizce dudaklarıma kaydı ve hafifçe parmaklarımı dudaklarından çektim.
(Not aşağıdaki giften lütfen etkilenmeyin zira ben aşık oldum)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
