Senin gitmeni istemeyecek kadar seviyorum. Gitmene izin vermeyeceğim.Bizi bırakıp gidemezsin.
HAFTALAR ÖNCE
"1-2 ay a kadar hayatım normal seyrinde devam ediyordu. Lise sonda olmam nedeniyle sınavlara sıkı bir şekilde çalışmaya başlamıştım, ailemde bana destek oluyor hatta benim için bir çok şeyden vazgeçiyorlardı. Tatile çıkmaktan vazgeçmişlerdi hatta bir çok dersten dersler alıyordum. Ailem benim sıkı tempomdan sıkılmış olacaklar ki, tatil teklifi sundular bende rutunimin bozulmasını istemediğimden annem ve babamın tek gitmesini istedim. Taki o sabaha kadar, sabah evimizde ayrı bir neşe vardı "Alyaaa, hadi tatlım kahvaltı hazır" uyuya kaldığım masamdan annemin yumuşak sesiyle uyandım "Geliyorum anne" elimi yüzümü yıkayıp aşağı indim, ikisininde yanaklarına buse kondurup sofraya oturdum. "Alya bizimle gelmek istemediğine eminmisin" "Eminim babacım, hem ben orda yine boş duramam siz rahat edemezsiniz" "Aklımız sende kalacak ama" "Dedimya merak etmeyin siz beni, zaten iki adım uzakta amcamgil var" ikiside içinde biraz kuşkuylada olsa hazırlanmaya başladılar. Bende kapıya yaslanmış onları izliyordum. Telaşlarıyla o kadar tatlıdılar ki sanki dünyanın en güzel filmi oynuyordu karşımda. Telaşlarından bir süre beni görmediler odanın içinde koşuştururken vazonun kırılmasıyla kahkaha attım o anda ikiside şaşkın ifadeleriyle bana döndüler içeri girip ikisinede sıkı sıkı sarıldım ne olduğunu anlamamış bir şekilde bana sarıldılar. Annem yere eğilip kırıkları toplamak için eğilirken elinden tuttum "Hadi siz yola çıkın ben toplarım buraları" kafasını sallayıp odadan bavullarla dışarı çıkan babamın arkasından aşağı indik. Bir kez daha annem tembihlediği şeylerin üstünden geçerken zorla arabaya bindirdim. Arkalarından el sallarken uzaklaştıkları zaman içeri girdim. Yerdeki kırıkları toplayıp mutfağa geçtim masayı topladım. Bugün bir o kadar mutlu olmamın yanı sıra içimde bir burukluk vardı, bu burukluğu atmak için televizyon izlemeye başladım.
Annemgilin gitmelerinin üstünden 1 saat geçmişti, babamın araba kullandığını düşünüp annemi aradım. Telefon uzun uzun çalmıştı ama telefona cevap veren yoktu, babamı da aramıştım ama cevap veren kimse olmadı. Artık içimdeki korku daha çok artmaya başlamıştı. Telaşla evden çıkıp amcamlara koşmaya başladım. Kapıyı o kadar hızlı vuruyordum ki hemen kapı açıldı amcamı kapıda telaşlı bir şekilde bulunca bedenim benden habersiz titremeye başlamıştı. "Anneme ve babama ulaşamıyorum, ikiside telefonlarına bakmıyolar" "Alya. Sakin ol" "Olamam amca olamam. Bir şey biliyorsan anlat" "Annen ve baban kaza geçirmiş hastaneden aradılar şimdi bende yola çıkıyordum" "Hayır, hayır, hayır. B-bende geliyorum" amcamı dinlemeden arabaya koştum. Biz bu kadar mutluyken olamazdı. Filmin sonu böyle olamazdı. Tutunduğum dallarım şuan kopamazdı. İçim paramparça olmuştu gözyaşlarım sızmaya başlamıştı.
Hastaneye koşarak girmiştim "Melih Deniz ve Cansu Deniz, nerde olduklarını öğrenebilirmiyim" amcam danışmaya sorarken ben hemen odalara bakmaya başlamıştım amcam yerini öğrenmiş olacak ki arkamdan "Alya burdan gel" asansörlere yöneldik. Gözyaşlarım gelene kadar durmamıştı. Ailem bir kaç gün boyunca yoğum bakımda kaldıktan sonra ölüm haberleriyle sarsılmıştım. 1 ay kendime gelememiştim ama kendimi bu kadar üzmemin bana yararı olmayınca eski bene döndüm."
Bütün bunları anlatırken bir damla yaş akmıştı gözlerimden kendime söz vermemin getirisiyle ağlamamıştım. Bir bir hafızamda canlanmıştı aynı olaylar. Piskoloğum Sinem Hanıma tekrar döndüm "Ben mutlu aile tablomu bitirmiş duvarıma asacakken birisi gelip tablomun üstüne su dökmüş bütün boyalar birbirine karıştırmıştı" "Bu günlük yeter Alya" kafamı sallayıp oda dan dışarı çıktım. Artık kendime bir ev arkadaşı bulmuştum. Lise bitmiş üniversiteye mimarlık bölümüyle başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SADECE SEN
Teen FictionZengin bir ailede büyüyen 18 yaşındaki Alya trafik kazasında ailesini kaybetmiştir. Ailesinin ölümünden sonra babasının başında olan hiç bilmediği bir bela Alya' nın başına kalmıştır. Olanlardan kaçmaya çalışırken sırlarla dolu bir aşkla karşılaşaca...