Mutlu bir günümüz geçmeyecek mi?

83 3 2
                                    

Stefan'nın anlatımı

Tanrım,güne onun sevgilisi olarak başlamak kadar güzel bir duygu görmedim.Bazen hala kendime soruyorum.Ben o kızı hakediyo muyum?.Ama o beni seçti ve artık hayatımın anlamı.Nese bu kadar aşk yeter.Hemen banyoya gidip işimi halletim ve üstüme siyah tişörtümü geçirip altıma herzamnki pantolonuum giydim.Birkaç kitap ve deri ceketimi alıp evden çıktım.Kadınımı evden alıp okuluna bırakacak ve sonra kendi okuluma gidecektim.Hemen arabama atlayıp çabucak meleğimin  yanına vardım.Bana gülücükler saçarak kapıyı açtı.Uuzn zamandır benim onun gönlünü almamı bekliyormuş.Geç bile kalmıştım ama neyse.Onu okuluna bıraktım ve kendi okuluma gittim.Sınıfa girdiğimde bizimkiler koyu bir sohbete koyulmuşlardı.Beni görünce sustular.Sanırım beni çekiştiriyorlardı.

-Selam

-Ash:Selam genç aşık.

-Lucy:Selaamm.

-Scoot:Günaydın kardeşim.

...

-Noldu neden sustunuz benden önce çok koyu sohbet ediyordunuz.

-Ash:Seni çekiştiriyoduk.. :D :D

-Biliyodum -_-

-Lucy:Eee dün akşam nasıldı?Beğenmiş mi?

-Beğenmek ne kelime bayılmış hepinizeayrı ayrı teşekkür ediyor.

-Scott:Görevimiz.. :D

Onlara dün akşam olanları anlatırken Fen hocamız Bay Hashn içeri girdi ve konuşmamız bölündü.

Sonunda dersler bitmiş ve öğle tatiline gelmiştik.Soluğu kantinde aldık.Scott kendi kendine söyleniyordu..Bunu farkedip neyi olduğunu sordum.

-Hey dostum neyin var ne konuşuyosun?

-Scott:Diyorum ki sen bu kadar yerken neden bu kadar incesin.. -_-

-Ehehe :D :D

-Scott:Ben biraz yesem hemen spor,spor,spor.Koş Scott,Koş Scott...

-Dostum dert ettiğin şeye bak...

Yemeklerimizi alıp kızların yanına geldiğimizde iklisinin de suratı asıktı.Yine nolmuştu...Hemen umutsuzca sordum.

-Heyy!! Neyiniz var?

Ash Lucy'e bakış atıp onay alınca;

-Martin'le kavga etmişler.(Martin Lucy'nın sevgilisi)

Off..Kim bilir yine hangi sebepten.o çocuğu sevmiyorum ama Lucy için saygı duymaya çalışıyorum.

-Yine ne olmuş?

-Ash:Lucy sen anlat...

-Lucy:Martin size laf etti.Sizi savundum.Sonra başka şeyler dedi.Gönlünü almaya çalıştım.Benden fotoğraf istedi...

-Scott:Ne fotoğrafı?

-Lucy:.....

Ben anladığım şeyin doğru olmadığını umut ederek:

-Gerçek değil dimi?Yani düşündüğüm şey değil?

-Ash:Sanırım düşündüğün şey.

Hemen  bir hışımla kantinden çıktım ve arabamın yanına gittim.Hızla kapıyı açarken Ash koşarak bana yetişmişti.Bensiz hiçbir yere gitmiyosun deyip arabaya atladı.Scott Lucy'i teselli etmek için yanında kalmış.Ash'nın Martin'e söyliyecek bir çift sözü varmış.Benimde ona bir çift yumruğum olacak.Üstelik Lucy fotoğrafı reddedince ona onu sevmediğin falan ima etmiş.Tanrım bu çocuk benim kardeşimi üzecek ve ben onun yaşamasına izin vereceğim.Hem bize de laf etmiş.Ash ne yapacağımı anlamış olacak ki:

-Hayur Stef,düşündüğümü yapmayacaksın.Onu öldürmeyeceksin,sadece konuşacağız.

Onu dinlemeyeceğimi biliyordu ama yinede söylüyordu.Sonunda o şerefsizin evine varmıştık.Hızla arabadan inip kapıyı çaldık.Normalde bugün okula gitmemişti ve Lucy'le buluşacaklardı.Kapıyı sertçe yumruklamaya başladım.Az sonra kapının açılmasıyla suratına güzel bir yumruk geçirdim.Martin sendeledi.Ben üstüne doğru giderken o kendini toparladı.Ash bizi ayırmaya ve aramıza girmeye çalışıyordu.Ben ona yine güzel bir yumruk attım.3. yumruğumu atmak üzereyken Ash'ın acı çığlığıyla irkildim.Gözlerim Ash'ı bulduğunda burnunda boşalırcasına kan akıyordu.Martin olduğu yerde donmuştu.Ash yerde burnunu acı ile tutuyor ve delicesine ağlıyor,çığlıklar atıyordu.Kısa süre sonra Martin'in bana vuıracakken Ash'ın burnuna yumruk attığını farketim.Öfkeyle Martin'e baktım.Ash'ı kucağıma alıp arabaya bindirdim ve en yakın hastaneye götürdüm.Yol boyunca ağlamış ve kanaması bir türlü durmamıştı.Hastaneye vardığımızda aceleyle Ash'ı acile götürdüm.Biraz muayene ve röntgen sonucunda burnunun kırılmış olduğunu anladık.Burnu sargılar içinde hastaneden çıktık ve onu eve götürdüm.Çok şanslıyız çünkü hepimiz aynı evde kalıyoruz.Eve gelince Scott'a mesaj attım ve hemen eve gelmelerini söyledim.Şu anda çok sinirliydim ama bunu Ash'a belli ettirmemeye çalışıyordum.Onu nyatağına yatırıp Lucy ve  Scott'un gelmesini beklledim.Kapı çalınca hızla kapıyı açtım ve yanlarından selam vermeden geçip arabama bindim.

Ashley'nin anlatımı

Stef hızla kantinden çıkarken koşarak onu yakaladım.Martin'in evine gidceğini ve onu öldüreceğini biliyordum.Bunu engellemek için ona yetiştim.Martin'in evine vardığımızda onları ayırmaya çalışıyordum.Birden burnumda keskin bir acı hissetmemle yere yığılmam bir oldu.Elimin ıslandığını farkettiğimde burnumdan boşalırcasına kan akıyordu.Kahrestsin..Lanet olsun...Burnum dayanılamayacak şekilde acıyor ve sızlıyordu.Hasteneye zor vardım.Doktorun yaptığı iğne ile biraz rahatlamıştım.Stefan'ın yüzünden siniri okuyabiliyordum.Bana belli etmemeye çalışıyordu ama başaramıyodu..Doktor eve gidebileceğimi söylediğinde çok sevindim.Eve varınca direk yatağıma uzanıp en sevdiğim şarkyı açtım.

Lucy'nin anlatımı

Stefan hızla kantinden çıkarken Martin'in yanına gideceğini biliyordum.Ama şuanda bütün hücrelerim donmuştu ve tepki vermiyodu.Ta ki Scott'un yüzü gerilip,bir acı ifadesi alana kadar.O an içimi bir korku kaplamıştı.Scott ''Ash'' diyince bütün aşk acılarımdan sıyrıldım.Eğr ona bişi yaptıysan Martin,kendine cehennemden bir yer ayır.Eve doğru hızlıca yol aldık.Kapı açılınca yanımızdan hızlı bir şekilde Stefan geçti.Merakla arkasından bakakaldık.

Stefan'ın anlatımı

Arabada gaza yüklenirken Martin'e küfürler savurup duruyordum

Sonsuz ArkadaşlıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin