twentyeight

2K 116 8
                                    

Zar zor konuşuyordu.

"En son böyle olduğumda damarlarımda dolaşan kan kaynamaya başlamıştı..."

"Neye başladı?!"

"Kaynamaya."

Hızlıca sandalyeden kalktım. Onu kollarından tuttum. "Ahh, siktir!" Ona dokunmamam gerektiğini unutmuştum. Ellerimi acıdan kurtarmak için aşağı yukarı salladım. O orda öyle acı çekiyorken, salak gibi ona bakıyordum. Tanrım!  Ne yapmalıyım? NE YAPMAM GEREK?!

Tek gözü kapalı, gözlerime bakarak konuştu. "Tanrım, sakin ol." Kendimi kontrol edemeyerek bağırdım. "Chloe nasıl sakin olabilirim! Sen resmen yanıyorsun!" Eliyle yakamı tuttu ve sertçe, beni kendine çekti. Öylece kaldım. Ellerimi kaldırdım. Tam kollarını tutacaktım ki, hatırlattı. "Bana dokunma." Kafamı 'tamam' der gibi salladım. Ellerimi masaya dayadım. Gözlerime baktı ve yakamı bırakıp, dikkatlice kolyesini boynundan çıkardı. "Elini uzat." Dediğini ikiletmeden yaptım ve elimi uzattım. Kolyeyi, avcuma koydu. Diğer eliyle bir kapıyı işaret etti. "Buraya gir... duvarda bir iblisin tablosu var..."

Kaşlarımı kaldırdım. "Neyin?!" beni hiç takmadan, nefes nefese söylediği cümleye devam etti. "Kolyeyi ona uzat." dedikleri beni korkutmuştu. "Neden?" Kaşlarını çattığı gibi kolyeyi alıp, çekildim.

Kapıya doğru giderken kolyede oluşan renkler, gözümü aldı. Kolyenin ortasındaki çizgi, daima kırmızıydı. Ama şuan sadece kırmızı değil, tüm renkleri barındırıyordu. (🌈) Arkamı dönmeden sordum.  "Chloe... neden böyle?" Bu sefer dikkatini çekmeyi başarmıştım.  "Ne?" Arkamı döndüm ve kolyeyi ona gösterdim. Daha çok parlamaya başlamıştı. Chloe'yi ilk defa şaşırırken görmüştüm. Yavaşça yanıma yaklaştı ve kolye elimdeyken, ona elini uzatıp, değdi. Birden kolyenin ortasındaki çizgi, renklerle birlikte dönmeye başladı. İkimizde öylece durup, kolyeyi izliyorduk. Git gide hızlandı...  ta ki o renkler, beyaza dönüşene kadar.

\\ Touch // GirlxGirlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin