Eylül sabahına yokluğunla uyanmak,
Yağmururun ellerime değmemesi kadar çaresizce.
Kaç Eylül daha sensiz,geçer bilemem,
Kaç sonbahar beni üşütür,seni üzer..
Kaç Eylül daha kuru yapraklara yazarım hüznümü bilemem,
Belki yeniden,can,bulur,yeşillenir diye..
Eylül biriktiririm bende ardından,yağmurlar,kuru rüzgarlar seni fısıldar eylül kokan saçlarımın arasından.
Hüzünlerden koleksiyon yapar,
Belki mutlulukla değişirim bir gün onları.
Kaç Eylül daha sensiz geçer bilemem,
Kac hüzünlü şarkı birikir,kaç şiir eder adın bilemem bir Eylül akşamında.
Çıkar gelirsin belki bir Eylül günbatımında,
Gelirsin adı mutluluk olur,gelmezsin adı hep Eylül kalır.ASK 1
Eskisi gibi umutla bakamiyordu pencerenin arkdasindan kadin.
Kurduğu hayaller buharlaşıp gitmişti.
Kısa cümleler kuruyor,
Uzun hüzünler yaşıyordu artık.
Uzun suren tek sey mutsuzluktu hayatında.
Oysa ki o da düşledi günlerce süren huzuru.
Kalbi yara dolu,
Gözleri sessiz bir kız çocuğu.
Biraz sevdiği adamdan yara almış biraz da hayattan.
Ama en çokta babasından.
Sandi ki severler,
Sandi ki yaralamazlar artik onu.
Aslinda alışkındı kalbinde açılan her yaraya.
Ama artık yer yoktu bir hüzün daha.
Hele ondan gelecek olan hüzüne hiç yer yoktu.
Çünkü kadın umut dolu cümlelerle başlardı onu anlatmaya.
Anlattıkça çoğalırdı mutluluğu,
O,sevmedikçe artırdı hüzünü.
Ve sonra şiirler yazdi kadin,
Yıkılmış enkaz altında olan asklarini ayıklayıp cümlelerle baştan inşaa etti tüm satırları.'Enkazdan Kurtulamayan Aşklar'
Biraz Cemal Süreya şiiriydi gelişin.
Biraz sevgi,biraz umut barındırıyordun.
Gidişin biraz Ahmet Haşim hüznü,
Geceyi anımsatır gidişin.
Şimdilerde gizliyorum seni gecenin derinliklerine ve şiirlerin en anlamlı mısralarına.
Saklı kal,kimse okumasın ve kimse görmesin seni .
Dilerim ki adına birdaha şiirler yazılmasın.
Sevdim mi dersen,
Bir gece otur seyret gökyüzünü,
Benim seni seyrettigim gibi.
En parlak yıldızımdın sen ve artık hic parlamayan .
Sevdim mi dersen ya da oku adına yazdigim tüm şiirleri.ASK 2
Oysa Ekmek Kırıntısı Kadar Umut Yeterliydi Ona
'----------Nasilda geliyorsun aklima ansizin.
Bir anda bastiriyor düşünceler,işgal ediyorsun her zerremi.
Seni sevmeyi öğrendim öğreneli daha başka bende sevginin yeri.
Meğerse ne çok Sevmişim senli günleri, Ne çok gözlerine tutuklu kalmışım geceleri.
Ah bu benden çaldıkların ve çalacaklarin sevgili,
inan hic umrumda değil.
Varlığın aydınlatırken tüm gecelerimi,
Yokluğunla terbiye etme sakın bu kalbi.AŞK 3
Bilmezdim hiç,
birinin tek bir kelimesine hasret kalacağımı.
Umutlarimdan uçurtmalar yapacağimi ve onun gökyüzünde savrulacagimi.
Tek bir dileğimin kabul olmasi için tüm gece onun gökyüzünde gözlerini arayacağımı bilmezdim.
Uykumun en tatli aninda onun adiyla uyanip onu düşüneceği bilmezdim. Sabahimla gecenin iç içe geçeceğini ve onu düşünmekten günleri unutamacağımı bilmezdim.
Avare dolaşmak nedir,aşktan başımın dönmesi nedir,
Ben tüm bunlari bilmezdim.'Herkesin hayatında bir dönüm noktası olmuştur.hani şu son anda yikilan hayallerimizi toplamaya çalışırken yenileri düşerya uzerimize,işte tam da böyle bir şiir bu da..'
Ah bu yalnızlık beni öldürecek.
Yalnız,insanların olmadigi bir yalnizlik degil bu.
Sensiz bir yalnizlik,kelimeler bile sensiz.
Bütün gözlerin içinde senin gözlerinin eksikliği.
Bütün seslerin içinde senin tek bir kelime ne hasret kalmak gibi.
Tüm acilarin içinde en cok senin acitman gibi.
Kelimelere bürünmüş bir yalnizlik,
kelimelerin sana benzediği ve siir olduğu.
Sensizliği taklit eden bir yalnizlik bu her dakika acimasizca seni anımsatan.
Hergun aynaya bakamamak gibi gozlerimde seni gorememek korkusu gibi.
Şarkilarin bile seni terkettiği yalnizlik bu,
şarkılardan kacmak seni hatirlatir diye.
Sahi ne zamandir bu kadar yalniz olduk?
Sanirim,birbirimize gelişimizn hediyesiydi bu yalnizlik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Kadının Çıkmaz Sokağı
PoesiaGöğsüne saplanan ağrı aşkın belirtisimi yoksa bir hastalık belirtisimi bilmiyordu.Oysa Gökkuşağı rengindeki hayallerine hic bir zaman siyah bulastırmamıştı o ana kadar.Geldim gördüm ve sevdim. Üstelik aptal yerine koyulmanin acisida bir hayli ağırdı...