Elimdeki pahalı içkiyi bir kenara bıraktım ve parmaklarımı saçlarımın arasına geçirerek başımı masaya gömdüm. Yüksek ses bedenimi ele geçirmiş, patlayacak gibi hissetmemi sağlıyordu. Etraftaki insanları göremeyecek hale gelene kadar içmiştim fakat anılardan kurtulmak imkansız gibiydi. Peşimi bir türlü bırakmıyorlardı.
30.11.2016
O günden beri Baekhyun'un yanına uğramamıştım. Uğrama gibi bir niyetimde yoktu. Jongin aramalarıma cevap vermiyordu. Okulda adım haine çıkmıştı. Herkes Baekhyun'la dalga geçiyor fakat onu orada ezdiğim içinde beni ayıplıyordu. Ne yapacağımı bilemez hale gelmiştim. Aptal'a elli kere yanıma gelmemesini söylemiştim. Hayır, hata bendeydi. Ona yazması için bir şeyler önermeliydim, uyumayacağını bilmeliydim. Uyurken beni yanında isterdi fakat yazı ile uğraşırsa aklına bile gelmezdim. Kafama avuç içimle bir kez vurdum ve öfkeyle mırıldandım. Aptaldım. Hatta onu kilitlemeliydim oraya evet. Kesinlikle kilitlemeliydim. Fakat şu an endişelenmem gereken tek şey Byun ailesinin bu meseleden haberi olup olmamasıydı. Annem yanıma geldiğinde beni azarlamış, üzerine bir kaç tokat atmıştı. Söylediğine göre Baekhyun'un kolunu morartmıştım, ama umurumda mıydı? Hayır. Onun yüzünden ben yalnız kalmıştım. O kendini düşünen aptal pislik yüzünden. O beyinsizi nasıl güzel bulup sevdiğimi anlamıyorum. Kendimi kesinlikle anlamıyordum.
Her şey o anda gelişmişti ya zaten. Annem gözleri yaşlı bir şekilde odama gelmiş, babamın Byun ailesini eve getirirken büyük bir kaza geçirdiğini dile getirmişti. Kısacası o gün hem Baekhyun, hem ben yetim kalmıştık. Aksine, ona üzülmemiştim. Kızgındım. Onu gidip öldürmek istiyordum. O gereksizin yüzünden babam ölmüştü. Siktiğimin beceriksizi yüzünden.
Ayaklanmıştım fakat annem beni durdurmuştu. Ona zarar verirsem beni evlatlıktan reddedeceğini dile getirdiğinde geri çekilmiştim. Ben annemi seviyordum, haklıydı. O bu kadar üzgünken onu yalnız bırakamazdım. O gün, anneme uzun zaman sonra içtenlikle sarılmış ve omuzumda ağlamasına izin vermiştim. O gün büyümüştüm, belki biraz adam olmuştum.
---
Cenaze işlemleri bir yana geriye kalan büyük bir servet vardı. Byun ailesine göre vasiyetinde tüm miras zihinsel engelli de olsa Baekhyun'a bırakılması isteniyordu. Devlet her ne kadar buna karşı çıkmak istese de, Byun ailesine sadık avukatlar bu işin peşini bırakmamış, tüm servetin Byun Baekhyun'a kalmasını sağlamışlardı. Yine de koskoca Byun holdinginin başında ben geçecektim. En azından avukatlar ve geri kalan çalışanlarda durumu açıkladıktan sonra bunu hoş görüyle karşılamışlardı. Baekhyun'un zekası git gide özel öğretmenler sayesinde gelişse de 15 yaşındaki bir çocuk nasıl başa geçebilirdi ki? Ya da ben dururken, o işe yaramaza ne gerek vardı ki?---
Elimdeki içi içki dolu bardağı yere fırlattım. Cebimden gereğinden fazla çıkartıp barmenin olduğu kısma fırlattıktan sonra oturduğum yerden kalktım. Şu an arkamdan savurduğu küfürler umurumda değildi, biraz olsun ayık olsam yaşamak için yalvarıyor olacağına bahse girebilirdim.
Elimi başıma attım ve alnımı biraz ovdum. Normalde içkiden pek etkilenmezdim fakat bu gün kendimi yeterince zorlamıştım. İnsanlara haber vermek istemiyordum, sekreterim yeterince benim bakmadığım işlerle uğraşıyordu, arabamı da burada bırakmak istemiyordum yani sorumluluğumu kendim almalıydım.Elimi üzerime geçirdiğim kot ceketin cebine atıp arabamın anahtarını aldım. Parmaklarımı üzerinde gezdirdikten sonra kapıların açılması ile kendimi içeriye attım. Tam bir yıl önce sığıntı gibi yaşadığım ev şimdi bana aitti. Her ne kadar her şey Baekhyun'un üzerinde olsa da umurumda değildi, ben sadece kameralara oynuyordum.
Baekhyun'a gelirsek, zekası biraz olsun gelişmişti tabii. Hala akıllanması için annemin hatırına ona özel öğretmenler tutuyordum. En azından artık tuvaletini kendisi yapabiliyor, yemek yiyebiliyor ve dediklerimizi ikiletmiyordu. Bazen.
Fakat bu beni tatmin etmiyordu. Çoğu şeyimi onun yüzünden kaybetmiştim. Jongin'le gerçekten çok iyi arkadaştım ve onunla aramın bozulması beni gereğinden fazla üzmüştü. Kara oğlan tanıdığım en iyi insanlardandı. Şimdi ise ayrı dünyalardaydık. Etrafımda kimse de yoktu açıkçası. Yalnızların adamıydım. Hepsinin suçlusu da aptal Baekhyun'du.
Arabayı çalıştırdıktan sonra sabah erken saatlerde çıktığım eve doğru sürmeye başladım. Annem eve gelirken bana çikolata alıp Baekhyun'a vermemi istemişti. Çünkü Baekhyun sürekli benimle vakit geçirebilmek için ağlıyordu. Durmadan ağlıyordu ve beni istiyordu. O günden beri dilinden düşüremediği ''yumuşak''larımı ellemek istiyordu. Fakat atlanılan bir şey vardı, ben artık Byun Baekhyun'u hiçbir şekilde sevmiyordum.---
Devasa kapı genç hizmetçi tarafından açıldığında, önümde saygıyla eğilip geriye doğru çekilmişti. Kabanımı çevik bir hareketle çıkartıp eline bıraktıktan sonra içeriye geçip annemi aradı gözlerim. Sonunda onu çok sevdiği dergileri karıştırırken görünce gülümseyerek yanına ilerledim. Yeni aldığım rahat koltuk takımına oturup yanağına bir öpücük bıraktım.
''Aldın mı Chanyeol?''
Gülümsemem yüzümden silinirken huysuz bir hal aldım. Annemin onun üzerinde durması da sinirlerimi bozuyordu. Ne yapacaktı ona çikolata alıp almamamı?
''Eminim hatırlamıyordur bile anne, boş versene.''
Annem onaylamaz bakışlarını bana atarken ayaklandım.
''Çok yorgunum, yatacağım.''
Annem kızgın bir şekilde bana iyi geceler dilediğinde en yapmacık gülüşlerimden sunmuştum.
Yorgundum, kesinlikle insanlara karşı sabrım kalmamıştı. İş yerinde herkes bir özürlüden geçindiğimi düşünerek küçümseyici bakışlar atıyordu bana, insanlar öfkemden ötürü yanaşamıyordu bana. Kendimi tatmin edebildiğim tek yer bardı. İnsanlar sarhoş olduğu için beni tanımıyorlardı ve ben normal bir şekilde insanlarla sohbet edip sevişebiliyordum. Gündemdeki adım pek iyi değildi ve şimdi de hayatımı mahveden küçüğün odasına doğru ilerliyordum.
Kapıyı çalmadan araladım ve içeriye girip cebimdeki Baekhyun'un favorisi olan çikolatayı masaya fırlattım. Baekhyun korkarak bana bakarken odadan sessizce çıkıp gidecektim ki ince sesini duymamla biraz beklemiştim.
''Chanyeol.''
''Ne var?''
Arkamı dönüp ona baktığımda ne kadar minik kaldığını fark etmiştim. Minyon muydu yoksa engelli olduğu için miydi bilmiyordum ama, minikti işte.
''Annem nerede?''
Çok kısa bir bölüm oldu farkındayım ama daha fazla bekletmek istemedim.. Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Ayrıca yarın sınava girecek olan herkese başarılar diliyorum, tabii bu saatte hala uyanıklar mıdır orasını bilemiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Appartenir|chanbaek
Cerita PendekKelimelerin tükendiği yerde, gözler konuşmaya başlar. Ben senin gözlerinde bir kelime bulmak için çok uğraştım. Ama sen susmayı tercih ettin, özür dilerim, elveda. 2010 - BAEKHYUN 9 2017 - BAEKHYUN 16 2010 - CHANYEOL 13 2017 - CHANY...