Bugün işe gitmememin nedeni tatil yapmak istiyor oluşumdu fakat annem sayesinde çocuk bakıcılığı yapmak zorundaydım. En azından şu veledin bakıcısı güzel bir kadındı diye kendimi teselli ediyordum. Güzel bir kadınla vakit geçirecektim, onunla değil.
Üzerime rahat fakat şık duran eşofman takımımı giyinmiş, saçlarımı dağınık bırakmayı tercih ederek aşağıya inmiştim. Annem sırtımı hafifçe pat patlayarak bana destek verse de omuzlarımı silkmiştim sadece. Ona bakmak, onunla vakit geçirmek babama ihanetti benim için. Sadece yirmi yaşındaydım ve babasızdım. O ise ailesi olmadan yaşayabilirdi çünkü bunu anlayamayacak kadar aptaldı.
Şimdi ise annemin onun önünü ilikliyor oluşunu izliyordum. Elinde yine defteri ve kalemi vardı. Üstelik sırtında boş çantası olduğu halde. Gözlerimi devirmekle yetindim, aptaldı.
Bakıcısı da ona gülümseyerek bakıyordu, ona herkes gülümsüyordu. Bu ayrı sinir bozucuydu çünkü. Hayat bu değildi, hayat böyle bir yer değildi. Yakasına yapışmak ve anlayana kadar onu sarsma isteğimi annemin Baekhyun'un elini tutup dış kapıya yönlenmesiyle bastırabilmiştim. Ellerimi cebime sokmuş, peşlerinden ilerlerken Baekhyun ve bakıcısı dışarıya çıkmıştı. Annem ise ben çıkarken kolumu yakalamış, gözlerime bakarak uyarmıştı.
''Baekhyun sana emanet.''
Ona sadece baktım. Sözünden ne pahasına olursa olsun çıkmazdım. Benim için çok çile çekmiş insandı ve ona bu kötülüğü yapamazdım. Cevap vermesem bile yapacağımı bildiği için gülümsedi sadece, ona zorla da olsa tebessüm edecekken o Baekhyun'a dönerek el sallamayı tercih etmişti. Kaşlarım çatılmış, önüme dönerek yürümeye başladım. Ardından annem kapıyı kapatmıştı. Baekhyun bakıcısının elini tutuyor, etrafa gülümseyerek bakıyordu. Minik gözleri ilgiliydi, havada uçan sineğe bile gülümseyecek kadar iyimserdi. Sinir bozucuydu.
Hızımı biraz daha arttırarak yanlarına ulaştığımda bakıcı olan başını hafifçe eğerek bana selam vermişti.
''Adım Chanyeol, biliyorsundur.''
Elimi ona doğru uzattığımda, başını tekrar eğerek hafifçe elimi sıktı.
''Biliyorum efendim, benim adım da Nomin.''
''Tanıştığıma memnun oldum.''
Sadece başını bir kez daha eğmiş, sonrasında Baekhyun'a dönmüştü. O da Baekhyun'la hemen hemen aynı boydaydı. Tatlı bir kıza benziyordu.
''Ee, neden burada çalışıyorsun?''
''Çünkü ihtiyacım var efendim, neden sordunuz?''
''Sıkıcı değil mi? Onunla vakit geçirmek. Tüm gün.''
Genç olanın Baekhyun'a baktığını, Baekhyun'un da alt dudağını ısırarak kenarda uzanan kediye baktığını gördüm. Ben ağzımı açacakken, Nomin ilgiyle Baekhyun'un elini kavramıştı tekrardan.
''Çok tatlı değil mi? O bir kedi. Sevmek ister misin?''
''İsterim, isterim.'' Baekhyun gülümseyerek başını salladığında istifimi bozmadan onları izledim. Baekhyun fark ettiğim kadarıyla iyi bir gözlemci olmuştu. Nomin'in yavaşça kediye elini uzatışını taklit etmiş, yere eğilmişti. Kedi halsizce onlara baktığında, Baekhyun kedinin başına yavaşça dokunmuş ve tüylerini okşamıştı. Kedi geriye doğru yatarak gerindiğinde Baekhyun bana dönmüştü.
''Yumuşak, Chanyeol.''
''Ne?''
''Yumuşak..'' Kediyi birkez daha sevdiğinde kedi kalkarak uzaklaşmıştı yanlarından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Appartenir|chanbaek
Cerita PendekKelimelerin tükendiği yerde, gözler konuşmaya başlar. Ben senin gözlerinde bir kelime bulmak için çok uğraştım. Ama sen susmayı tercih ettin, özür dilerim, elveda. 2010 - BAEKHYUN 9 2017 - BAEKHYUN 16 2010 - CHANYEOL 13 2017 - CHANY...