=ALTI=

34 13 27
                                    

MERHABALAR
BİRAZ KISA VE İÇİME SİNMEYEN BİR BÖLÜM OLDU UMARIM BEĞENİRSİNİZ... BAYADIR BÖLÜM YAZMAYA ÇALIŞIYORUM AMA MAALESEF BİRTÜRLÜ YAZAMADIM. BAZI OKUYUCULARA DA BUGÜN YAZIP PAYLAŞACAĞIM, ŞİMDİ BAŞLIYORUM GİBİ ŞEYLER SÖYLEDİM. DENEDİM DE AMA SÜREKLİ TAKILDIM DURDUM. BU YÜZDEN BU KİŞİLER LÜTFEN HAKLARINI HELAL ETSİNLER 🙏
YORUMLARINIZI VE ÖZELLİKLE OYLARINIZI BEKLİYORUM ☺️
AYRICA BENİ DESTEKLEYEN HERKESE TEŞEKKÜRLER😘 SEVİLİYORSUNUZ ❤️
____________________________________________________________________________
                      HATIRLATMA
Hesaplayamadığım uzunca bir süre kaldık. Kapı tıklanmasaydı sonsuza kadar öyle kalabilirdim. Ayrıldığımızda içeriye Tarık girdi. İlk gözü bende oyalansa da sonradan annesine döndü ve " Hadi anne konuşmanız bittiyse gitmemiz gerekiyor." " Tamam oğlum bitti konuşmamız ama şimdi bavulu hazırlayacaktık. Azıcık daha bekleyin halledip geliyoruz."
____________________________________________________________________________

Dalgalarda savrulan bir gemiyim sadece. Rotasını çizdiğini sanan ama onlar nereye götürürse oraya giden... Kendi isteği dışında gün batımındaki hırçınlaşan dalgalara itaat etmek zorunda bırakılan bir gemi. Peki neden? Ne uğruna bile bile bu dalgalara kendimi esir ediyordum? Kimdim ben? Nasıl bir gururum vardı ki, dümeni çevirip dalgalara karşı yönümü değiştirmek varken, onlara izin verip batmayı göze alıyordum?

İnsan ömrü boyunca hatalar yapıp birçok kez gururunu ayaklar altına alıyordu. Ama bunu kendisi yapıyordu. Bense farklıydım... Ömrüm boyunca tapumu elinde tutmuş olan kişi amcamdı. Onun yüzünden ben benliğimi bile tanıyamamıştım. Kendimi bilmiyordum. Karşı gelmeyi,bağırıp itiraz etmeyi bilmiyordum. Amcam'dı beni aşağılayan, kıran, üzen... Herşeyimi elimden alan kişi oydu. İnsanlıktan nasibini alamamış bir amcam vardı ki, onun vicdansız biri olmasının cefasını hep ben çekiyordum. Ama karşısına çıkıp tek kelime edemiyorum. Onun bana yaptıkları her defasında bir kere daha düşürüyordu kendime olan güvenimi... İşte bu yüzden karşısında susup kalıyorum.

Ben çocukluğumdan beri güven denen duyguyu hiç tatmamıştım ki.. hep biryerlerde eksik yaşamıştım. Buna vesile olan amcam ise enkazlarına hala devam ediyordu ve biliyordum ki devam edecekti.
-----------------------------------------------------------
Gülizar annenin söyledikleri kendimi sorgulatmıştı. Ne bavulu, ne gitmesi?
Tamam onlar gidecekti zaten de bavul ne alaka? Merakla açılan gözlerim Gülizar annenin yüzünde gezindi. Bir açıklama bekliyordum. Sebebini öğrenmek istiyordum...

Allah'ım bu kadar heyecanlı ve olaylı bir hayatı kaldıramıyorum artık. Lütfen acı bu kuluna da biraz tekdüze bir hayat yaşayayım. Ben de herkes gibi sadece mutfakta kırdığım bardaklardan sonra annemin vereceği tepkinin, okulda kopya çekmek için kuracağım planların,ne bileyim herkes gibi çöpü atarken konteynerden çıkan kedinin derdine düşmek istiyorum. Bu fazla geliyor artık. Yalvarırım hayatımı bir yavaşlat artık.

Gülizar annenin söylediklerinden sonra tarık " tamam ama çabuk olun. Yolumuz uzun." Deyip çıktı. "Gülizar anne ne oluyor? Bavul kimin için?" Bedenimi Gülizar anneye çevirip sormuştum bu sorumu. Bana bir adım atıp ellerimi tuttu. " Sen de bizimle geliyorsun kızım. Mardin'e birlikte dönüyoruz."

Beni de yanlarında götüreceklerdi. Ben bunu nasıl anlayamamıştım. " Peki neden şimdi?" Dedim. Şu anda konuşmak zor geliyordu. " Burada bir işimiz kalmadı çünkü. Düğün orada olacak. Hem yanımıza erken gelmende fayda var. Adetlerimizi  önceden kavra ki bir sorun olmasın. Merak etme orada herşeyi ben anlatacağım sana."

Durduğunda tereddütlü gibiydi. Zorlanıyordu sanki...

"Birde kızım bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama amcan bizim şirketin avukatlığını kabul ettiğinde başka bir şart daha koydu. Söz yüzükleri takılır takılmaz seni de götürmemizi istedi. Ve düğününe de gelmeyeceklermiş. Onlar da bugün yurt dışına çıkıyorlar."

Şaşırmamıştım. Artık yaptıkları hiçbir şey dokunmuyordu yaralarıma. Kanıyordu ama sızlamıyordu. Umursamıyordum. Hem neden dokunacaktı ki. Sonuçta onlardan kurtuluyordum. Sevinmeliydim.
Başımı iki yana sallayıp donukça gülümsedim. " Tamam o zaman sen in istersen ... a..an.ne.. ben hazırlanıp ineyim."

Yıllar sonra ilk defa çıkmıştı bu kelime ağzımdan. Garip hissetmiştim. Ama gerçek annemden sonra birine söylemek beni üzmesi gerekmez miydi? Şu an gram pişmanlık yoktu içimde... Aksine mutlu olmuştum. Bundan sonra benim de bir annem olacaktı. Allah'ım bunca acımın  içine şeker tanesi bir kadın bahşetmişti. Ben daha ne isterdim?

Gülizar anne ne kadar yardım etmek için ısrar etse de, büyük uğraş verip onu odadan çıkarmıştım. Sonra da odamda bana ait olan ne varsa toplayıp hazır etmiştim. Her ne olursa olsun yıllarımın geçtiği bu evi, odamı, Buse'yi ve babaannesi ....... Teyzeyi bırakacağım aklıma geldiğinde onları özleyeceğimi farkettim. Tüm anılarım buradaydı. Fakat şimdi yeni bir hayat kuruyorum. Yeni bir evim,yeni odam,yeni kişiler olacak hayatımda...
Yeni anılarım birikecek...

Pencerenin önünde bahçeyi seyrederken Buse ile geçirdiğimiz o bol kahkahalı günler düşmüştü bu kez düşüncelerime. Oynadığımız oyunlar, gülüşmelerimiz...

Kapı açıldığında gelen kişinin Buse olduğunu görünce daha da duygulandım sanki. Onu görünce bir ağlama hissi sardı yüreğimi. Gözyaşlarım birikince daha fazla dayanamayıp sarıldım candostuma. O da sımsıkı sarıldı. Boynumu gözyaşlarıyla ıslatırken zor duyulan bir sesle konuştu.

" Beni unutursan seni mahvederim..."
Ağlarken bu sözüne karşı hafifçe güldüm. " Sen unutulur musun hiç? Asıl sen beni unutursan ben seni mahvederim!?" ...

İkimiz de ağlarken gülüyorduk. Ama biliyorduk ki ikimizin de kalbi acıyordu. Ben şu kapıdan daha adımımı atmadan özleyecektik birbirimizi.. Buse ile bu kadar bağlıydık işte... Dostluğumuz bu kadar güçlüydü.

Hafifçe geri çekildim. Ne kadar Buse'yi bırakmak istemesem de beni bekliyorlardı. Son kez yüzüne baktığım sırada kapı iki kere tıklandı.
Ardından açıldığında gelen evin bahçıvanı Ferhat abiydi. " Eşyalarını indirmeye geldim Sıla..Hadi aşağıda seni bekliyorlar."

Başımı salladım ve Buse' ye tebessüm ederek koluna girdim. Birlikte odadan çıktığımızda yavaş ve sessiz ilerliyorduk. Merdivenleri bitirdiğimizde ayrıldık bana sıkıca sarılıp mutfağa koştu. Canım arkadaşım nasıl üzülmüştü. Ben kıyamazdım ki ona... İşte amcamı affatmeyeceğimin bir diğer sebebi. Beni canımdan bir parça olan herşeyimden ayırmıştı...
-----------------------------------------------------------

EFLATUN UMUTLAR (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin