Multimedia: Eylem'in kombinine benzer bir kombin (aynı olan şeyler ceket ,botlar ve etek)
Yarım saat kadar sonra işimizi bitirdiğimizde Nehir'i kendi tarzıma yakın bir noktada ikna edebilmiştim. Yoksa çok abartabilirdi. Siyah dar eteğimle boyunlu bordo kazağımı giymiştim. Kıvırcık saçlarımı açık bırakmış sadece iki yandan tel tokalarla arkaya doğru tutturmuştum. Ama hala sol tarafımdaki perçem gözümün önündeydi. Nehir'in makyaj konusundaki ısrarı yüzünden tek makyaj malzemelerim olan rimelimi ve eyeliner'ımı kullanmıştım. Ama onlar da güzel ve kalitelilerdi yani haklarını vermek lazım.
Eteğimin altına siyah, ince gibi görünen termal çorabımı giymiştim. Ve ayağıma da Nehir'in karşı konulamaz itirazları yüzünden topuklu ve tokalı botlarımı geçirmiştim. En son olarak da üzerime siyah deri ceketimi almıştım.
Evet, itiraf ediyorum güzel olmuştum.
Nehir " Ya bir de şu çantayı alsana lütfen. Bak bu senden son isteğim."dedi.
"Ay o ne kızım ölüyormuş gibi!"
"Ne ölmesi, bugünlük bu. Ben daha sana bir şeyler giydirmek için çok uğraşacağım."dedi gülerek.
Uzattığı çantaya baktım. Tek omuza asmalık oek büyük veya küçük olmayan, siyah deri, iyi bir çantaydı. İçine eşyalarımı koyup omzuma taktım. En son çantaya telefonu koyarken saate baktım. Saat 12.00'ydi. Yarım saat olmuştu.
" Nehir ya, kesin çok bekledi Tolga ve Aras" dediğimde Nehir'in telefonu çalmaya başladı. Kendimi müneccim gibi hissetmedim desem yalan olur. Arayan Aras'tı. Nehir telefonu açıp konuşmaya başladı ve odadan çıktı. Ben de arkasından çıkıp kapıyı kilitlerken o telefonla konuşuyordu:
"Efendim kuzen?"
" Tamam geliyoruz."
"Tamam ya öf, Eylem giyinirken çok inat etti." - Gözlerimi devirdim.
"Evet, tam istediğim gibi bir sonuç çıktı."
" Ha, tamam. Gördüm sizi."
Ben de görmüştüm onları.
" Vaaay" dedi Aras bana bakarak. "Kardeşimiz pek şık olmuş." Evet, Aras daha konuşkan ve cana yakın olduğu için ve Nehir'in kuzeni olduğu için diğerlerine göre daha yakındık.
Güldüm. " Teşekkür ederim. " dedim.
Nehir "Eee, tabii benim eserim çünkü. " dedi ve Tolga'ya döndü. " Sence nasıl olmuş Tolga? "
"Çok güzel olmuşsun."dedi Tolga bana bakarak sanki Nehir'i duymamışçasına.
Ona gülümsedim . " Teşekkür ederim. " dedim.
Sonrasında Tolga bana bakmaya devam ederken Nehir ile Aras suskundu. Bakışlarımı kaçırma ihtiyacı hissedip " Eee, hadi gidelim. Kesin Furkan ve Deniz de bizi bekliyordur."dediğimde müneccim olup olmadığımı bir daha sorgulamak istedim. Çünkü elimde çalan telefonun ekranında yazan isim Deniz'di. Açtım. Aynı zamanda okul binasına doğru yürümeye başlamıştık.
"Efendim, Deniz? "
"Kanka ben yeni geldim. Furkan ile sizi bekliyoruz."
"Biz de geliyoruz zaten."
"Peki o zaman, beklemeye devam ediyoruz. Öptüm. "
"Ben de. Bay. " diyip telefonu kapattım. 5 dakika daha yürüdüğümüzde Furkan'ın arabasını görebiliyordum.
Sonunda arabaya bindik ve yol almaya başladık.
Araba genişti. Hepimiz arkaya karşılıklı olan koltuklara yine karşılıklı bir şekilde oturmuştuk.
Klasik İstanbul trafiğine yakalanmıştık. Sanırım anca 13.00 seansına yetişebilirdik.
Arabada sohbet edip gülüyorduk. Furkan ile daha iyi anlaşmaya başlamıştım bile. Sanırım iyi insanlar keşke daha önceden onlarla arkadaş olabilseymişim, diye düşünmüştüm. Tolga da iyiydi. O da konuşuyordu, gülüyordu. Ama Furkan ile Aras' a nazaran daha az.
Biz gülüşüp konuşurken birden telefonum çalmaya başladı. Arayan Arda'ydı. Yani Deniz ile Nehir'in sürekli benimle dalga geçmesine neden olan çocukluk aşkım. Kendi tabirimi kullanacak olursam "HEVESİM".
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARTIK "YAŞADIM" DİYEBİLİRİM...
Roman pour AdolescentsHayatında hiç beklemediği anda beklemediği şeyler yaşayan bir kız... Bir psikopat... Bir aşık adam.... Ayrıca bir de katil bir anne... Yeni bir aile... Hadi bir de burdan yakın...