ARTIK "YAŞADIM" DİYEBİLİRİM...

-4-

MULTİ: TOLGA

Merhaba arkadaşlar uzun süre sonra yeni bir bölümle karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz.

Başta her ne kadar ekrana bakmış olsam da kişiyi algılayamadan telefonu açmıştım. 

"Efendim?"

"Naber Eylem?"

"Arda!" dedim sevinçle sesin kime ait olduğunu en sonunda algılayabildiğimde. Arda benim ilk aşkım olmakla birlikte eski bir arkadaşımdı. 

"Evet, ne oldu çok mu şaşırdın?" 

"Hayır, sadece sevindim." dedim gülerek. 

"Ne yapıyorsun, diye sormak için aradım."

"İyiyim okuldan arkadaşlarla AVM'ye gidiyoruz. Sinema için."

"Cidden mi? Biz de oradayız arkadaşlarla. Derin, Çınar falan da burada. " 

Onlar da benim eski okuldan çok sevdiğim arkadaşlarımı.

"Aaaa, ciddi misin? Biz de işte yoldayız. 13.00 seansına yetişecez sanırım. "

"Biz de 13.00 seansı için bilet almak üzereyiz."

O arada diğerlerinin susup beni dinlediğini farkettim

"Iııı, tamam o zaman. Yine konuşuruz. Öptüm bay bay..."

"Peki, görüşürüz."

Telefonu kapatırken diğerlerine dönüp "Kusura bakmayın, eski bir arkadaşım da " dedim.

Nehir "Eski arkadaş namı diğer  Arda." dedi imalı bir sesle. 

"Evet" dedim. "Eski bir arkadaş..." arkadaş kelimesini üstüne basarak söylemiştim. Çünkü artık sadece ARKADAŞIMDI. 

Deniz de imalı bir sesle bir sesle konuştu: "Kesinlikle sadece bir ARKADAŞ."

"Te Allam!" diye soludum sinirle. " Siz beni delirtecek misiniz ya?" 

İmalı sesleriyle beni takmadan konuşmaya devam ediyorlardı: " O da mı alışveriş merkezindeymiş? Hatta onlar da mı 13.00 seansına sinemaya gideceklermiiş?"

"Evet! Ayrıca onlar buraya yakın oturuyorlar ve aynı filme gireceğimiz ne malum?"dedim sinirle. "Size söylediğim güne lanet olsun ya!" sinirli bir Amerikan'a bağlamıştım.

" Hey, ne oluyor ya? Bize de açıklayın!" diye isyan etti Aras.

"Bir şey olduğu falan yok kızlar salak salak konuşuyor sadece."dedim.

" Gayet de bir şeyler oluyor kuzeciğim."dedi Nehir.

" Eylem'in hoşlandığı çocuk Arda." diye atladı Deniz.

Bu sefer de ben atıldım: " Eskiden hoşlandığı çocuk. Ayrıca küçüktüm ve bir hevesti."

"Evet" dedi Nehir. "Öyle bir heves ki zorunda kalana kadar bir sır gibi sakladı. O gün o şişe çevirmeyi oynamasaydık Allah bilir hiç söylemeyecekti. Anlayacağın sevgili kuzenim Eylem bu Arda denen çocuktan bal gibi de Hoşlanıyor. Yoksa bir insan sadece hevesini niye bu kadar sıkı saklar ki?.."

"Öfff!" dedim. " Çünkü söyleme gereği duymadım, gereksizdi."

Kızlar benim çok sinirlenmeye başladığımı farkedince "Tamam ya şaka yapıyorduk." moduna geçtiler ve bol bol özür dilediler. Ben de dayanamadığım için her zamanki gibi yumuşadım.

AVM'nin önüne geldiğimizde barışmıştık bile.Ben arabadan en son indim. Benden önce Tolga inmişti. Ben topuklu ayakkabı giydiğim ve basamak da yüksek olduğu için Tolga bana elini uzattı. 2 saniye kadar düşündükten sonra Tolga'nın elini tutup aşağıya indim. Yürümeye başlayıp Tolga'ya centilmenliği için teşekkür ederken Deniz'in fesat bakışlarını tam zamanında yakalayıp ona kötü bir bakış gönderdim. 

Özür dilerim arkadaşlar biraz kısa oldu ama yeni bölümü yayınlamak için gayet heyecanlıydım. Yarın sınav haftamın başlamasına rağmen bu bölümü yayınlamaya karar verdim. Ayrıca Tarih'e de doğru düzgün çalışamadım. Umarım bunun karşılığını alabilirim. SİZİ SEVİYORUM.... :D