Merhaba!
Umarım bu kurgumu beğenirsiniz, bir şans verdiğiniz için şimdiden teşekkür ederim. İyi okumalar.
Multimedyada Arya var.
''Şşşşşhh, tamam kızım, geçti...'' Salonda bir o yana bir bu yana volta atarken, kucağımdaki minik bebeğimi susturmaya çalışıyordum. Bir saattir hiç susmadan ağlıyordu. Ateşi yoktu, karnını az önce doyurmuş ve bezini değiştirmiştim. Acaba bir yeri mi ağrıyordu?
Kızımla birlikte ağladığımı yanaklarımdan akıp giden yaşlarla henüz anlamıştım, tek elimle hızlıca gözaltlarımı sildim. Güçlü olmalıydım. Kızımı, Damla'yı, yatak odasına götürüp beşiğine yatırdım. Dolabı açıp onun için birkaç parça kıyafet çıkardım ve üzerini giydirdim. Ben de kabanımı giyip Damla'yı pusetine koydum. Hastaneye gitmekten başka şansım yoktu. Ayakkabılarımı da giyip kızımın malzemelerini koyduğum büyük pembe çantayı omzuma taktım. Salona geçtiğimde masanın üzerindeki sarı küçük sarı not kağıdına şunları yazdım:
Damla'yı hastaneye götürüyorum, gelmezsin muhtemelen ama gelirsen merak etme.
Kalemi masanın üzerinde bırakıp evden çıktım.
Önüme gelen ilk otobüse bindim. Yaşlı bir teyzenin yanındaki boş yere oturdum. Damla ilk başlardaki gibi çok ağlamıyordu ama hala iç çekiyor, huzursuz sesler çıkarıyordu.
''Uyyy gözlere bak maviş maviş, maşallah sana.'' Yanımdaki teyzeye döndüm, gülümsedim. O da bana gülümsedi, ''Maşallah, pek güzel bir bebek. İsmi ne?''
''Damla.''
''Rabbım analı babalı büyütsün inşallah.'' Tekrar gülümsedim, ''Amin, inşallah.'' Aniden aklıma gelen şeyle alt dudağımı ısırdım, otobüs kartını almayı unutmuştum! Damla'yı kucağımda hafifçe yana kaydırıp çantayı kucağıma almaya çalışırken pusetin kucağımdan kaydığını hissettim, ''Ver kızım ben tutayım, işine bak sen.'' Hala ismini bilmediğim teyzeye minnetle gülümserken çantayı kucağıma alıp cüzdanımı çıkardım, otobüs kartını cüzdanımda bulduğum an hissettiğim o rahatlama hissini anlatamam. Derin bir nefes alıp ismi hakkında en ufak bir fikrim olmayan, şoförün hemen yanındaki alete kartı okutup tekrar yerime oturdum. Kızımı kucağıma aldım.
* * * * *
''Merak etmeyin, endişelenecek bir şey yok. Kızınız diş çıkarıyor sadece. Bebekler bu gibi dönemlerde genelde huzursuz olurlar, hatta bazen ateşleri bile çıkar ama bu normaldir. Yani korkmayın.'' Doktora gülümseyerek teşekkür ettim. Belki de buraya çok basit bir nedenden dolayı gelmiştim ama Damla benim ilk bebeğimdi ve açıkçası sürekli diken üstünde gibiydim. Hasta mı olacak, ateşi mi çıkacak, gece üstü açılmıştı acaba üşüttü mü, ve daha niceleri... İnsan ister istemez tedirgin oluyordu.
Kızımın üzerini düzeltip pusetine geri koyarken telefonum çalmıştı, çantadan telefonumu çıkarıp aramayı meşgule attım ve arayan ablama onu az sonra arayacağımı bildiren bir mesaj yolladım, telefonumu bu sefer kabanımın cebine koydum. Çantanın askını omzuma attım ve puseti kucağıma alıp hastaneden çıktım.
Eve geldiğimde tam da tahmin ettiğim gibiydi, hala gelmemişti. Bazen acaba evliliğimizi bu hale getiren acaba ben miyim diye düşünmeden edemiyorum. Ahmet ile oldukça mutluyduk ancak son zamanlarda hiç eve gelmiyor, gelse bile sadece uyumak için geliyordu. Bunu daha sonra düşünmek üzere puseti ve omzumdaki çantayı salondaki kanepenin üzerine bıraktım ve Damla'yı pusetinden çıkarıp kucağıma aldım. Gülümseyişi o kadar güzeldi ki... burnuna minik bir öpücük kondurdum, saçlarının kokusunu içime çektim.
Yeryüzünde annelikten daha mükemmel bir duygu olamazdı.
Kucağımda kızım ile birlikte yatak odasına ilerledim. Pijamalarımı giyip Damla'ya da rahat bir şeyler giydirdikten sonra miniğimi kucağıma alarak beşiğine yatırdım. yorulmuş olmalıydı, esniyordu. Gülümseyip üzerini örttüm. ''İyi geceler bebeğim.''
Ardından kabanımın cebinden telefonumu alıp salona geçtim. Son aramalardan ablamın numarasını tuşladım. İkinci çalışta açılmıştı, ''Neredesin sen Arya!?''
''Ablacım sakin olur musun? Evdeyim, Damla aralıksız ağlayınca hastaneye götürdüm. Onun için açamadım.''
''Yoksa bir şeyi mi var kuzumun?'' Kanepeye oturdum. ''Merak etme, bir şeyi yok. Diş çıkarıyormuş.''
''Oh, iyi bari. Hayırsız kardeşim beni aramıyordu ben de dedim madem ben arayayım.'' Hafifçe güldüm, ''Afedersin, şu aralar çok yoğunum.''
''Bazen keşke öğretmen olmasaydın diyorum biliyor musun...''
''Nedenmiş? Ben işimi seviyorum bir kere.''
''Görüşemediğimiz için olabilir mi tatlım? Türkiye'nin ta öbür ucundasın. Sahi, kim dedi sana İzmir'e git diye?'' Bunu ablama nasıl açıklayabilirdim ki? Burası, İzmir, benim hayallerimin şehriydi. Benim hayalim küçük yaşlarımdan beri sabitti; İngilizce öğretmeni olacağım ve İzmir'e gideceğim. Hem burayı ne kadar çok sevdiğimi en az benim kadar ablam da biliyordu.
''Asıl gelmemem hata olurdu, İzmir cennetten bir parça gibi benim için.'' Bıkkınca derin bir nefes verdiğini duydum, ''Her neyse, yine de kararına saygı duyuyorum. Ama güzel bir haberim var, hafta sonu oraya geliyoruumm!''
''Ciddi misin sen!'' Sesimin biraz fazla çıktığını fark ettiğimde biraz daha kısık bir sesle konuştum, ''Gerçekten mi?''
''Evet, yoksa istemiyor musun?''
''Saçmalama, başımın üstünde yerin var. Yani, çok sevindim.''
''O Ahmet denen koca bozuntusu eve gelmeyip gününü gün ederken yalnız kalmana içim el vermiyor. Arkadaş edinme konusunda yeryüzündeki en berbat kişisin, Arya.'' Gözlerimi devirdim, ''Sağol ya.''
''Neyse, hem Damla'yı da çok özledim. Hem sen okuldayken Damla'ya da ben bakarım? Bakıcıların eline emanet etme yeğenimi.''
''Damla için geliyorsan gerçekten çok teşekkür ederiz teyzesi ama gerek yok. Kurulu düzenini bozma-''
''Tüküreyim düzenine! Olmayan düzenimi bozamam canım. Hem burası Sivas, afedersin ama münasip bir taraflarım dondu. Hem hava soğuk hem kar yağmıyor.'' Güldüm, ''Peki. Sen bilirsin.'' Ardından içeriden ağlama sesleri geldiğinde hızlıca konuştum, ''Abla sanırım Damla ağlıyor, sonra görüşürüz. İyi geceler.'' Cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım ve hızlı adımlarla yatak odasına gittim. Kızımın beşiğini hafifçe salladığımda sesi kesilmişti. Derin bir nefes alıp yatağın yanına geldim, yorganı açıp yatağa girdim ve onun yastığına sarıldım.
Anlaşılan bu gece de yalnızdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gökkuşağı
Romance... ''Ben artık mutlu olmak istemiyorum, anladın mı? Sen gökkuşağıysan ben siyahım. Siyah gökkuşağını rahatsız etmek istemiyor.'' ''Gökkuşağı siyah ile de mutlu olabilir, bayan.'' ... Arya, çok severek evlendiği adam ile evliliğini 3 yıl kadar sürdü...