benim hiç silgim olmadı.
hiç silemedim, silmek istediklerimi.
hep üstüne çizik attım.
karaladım, okunmayacak kadar.
ben onların üstünü çizerken kalbimi hep yaraladım, bilmeden.
bana tehlike ve zararlı tek kişi bendim.
bunu,
içimdeki yaraların çoğalıp bana eziyet çektirdiğinde anladım.
kendime bile yetemiyorken,
baskasına "seni seviyorum" gibi büyük cümleyi kuracak kadar aptaldım.
ben ölüyordum zaten.
kendime yol arkadaşı bulmuşum gibi hissettim.
acılarımın içinde boğulurken,
onu da o denizin içine çekmek istemedim.
ama, ben çırpınırken üstüne acı bulaştırdım, istemeden.
özür dilerim.
ben mutluluk nedir bilmezken,
sana mutluluk sözleri vermişim.
belki beni hayata döndürürsün diye.
belki bende birilerinde özel olurum diye.
meğer ben,
kendime bile yetemiyormuşum.
ceset gibi bedenimi sana taşıtamam,
buna hakkım yok.
zaten istemem böyle bir şeyi.
benden uzak durun,
ben başlı başına acıyla kaplıyım.
bana dokunan, hep acıya dolandı da düştü.
boşver,
boşver beni.
bırak,
lütfen bırak.
öleyim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yere düşen parçalarım
Short Storyama bu çürümüş bedenin altında yaşattığım umutları bilmiyorsunuz